kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Eylül 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
YAVUZ DONAT

Kaptanın seyir defteri

Maç sırasında "fenalaştı, kendinden geçti." Günlerce hastanede yattı. Şimdi bazen "kulübe" gidiyor.
Herkes etrafını sarıyor.
Bazen "maç izlemeye" gidiyor.
Hemen "Ümit Özat aramızda" diye anons ediliyor.
Tribünler ayağa kalkıyor.
Herkes alkışlıyor.
Camideki Hoca da, kilisedeki Papaz da onun için dua ediyor. Gittik gördük, o Köln'de "Türkiye'nin fahri büyükelçisi" gibi. Otobüslerden ona "el sallayan sallayana."
Almanya'daki hastane "Ümit Özat'la ilgili bilgileri, filmleri" Amerika'ya göndermiş. Ümit dedi ki "bugün yarın Amerika'dan haber gelir."
O sırada telefon çaldı. Ümit'i Amerika'dan, hastaneden arıyorlardı.
"Özür dilerim" dedi, kalktı.
"10-15 dakika" konuştu ve döndü. Yüzü gülüyordu.
Ümit Özat:
- Amerikalı doktor dedi ki: Doğru iz üzerindesin.
- 2 tahlil daha gerekliymiş. Onları istedi.
- Kalp damarlarımda zayıflama yokmuş. İyi haber olarak bunu verdi.
- 2 ay evde istirahat. İlaca devam.
- Ümit, sorun neymiş?
- Kalp kaslarında iltihap.
- İlaçlar onun için mi?
- Hayır. İltihabı vücut kendi kendine atacakmış. İlaçlar, vücudun dengesini sağlamak için.
- Doktor başka ne dedi?
- Sevinmen gerek dedi.
Artık veda zamanı... Ümit "gece kal" diye ısrar etti. Biz "dönmemiz gerek" dedik.
Kucaklaştık. Bu sırada yanımızda bir Mercedes durdu. İçinden bir "Alman aile" indi. Karı koca, 2 de çocuk. "Kaptanın elini sıkmak, onunla resim çektirmek" istiyorlardı.
- Kaptan Allahaısmarladık.
- Güle güle abi... Vatana selam söyle.