kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Temmuz 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

"Terörle mücadelemiz sonuna kadar sürecektir"

Yeni Haber
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bu tür menfur saldırıların, Türk milletinin birlik ve beraberliğini daha da güçlendireceğini belirterek, ''Bugün burada hep birlikte bu şehitlerimizi uğurlarken gösterdiğimiz birlik ve beraberlikte olduğu gibi...'' dedi.

ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu önündeki silahlı saldırıda şehit olan polisler Nedim Çalık, Mehmet Önder Saçmalıoğlu ve Erdal Öztaş için İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde tören düzenlendi. Tören, şehitlerin Türk bayrağına sarılı naaşları önünde bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı.

Bakan Atalay, törende yaptığı konuşmada, ''kardeşimiz'' diye hitap ettiği, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve vatandaşların huzur ve güvenliği için gece-gündüz demeden fedakarca çalışan emniyet teşkilatının 3 şehidinin yolcu edileceğini söyledi.

Şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine de sabır ve metanet dileyen Atalay, ''Buradaki birlikteliğimiz, 3 yeni polisimizi uğurlarken milletimizin gösterdiği şu birliktelik, aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücünü, kararlılığını, tutumunu da ifade etmektedir'' diye konuştu.

Atalay, terörün kanlı yüzünü dün bir kez daha gösterdiğini, ABD Başkonsolosluğu önündeki 3 polis memurunun hain bir saldırı ile şehit olduğunu anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:

''Gencecik şehit polislerimizden biri daha iki hafta önce göreve başladı. Bir diğeri de doğacak çocuğunu göremeden gitti. Anneleri, babaları, eşleri, kardeşleri burada. 3 şehidimiz de ömrünün baharında hayata veda ettiler. Tabi, bu büyük acıya dayanmak kolay değil, ama bütün zorluğuna rağmen sabırlı ve metin olmak durumundayız.

Niçin? Bu polislerimiz, ülkemiz için, toplumumuz için görevleri başında şehit oldular. Zaten güvenlik güçlerimizin görevi, toplumumuzun huzur ve refah içinde yaşaması, milletimizin birlik içinde huzurla hayatını devam ettirmesi, ülkemizin bütünlüğünün birliğinin korunması. Onlar bu amaç için görev yapıyorlardı. Bu görevlerin içinde, işte bu tür gelişmeler de her zaman söz konusu olabiliyor.''

''TERÖRÜN İNSANLIĞI DA YOKTUR''

Beşir Atalay, İslam dininde şehitliğin en üst mertebe olduğunu ve yüceltildiğini dile getirerek, ''Bu da ailelerimiz için, bizler için bir tesellidir'' dedi.

Polisin, 24 saat görevinin başında olduğunu ve gerektiğinde korkusuzca canını verdiğini vurgulayan Atalay, bu olayla Türk polis teşkilatının vazife şuurunun, fedakarlığının bir kez daha görüldüğünü söyledi.Atalay, biri polis memuru olan iki yaralıya da acil şifalar dileyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bir defa daha şunu görüyoruz; Terör acımasızdır. Terörün dini, imanı, milliyeti yoktur. Terörün insanlığı da yoktur ve nerede olursa olsun terör lanetlenmiştir. Terörle mücadelemiz de sonuna kadar sürecektir. Terörü besleyen ve destekleyenler de şunu unutmamalı ki, terörden hiç kimseye hiçbir yarar gelmemiştir. Terör daima bir gün kendisini besleyenleri de vurur ve kendisini maşa olarak kullananları yakar.''

Türkiye Cumhuriyeti olarak terörün her türlüsüyle mücadelelerinin kararlılıkla süreceğini bir kez daha vurgulamak istediğini ifade eden Atalay, bölücü ve yıkıcı teröre karşı her türlü fedakarlıkla büyük bir mücadele yürüten güvenlik birimlerine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bütün güçleriyle destek vermeye devam edeceklerini kaydetti.

''OLAY KISA SÜREDE AYDINLATILACAK''

İçişleri Bakanı Atalay, şunları kaydetti:

''Bu menfur saldırının arkasında kimler varsa ortaya çıkarılması ve cezalandırılması için her türlü çalışma, ilgili birimlerimizle titizlikle yürütülmektedir. Konunun aydınlatılması için her türlü delil titizlikle değerlendirilmekte ve her türlü teknik imkan kullanılmaktadır. Kısa sürede bütün boyutlarıyla bunun açığa çıkacağına inanıyoruz.

