kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Ağustos 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Ece Aksoy çok değer verdiği işinin başından bir an olsun ayrılmıyor. En ince detayla bile kendisi ilgileniyor.

Eskiden müşterilerimiz okur-yazar kesimdi...

Özellikle entelektüel kesimin tercihi olan Ece Bar iki yıl önce Kuruçeşme'den Beyoğlu'na taşındı. Mekan sahibi Ece Aksoy yıllarla birlikte değişen müşteri profilini ve hiç değişmeyen lezzet tutkusunu Yeni Aktüel dergisine anlattı..
Yaklaşık 28 yıldır 'Ece' adlı restoran-barı işleten ve dönemin entelektüelleri, yazarları, sanatçıları, gazetecileri ve eğlence düşkünlerini ağırlayan Ece Aksoy, Şan Tiyatrosu'nda başlayan serüvenini bugün Beyoğlu'nda sürdürüyor. Yeni Aktüel dergisi, Ece Aksoy'la yedirip içirme tutkusunu, İstanbul'un eğlence mekanlarının değişen profilini ve gizli alışveriş noktalarını konuştu...

* Yedirip içirme serüveni profesyonel olarak ne zaman, nerede başladı?
28 yıl önce Şan Tiyatrosu'nun fuayesinde, fuaye barında! Egemen Bostancı'nın müzikallerinde rol alan sanatçılar geliyordu sadece. Onlara sandviç, içki, derken; 84 yılında Egemen tuttu kolumdan, "Gel biraz para kazan" dedi. Stüdyo 24'ü açmışlardı Etiler'in girişinde. Onun üstünü verdi bana. Bir gün geldim baktım kapının üstünde 'Ece' yazıyor. Çok utandım. İstemedim adı Ece olsun. Neonla yazmışlar, pavyona düşmüş gibi hissettim kendimi. Üç gün işe gitmedim, "İndirin onu öyle geleceğim" dedim.

* O meşhur Ece Bar kaç yıl sürdü peki?
1984'ten 91'e, yedi yıl sürdü. Sonra Arnavutköy'e geldim. Arnavutköy 1.5 yıl sürdü. Oradan 13-14 sene Kuruçeşme. Burası da ikinci seneyi dolduruyor.

HER ŞEYLE İLGİLENEBİLİYORUM

* Genellikle Etiler'den bu yana büyük mekanlarda faaliyet gösterdiniz. Burası daha küçük, daha derli toplu bir mekan...
Zorunluluk böyle bir şey düşündürdü bana. Tercih değildi ama sonra çok memnun oldum. O büyük yerlerin sabit gideri çıkmıyordu. Tarzlar değişti. Çok yer açıldı. Sabit giderleri ödeyemeyince borçlanmaya başladım. Borçlar birikmeye başladı. Benim küçük bir yerim olsun, hatta 20 kişilik bir yerim olsun diye hayal ederken burası oldu. Keşke baştan beri böyle olsaydı diyorum şimdi...

* Niye?
Her şeyi görüyorsun. Onun tabağında ne var, bitmiş mi, tabağını almak lazım mı? O ne seviyor? İzleyebiliyorsun. Müşteriye göre davranabiliyorsun.

* Bu işe başladığınızdan bu yana bu eğlence sektöründe müşteri profilinde ne gibi bir değişim oldu?
Çok değişti. Mesela eski Ece'de daha çok okur-yazar kesim hakimdi. Ressamlarımız, şairlerimiz vardı. Çoğu rahmetli oldu. Gazeteciler vardı. Onlardı müşteri. Artık konuşulan şeyler de değişti. Ondan sonra Arnavutköy zamanı yuppie'ler falan doldu. Para konuşulur oldu. İki-üç sene sonra ise artık tek gündem rating ve tirajdı.

MÜŞTERİLER BÖLÜNDÜ TABİİ
Niye böyle bir değişim oldu? Şairler ressamlar bir kısmı öldü diyorsunuz, ama yeni sanatçılar var...
Yetişmedi onlar. Ya da biz onları oraya alıştıramadık. Eskiden daha ucuza yiyip içilebiliyordu. Özal dönemiyle birlikte tüketime yönelmeyle kiralar da arttı. Bu, yiyeceğe içeceğe yansıdı. O şairler, ressamlar varsa bile, fiyatlara yaklaşamaz oldular.

* Sınıfsal olarak da müşteri tercihleri farklılaştı mı sizce?
Sınıfsal olarak da bölündü tabii ki. Etiler, Nişantaşı yoktu eskiden. Ayrıca yeni zenginler belirlemeye başladı İstanbul'u. Mesela Bağdat Caddesi, Kayseri gibi oldu. Anadolu zenginlerinin hakim olduğu bir yer oldu İstanbul. Öyle olunca da arz talep meselesi, onlara göre yerler açıldı. Bir de daha lüksleri var. O da yine parayla ilgili; bir tane cipsiz adam göremiyorsun. 10 liralık içki içmeye çıkıyorlar, altlarında 500 bin liralık araba. Daracık sokaklara sokuyorlar o arabaları, 100 lira hesap ödüyorlar. Taksiyle gelemiyorlar sanki...

YABANCILARDAN ÇOK HOŞNUTUM
* Beyoğlu'ndaki son mekanınızın müşteri profilini nasıl tanımlarsınız?
Hem eskiler, hem de her kesimden yeni müşteriler ve yabancılar.

* Yabancılar çoğunlukla hangi yemekleri tercih ediyor?
Onlar, ızgara börek ve sebze köftelerini tercih ediyor. Bir de burası vejetaryenler için bir cennet. Yabancılardan çok hoşnutum. "Yemek çok güzeldi" demeleri hoşuma gidiyor. Alışverişini pazardan yapan Ece Aksoy, her şeyin tadına önce kendisi bakıyor. Alışverişini pazardan yapan Ece Aksoy, her şeyin tadına önce kendisi bakıyor. Alışverişini pazardan yapan Ece Aksoy, her şeyin tadına önce kendisi bakıyor. Alışverişini pazardan yapan Ece Aksoy, her şeyin tadına önce kendisi bakıyor. Alışverişini pazardan yapan Ece Aksoy, her şeyin tadına önce kendisi bakıyor.