kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Eylül 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Dava bitti, dövizden kaçış başladı

Her ayın sonu itibariyle yerli yatırımcıların döviz tevdiat hesaplarını ve yabancıların portföy yatırımlarını ele alıyoruz. Merkez Bankası en son 15 Ağustos itibariyle rakamları yayımladı. Ama iki hafta sonrayı, yani ağustos sonu verilerini bekleyemeyeceğiz. Bu nedenle tablo yayımlamadan gelişmeyi vermek istiyoruz.
Ortaya çıkan gelişme, yerlilerin davranışı ve dövizden çıkmaya başlamalarıyla ilgili. Ağustos'un ilk yarısındaki iki haftada yerlilerin döviz tevdiat hesapları 4.5 milyar dolar azaldı. Bu miktar
2006 yılı ortasından itibaren döviz hesaplarındaki en keskin düşüşü ifade ediyor. 1 Ağustos itibariyle 106 milyar 866 milyon dolar olan gerçek ve tüzel kişilerin toplam döviz hesabı son iki haftada 4 milyar 528 milyon dolar azalarak 102 milyar 338 milyona indi.

- DTH 4.5 milyar azaldı- Merkez Bankası verilerine göre, döviz hesaplarındaki bu azalmanın 1 milyar 471 milyon doları gerçek kişilerin hesaplarında meydana geldi. Gerçek kişilerin döviz hesabı 71 milyar 99 milyon dolara inerken, tüzel kişilerin 34 milyar 296 milyon dolardan 31 milyar 239 milyon dolara düştü. Tüzel kişilerdeki 3 milyar 57 milyon dolarlık azalmanın büyük kısmının kamu kuruluşlarının Hazine'ye ödeme yapmalarından ileri geldiği belirtiliyor. Ancak bireysel yatırımcıların düzenli ve iki hafta süreyle döviz hesaplarını azaltmaları dövizden kaçışın başlamasıyla açıklanabilir.

- Trende dönüşür mü?- Bunu tetikleyen en önemli unsur da Anayasa Mahkemesi'nin 28 Temmuz'da verdiği kapatmama kararı ile siyasi istikrarın yeniden geri gelmesi olabilir. Yerliler 2001 krizi sonrasında ters dolarizasyon eğilimi içine girmişken, 2006 dalgalanması ve siyasi belirsizliklerin varlığıyla yeniden dövize yönelmişlerdi. Bu yöneliş iki yıl kesintisiz devam etti. Cumhurbaşkanlığı seçimi, genel seçimler, sonrasında küresel kriz ve kapatma davası gibi iç ve dış nedenler, yerlileri dövize yöneltmeye davam etti. Kur artışına karşı kendilerini bu yolla korumaya aldılar. Siyasi belirsizliğin bitmesiyle yerlilerde başlayan dolardan kaçış eğiliminin kısa vadeli mi yoksa uzun vadeli mi olacağını gelişmeler belirleyecek.

- Yüksek faiz de etkiledi- Yurt içi siyasi gelişmelerin yanında küresel krizin seyri ve şiddeti, İran'ın ve Rusya'nın ABD ve Batı ile yaşadığı gerginlikler de, genel anlamda Türkiye'nin riskini artıran gelişmeler. Bu gelişmelerin öne çıktığı dönemlerde dövizden liraya geçiş yavaşlayabilir, durabilir hatta tersine dönebilir. Ancak kesintiler olsa da ana eğilimin devam etmesi ve ortaya çıkan bu yeni durumun devamı etmesi halinde, Türkiye'nin dövizle fonlaması kolaylaşabilecek ve kur riski de azalabilecek.
Yüksek faizin talebi yavaşlatmasına karşılık enflasyona yaptığı katkı yanında uygun ortamı bulduğunda dolarizasyon eğilimini azaltmak gibi faydaları da bulunuyor. Bunun sonucunu da hemen 28 Temmuz sonrasında gördük.

- Sonuç- "Gece neye gebeyse onu doğurur." Mevlana