kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Temmuz 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ÜLKÜ TAMER

Çağdaş Homeros: Halikarnas Balıkçısı

"Gece yıldızlar tek tük görünen mıymıntı şeyler değildir. Yıldız kalabalığına engin gece dar gelir. Sanki pırıltılarıyla göğü sarsıp gürlerler. Hele ufukta ay bir görünekoysun, evren bir peri masalına döner."
Belçika Turizm Bakanı Ullo'nun "Çağdaş Homeros" olarak nitelendirdiği Halikarnas Balıkçısı söylüyor bunu.
Bodrum'a ilk 1960'larda gitmiştim. Ufacık bir balıkçı kasabasıydı. Bir lokanta: Körfez. Bir ahçı: Latif. İki köfteci: Nasip ile Sakallı. Barlara sadece yazlık sinemalardaki filmlerde rastlanabiliyordu. Diskonun ise ne anlama geldiği bile bilinmiyordu. Çarşıda bir otel vardı. Bir de şimdiki görkemli diskonun yerinde on odalı sakin Halikarnas oteli. Sonra Artemis Pansiyon ile Nereid Pansiyon.
Işıklar gökyüzüne vurmuyordu. Azmakbaşı'ndan gözlerinizi yukarı çevirdiğinizde yıldızları görebiliyordunuz. Göğü sarsıp gürlüyorlardı... Evet, evren bir peri masalına dönüyordu geceleri.
O dönemin tiryakileri için Bodrum bambaşka bir yer şimdi. Ama akşamleyin "Artık gidilecek yanı kalmadı" deyip de ertesi gün ilk otobüsle Bodrum'a yollanan çok kişi tanıyorum. Türkiye ne kadar değiştiyse Bodrum da o kadar değişti. Bodrumlular içeriden, biz dışarıdan, ne ettikse Bodrum'u daha fazla bozamadık.
1970'lerde Mellengeç adlı şirin bir gazete çıkardı Bodrum'da. Şimdi ofset baskılı dergiler, kitaplar yayımlayan bir yayınevi bile var. Bodrum Ajans'ın bir ürünü, Demircan Türkdoğan'ın derlediği Anılarla Balıkçıya Merhaba kitabı. Bodrum'un çok şey borçlu olduğu sanatçıya gerçekten güzel bir "Merhaba!"
Demircan'ı yıllar öncesinden tanırım. Tiyatro oyuncusuydu. Karikatür de yapardı. 24 yıl önce Bodrum'a yerleşti. Şimdi "kentin" tanıtımı için çalışıyor, yayınlar yapıyor.
Kitabında Müntekim Ökmen, Safiye Ayla, Zeki Müren, Vedat Türkali, Sabahattin Eyüboğlu, Azra Erhat, Mehmet H. Doğan, Orhan Kemal, Edip Cansever, İlhan Berk gibi sanatçıların yazıları, şiirleri yanısıra, Deli İbrahim Kaptan, Alim Ekinci, Ali Arkun gibi has Bodrumluların görüşleri, izlenimleri de yer alıyor. Bodrumseverler ve Balıkçıseverler için renkli bir kaynak. (İşte Deli İbrahim Kaptan'ın anılarından biri: İkinci Dünya Savaşı'nda un sıkıntısı vardı. Hayk Fıkrası Müfettişlerinden biri, biz süngercilere un vaadetti. Un hakikaten geldi. Ama bazı kimselere vermediler. Akşam Cevat Şakir, Mustafa Cengiz, Mehmet Poyraz ve ben içki içiyorduk. Durumu Cevat Şakir'e anlattık. Avucunu açıp yüzümüze dayayarak, "Nahh" dedi. "Siz buna layıksınız. Gidip niye hakkınızı aramıyorsunuz?" Ertesi sabah ben, Mustafa Cengiz, Mehmet Poyraz Kaymakam'a çıktık. "Ne istiyorsunuz?" dedi. "Hakkımızı," dedik. Kaymakam bizi odadan çıkardı. Ertesi gün üçümüzü de askere aldılar.)
Safiye Ayla'nın bir anısıyla bitireyim:
"Bir gün Cevat Şakir'in (Halikarnas Balıkçısı'nın) bahçesinde oturmuş sohbet ediyorduk. Bodrum Belediye Başkanı Mümtaz Bey çıkageldi. Birkaç gün sonra CHP yararına bir balo yapılacakmış, orada şarkı söylemem için ricada bulundu. Baloya Balıkçı ve Naci'yle gittik. Önde bir masa ayırdılar, oturduk. Kısa süre sonra tatsız bir hava esmeye başladı. (...) CHP İlçe Başkanı ve Tuğbay (Tugay Komutanı Albay) 'Aramızda komünistler var. Buradan çıksınlar!' diye bağırıyorlardı. Naci Sadullah, 'Bizim burada olmamızı istemeyenler varmış. Kimsenin huzurunu bozmak istemeyiz. Gidiyoruz,' diyerek kalktı. Arkasından da ben ve Halikarnas Balıkçısı.
Bu olay beni 'halk sevgisi'yle Bodrum'da tanıştırdı, saygınlığın ne anlama geldiğini bana orada gösterdi. Sanat hayatımın en güçlü ve unutulmaz sevgisini Bodrum'da gördüm. (...)
Bizim arkamızdan baloyu terk edenler Cevat Şakir'in deniz kıyısındaki bahçesini tıkabasa doldurmuşlar, CHP başkanıyla Tuğbay kukumav gibi kendi kendilerine kalmışlardı. Kayıklardan deniz görünmez olmuştu. Burada bir masanın üstüne çıktım ve zorbaya meydan okuyan bu güzel insanlara teşekkürümü ödemeye çalıştım.
O gece benim için alkış yoktu. Sadece sesimden ve tavrımdan etkilenen ve bu nedenle de duygulanıp ağlayan insanlar vardı. Konserimin bedelini gözyaşlarıyla ödüyorlardı."
Bodrum'a gidecekseniz eğer, Anılarla Balıkçıya Merhaba kitabından bir tane edinin derim. Bulunduğunuz kentte yoksa, Bodrum'da nasıl olsa bulursunuz. Hem tatilinize renk katacak, hem de bir türlü bozamadığımız o yöreyi daha yakından tanıma olanağına kavuşacaksınız.