kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Haziran 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Merrill Lynch: Türkiye'de serveti 1 milyon doların üzerinde 50 bin kişi var

Yeni Haber
Merrill Lynch, tüm dünyanın yanı sıra Türkiye'de de kişisel serveti 1 milyon doların üzerinde olan yüksek ve ultra yüksek varlıklı insan sayısı ve portföy büyüklüğünü açıkladı.

Buna göre Türkiye'de toplam varlığı 1 milyon doların üzerinde bulunan yüksek ve ultra yüksek varlıklı kişi sayısı 2006'da 42 bin iken, bu sayı 2007 yılında 8 bin kişi artarak 50 bini aştı.

Merrill Lynch araştırmasına göre dünyada sayısı 10.1 milyon olarak hesaplanan yüksek varlıklı bireylerin varlıklarının toplamı 40.7 trilyon dolara çıkarken, kişi başına ortalama varlık değeri ilk kez 4 milyon doları aştı. Varlık rakamı 30 milyon doların üzerindeki kişilerin oluşturduğu ultra yüksek varlıklı kişi sayısı da 2006 yılına kıyasla yüzde 8.8 artarak 103 bin 820 kişi olarak hesaplandı.

Merrill Lynch Türkiye Genel Müdürü Kubilay Cinemre, Türkiye'de varlık değeri 1 milyon doların üzerinde olan kişilerin toplam portföy değerinin kişi başına düşen alt sınır itibariyle 50 milyar dolar, küresel ortalama rakam alındığında da 200 milyar dolar olarak hesaplanabileceğini söyledi.

Merrill Lynch'in Dünya Varlık Raporu'nun tüm dünya ile eş zamanlı olarak açıklanması dolayısıyla düzenlenen toplantıda Türkiye ile ilgili bilgiler veren ve soruları yanıtlayan Kubilay Cinemre, "Biz tam olarak bu kişilerin portföy büyüklüklerini bilemeyiz. Alt sınır olarak 1 milyon dolarlık bir rakam alıyoruz. Üst sınır ise daha yukarılara çıkıyor. Ultra yüksek varlıklı kişi sayısının toplam yüksek varlıklı kişi sayısı içindeki oranı hesaplandığında Türkiye'de de ultra yüksek varlıklı ne kadar kişi olduğu konusunda bir fikir ortaya çıkabilir" dedi.

TÜRKİYE'DE YÜKSEK VARLIKLI SAYISI DÜNYADAN ÜÇ KAT FAZLA ARTTI

Cinemre, Türkiye'de yüksek varlıklı nüfus artışının diğer ülkelere kıyasla yüzde 17.5'lik oranla yaklaşık üç katı fazla olduğuna dikkat çekerek, "Hisse senetlerinin piyasa değerindeki artış borç/tasarruf oranındaki yükseliş, YTL'deki değerlenme ve GSYİH büyüme oranları dikkate alındığında bu artışı normal karşılıyoruz. Bizim elimizde sadece 2006 ve 2007 kıyaslamasını yapacak rakamlar var. Ancak son 5-6 yıllık ortalamaya baktığımızda yüksek varlıklı nüfus artışının Türkiye'de hızlı olduğunu söyleyebiliriz" yorumunu yaptı. Cinemre, dolaylı vergi yüklerinin Türkiye'de yüksek varlıklı nüfusun artışında engelleyici bir faktör olduğunu ifade etti.

2012'DE 59.1 TRİLYON DOLARA ÇIKACAK

Merrill Lynch dünya raporunun ortaya çıkardığı verileri açıklayan Kubilay Cinemre, 2006 yılında yüzde 8.3 büyüyen küresel yüksek varlıklı nüfusun 2007 yılında yüzde 6 civarında büyüme ile 10.1 milyon kişiye çıktığını belirterek şu bilgileri verdi:

"Gelişen piyasalar büyük gelişmeler kaydetti. Yüksek varlıklı nüfus artışı en yüksek orana Hindistan, Çin ve Brezilya'da ulaştı. Kuzey Amerika ve Avrupa'da yüksek varlıklı nüfus artışı sırasıyla yüzde 4.2 ve yüzde 3.7 olurken, Asya Pasifik bölgesinde yüzde 8.7 ve Latin Amerika'da da yüzde 12.2'lik artışlar oldu. Yapılan hesaplamalar 2012'ye kadar yüksek varlıklı nüfusun yüzde 7.7'lik oranla GSMH'nin üzerinde büyüyerek 59.1 trilyon dolara ulaşacağını gösteriyor."

YÜKSEK VARLIKLI NÜFUS NAKDE VE BASİT GETİRİLİYE DÖNDÜ

Yüksek varlıklı nüfusun yatırım davranışlarıyla ilgili sonuçları da açıklayan Kubilay Cinemre, 2007'de bu nüfusun varlıklarını nakde, mevduata ve sabit getirili kıymetlere yatırdıklarına dikkat çekerek şunları söyledi:

"Küresel dalgalanma ortamında bu nüfus türev araçlar gibi yeni ürünlerden uzaklaşarak klasik ve geleneksel yatırım araçlarına yöneldi. Alternatif yatırım araçlarının popülaritesi azaldı. Ayrıca daha da önemlisi gayrimenkul yatırımlarında ivme kaybı görüldü. Bu eğilim en fazla doğal olarak ABD ve Avrupa'da gözlendi. Bu kesim ekonomik çöküntü ile birlikte gayrimenkul yatırımlarından önemli oranda çıktı. Gayrimenkule ayrılan pay 2006 "ya kıyasla 10 puan düşerek yüzde 14'e indi. Bir başka nokta da bölgesel düzeyde bakıldığında yüksek varlıklı nüfusun yatırım işlemlerinde küresel piyasalardan ziyade kendi iyi bildikleri piyasalara döndüklerini görülüyor."

(ANKA)