Bu tür saldırılar, bizim azmimizi falan da katiyen kırmayacaktır. Şehitler vereceğiz, ama mücadelemize devam edeceğiz. Aksine bu menfur saldırılar, millet olarak bizim birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirecek. Bugün burada hep birlikte bu şehitlerimizi uğurlarken gösterdiğimiz birlik ve beraberlikte olduğu gibi... Törene katılamayan, ama gönlü burada olan Cumhurbaşkanı'ndan başlayarak bütün milleti bugün burada bütünleşmiş olarak görüyoruz.''

Atalay, milletin birlik, beraberlik, huzur ve güvenliği uğrunda canları pahasına eşsiz kahramanlıklarda bulunan şehit polislerin fedakarlıklarının her türlü takdirin üzerinde olduğunu belirterek, şehit polislerin vatan ve millet sevgisiyle, üstün vazife şuuruyla şahadet mertebesine erdiklerini ifade etti.

Bakan Atalay, ''Şehit aileleri bizim ailelerimizdir. Şunu bir kez daha ifade ediyorum. Şehitlerimizi geri getiremeyiz, ama onların geride bıraktığı aileleri, eşleri, çocukları, anne ve babaları bizlere büyük bir emanettir. O emanete sahip çıkmak, bizim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve emniyet teşkilatının bir görevidir. Bunlar için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Arkada kalanlar için bütün imkanlarımızı kullanarak gerekenleri yapacağız'' dedi.

''BİR ŞEHİT DAHA VERMEYELİM''

Konuşmasında şehit ailelerine de seslenen Atalay, ''Onlar bizim içimizi de yakıyor, acısını sizler kadar derinden duyuyoruz. Meslektaşları polis kardeşlerinin üzüntüsünü, ben iki gündür kendi aralarında yaşadım. Türk milleti, sizin kadar bu şehitlerimizin acısını duyuyor'' diye konuştu.

Ailelerin tercihleri doğrultusunda Nedim Çalık'ın cenazesinin Rize'ye, Mehmet Önder Saçmalıoğlu'nun cenazesinin Osmaniye'nin Bahçe ilçesine ve Erdal Öztaş'ın cenazesinin Çorum'a gönderileceğini kaydeden Atalay, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bu kahramanlarımızı, yiğitlerimizi, canlarımızı rahmetle, üzüntü, acı ve özlemle uğurluyoruz. Yolları açık olsun, Rabbim onlara rahmet etsin, mekanları cennet olsun, ailelerinin, milletimizin başı sağ olsun. Hem polis teşkilatının, hem askerlerin, güvenlik birimlerimizin başı sağ olsun. Bir daha şehit vermeyelim, bu acıları yaşamayalım.''

''ŞEHİTLERİMİZİN GERİDE BIRAKTIKLARI BİZİM EMANETİMİZDİR''

Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, ''Şehitlerimizin geride bıraktıkları bizim emanetimizdir. Biz bu emaneti, elimizden geldiğince en iyi şekilde taşıma gayreti içinde olacağız'' dedi.

ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu önündeki silahlı saldırıda şehit olan polisler Nedim Çalık, Mehmet Önder Saçmalıoğlu ve Erdal Öztaş için İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde tören düzenlendi.

Törende konuşan Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, bugün Türk polis teşkilatının bir taraftan üzüntü, bir taraftan da gurur yaşadığını ifade ederek, ''3 fidanımızı, evladımızı şehit vermenin üzüntüsünü, şehitlerin de o zor şartlarda, görev aşkıyla kendilerine haince saldıran teröristlere cevap vererek Türk polisinin fedakarlığını, gücünü ortaya koymasının gururunu yaşıyoruz'' diye konuştu.

Bu ülkenin sonsuza kadar var olacağını vurgulayan Köksal, Atatürk'ün emaneti Cumhuriyeti yaşatmanın herkesin görevi olduğunu, bu görevi polis teşkilatının kanunların verdiği yetki çerçevesinde en iyi ve güzel şekilde yapmanın gayreti içinde olduğunu söyledi.

Polis teşkilatının bunu yaparken çok büyük fedakarlıklara katlandığını ifade eden Köksal, ''Teröristlerin doğrudan doğruya hedef göstererek ateş etmesi ve o ateşin sonunda da yaralı da olsa polislerimizin müdahale etmesi suretiyle o teröristlere anında gereğini yerine getirmeleri bir başka olaydır'' dedi.

Polis teşkilatının bu olayı en kısa sürede nihayetlendireceğini, suçluları ve failleri bulmadaki başarı ve gayretini burada da göstereceğini belirten Köksal, şunları kaydetti:

''Polis teşkilatı durdukça, bu ülkede kanunsuzluğa, terörü ülkemizi bölüp parçalamaya, o nazlı bayrağımızı gönderden indirmeye, Atatürk emaneti laik demokratik cumhuriyeti yıkmaya da kimsenin gücü yetmeyecektir. Gerektiğinde askerimizle birlikte teşkilatımız terörle mücadelede kendisini her zaman ortaya atarak gerekenleri yapacaktır.''

''ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR''

Şehit yakınlarına da hitap eden Köksal, şöyle konuştu:

''Tabii ki ateş düştüğü yeri yakar. Şehitlik insanoğlunun bu dünyada yükselebileceği en yüksek mertebedir. Ama anne, baba, evlat, kardeş, eş acısı elbette büyük bir acıdır. Ancak şunu da unutmamak lazım ki; şehit ailesi, yakını olmanın büyük bir gururu vardır, işte oradan bakmakla bu acıyı belki biraz hafifletebilirsiniz.

Türk polis teşkilatı olarak bundan sonra şehitlerimizin geride bıraktıkları, bizim emanetimizdir. Biz bu emaneti, elimizden geldiğince en iyi şekilde taşıma gayreti içinde olacağız. Hiç bir şekilde geriye, geleceğe üzüntüyle, karamsar bakmanıza gerek yok. Bizler, bütün arkadaşları yanınızdayız. Bu gençler de sizlerin evlatlarınızdır.''Köksal, şehit ailelerine sabır, şehitlere rahmet, polis teşkilatının ve milletine başsağlığı dileğinde bulundu.

VALİ GÜLER'İN KONUŞMASI

İstanbul Valisi Muammer Güler, görevini, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını, huzur ve asayişi teminle görevli polislerin yürüttükleri fedakarane bir görev olduğunu ifade ederek, ''Uluslararası hukuka ve mütekabiliyet esaslarına göre can ve mal güvenlikleri devletimizin korumasına tevdi edilen şahıs ve kurumların korunması sırasında arkadaşlarımız kahramanca, fedakarca bir görev ifa ettiler'' dedi.

Hain bir saldırıya karşı polislerin göğüslerini siper etmekle kalmadığını, saldırıya karşılık vererek beraberinde veya devamında getireceği diğer eylemlere de mani olduklarını anlatan Güler, ''Onlarla iftihar ediyoruz. Onlar görevlerini en iyi şekilde yerine getirdiler'' diye konuştu.

Şehitlerden birisinin 14 günlük, diğerlerinin 1 ve 2 yıllık polis olduğunu belirten Güler, şöyle devam etti:

''Ancak görev sorumlulukları tamdı. Bunu da yerine getirmekte kaçınmadılar. Onları minnetle rahmetle anıyoruz. Emniyet teşkilatının tarih sayfalarında altın harflerle yerlerini alacaklardır. Elbette ki ailelerin acılarını paylaşıyoruz. Onlara rahmet, emniyet teşkilatımıza ve ulusumuza başsağlığı diliyorum.

Vefalı bir teşkilat olan Türk polisi, bu evlatlarımızın hatırasını yaşatmakla kalmayacak ailelerini de sahiplenecektir. Bunun bilinmesini istiyorum.''

Saldırının Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik ve beraberliğine, bölünmez bütünlüğüne yönelik bir hareket olduğunu vurgulayan Güler, şunları kaydetti:

''Ama bu saldırı doğrudan polislerimizi hedef almıştır. Şunu ifade etmek istiyorum ki; olayla ilgili bütün detaylar şu anda izlenmektedir, değerlendirilmektedir. Varsa diğer failleri mutlaka ele geçirilecektir. Biz buradan çok şehitler gönderdik ama terörle mücadele kararlılığımız hiç bitmedi. Askerimizle, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları da terörle mücadelede maalesef şehit verdiler.

Ama tekrar ifade ediyorum; Bu saldırılar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne zarar veremez ama toplumda derin infial yaratmakta acımızı büyütmektedirler. Evlatlarımızı rahmetle, minnetle anıyorum. Yakınlarına başsağlığı diliyorum. Emniyet teşkilatımızın ve milletimizin başı sağ olsun. Hatıraları her zaman bizlerle yaşayacaktır.''

CERRAH'IN KONUŞMASI

İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ise hayatlarının baharında şehitlik mertebesine yükselen meslektaşlarının ailelerinin ve yakınlarının acılarını hafifletmenin mümkün olmadığını, meslektaşları olarak bu üzüntüyü yüreklerinde hissettiklerini ve bu acıyı paylaştıklarını söyledi.

Polis teşkilatının şehit mensuplarının acısını ve eksikliğini hiçbir zaman unutmayacağını belirten Cerrah, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hepimiz biliyoruz ki devletimizi ve milletimizi bölmek ve parçalamak isteyen, birlik ve beraberliğimizi hazmedemeyen şer güçleri, kendilerine demokratik, laik, hukuk devletimizi ve cumhuriyetimizi korumakla görevli Türk polisini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğünü hedef almışlardır.

Ancak devlet, millet ve rejim düşmanları şunu çok iyi bilmelidirler; Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetimizin teminatı Türk polisi, bugün olduğu gibi yarın da yüce Türk Milleti'nin hizmetinde, devletimizin bütünlüğüne karşı olabilecek her türlü davranışın karşısında kale gibi göğsünü siper ederek, canı pahasına korumaya devam etmiştir. Burada yatan polislerimiz de bu görevlerini layıkıyla yerine getirmiştir.''

Bir gün önce doğum gününü kutlayan şehit polis Erdal Öztaş'ın bir gün sonra vatan için canını vererek vatanını ne derece sevdiğini bir kez daha gösterdiğini anlatan Cerrah, acılarını yürekten paylaştıklarını belirttiği şehit ailelerine şöyle seslendi:

''Sizler her zaman emniyet teşkilatımızın ayrılmaz birer parçası olacak ve teşkilatımızın her türlü desteğini bugün olduğu gibi yarın da yanınızda bulacaksınız. Devletine, milletine, bayrağına bağlı görev aşkıyla dopdoluyken mesleğinin ve hayatının baharında şehit düşen bu kardeşlerimizin kanı yerde kalmadığı gibi bu saldırıyla ilgisi olan diğer hainler nerede olurlarsa olsunlar mutlaka yakalanacak ve adalete teslim edilecektir.''

Cerrah, şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve meslektaşlarıma başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi.

BAŞKONSOLOS TEŞEKKÜR ETTİ

ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Sharon Wiener da şehitlerin uğurlanmasının ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ''ABD Konsolosluğu ve personelini korumakla görevli olan ve görevi sırasında vefat eden 3 emniyet teşkilatı mensubunun acısını paylaşmak için, en derin başsağlığı dileklerini iletmek için buradayım'' dedi.

Amerikan diplomatik misyonu ve personeli adına polislerin ailelerine başsağlığı dileyen Wiener, şu görüşleri dile getirdi:

''Onlara, bizim can güvenliğimizi sağlamak için yapmış oldukları fedakarlık için son derece minnettarız. Türk Hükümeti'nin her seviyesinden görmüş olduğumuz destek için müteşekkiriz. Bu terör saldırısı, sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kınandığı için de teşekkür ederiz. Elbette Türk teşkilatları ile çok yakın çalışıyoruz.

İki ülke terör tehdidine karşı omuz omuza durmaya devam edecektir. Geçmişte de yaptığımız gibi. ABD, Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın dostu ve müttefiki olmaya devam edecektir. Hiçbir şekilde bize veya Türk-Amerikan ilişkilerine saldırmayı amaçlayan teröristler tarafından caydırılmayacağız.'' Wiener, Türkçe olarak da teşekkür ve başsağlığı dileklerini iletti.

CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN MESAJI

Cumhurbaşkanı Gül, mesajında, dün menfur bir saldırı sonucu şehit olan polisler için düzenlenen törene katılamamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Toplumun huzurunu ve güvenliğini sağlamak için gecesini gündüzüne katan, canla başla çalışan güvenlik güçlerine yapılan çirkin saldırıyı bir kez daha şiddetle kınadığını belirten Gül, şunları kaydetti:

''Türkiye Cumhuriyeti terörle mücadelesini sonuna kadar sürdürecektir. Terörün kanlı yüzüne sığınanlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü ve milletimizin sarsılmaz bütünlüğü karşısında emellerine hiçbir zaman ulaşamayacaklardır. Türk polisi, üstlendiği kutsal görevi büyük bir vatan sevgisiyle ve hizmet aşkıyla ifa etmektedir. Yetkilerini yasalardan, gücünü halkımızın güveninden alan polislerimiz, her yerde ve her şartta fedakarca çalışmış, görevi uğrunda şehit olmaktan kaçınmamıştır. Güzel ülkemiz, bu yüksek ruhla milletimize hizmet eden şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere armağanı ve emanetidir.

Şehitlerimiz ve gazilerimizin fedakarlıkları halkımızın güven içinde mutlu ve huzurlu bir hayat sürmesini sağlamıştır. Bu vesileyle şehitlerimizin emanetine kararlılıkla sahip çıkacağımızı bir kez daha vurgulamak isterim.''

Şehit aileleri ve yakınlarının, şehitlerin emaneti olduğunun hiçbir zaman unutulmayacağını belirten Gül, Türk milletinin bu konuda duyarlı olduğunu ve üzerine düşeni layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, şehit ailelerinin ve emniyet teşkilatının acısını yürekten paylaştığını ifade ederek, şehit polislere Allah'tan rahmet, ailelerine ve millete başsağlığı, yaralılara acil şifa dileğinde bulundu.

Törene, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın da başsağlığı mesajı gönderdikleri belirtildi.

(AA)