kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Boşanma doğru yönetilirse dünyanın sonu değil

- Peki sizin sıkılma hakkınız yok mudur bu ilişkide Pınar Hanım?
- K.G:
Ben Pınar'a söylediğimde "İyi," dedi, "ben de kendim bir şey yapayım..."
- P.G: İnsan ne kadar doğru yaptığını her zaman bilemeyebilir. Şimdi, hayatın sonu değil bu. Ben de boşanmış bir anne-babanın çocuğuyum. Eğer boşanma doğru yönetilirse, belki bir-iki yara oluyor ama, evde mutsuz anne-baba olmasındansa daha huzurlu oluyor çocuklar. Onun için ben bunu çok korkunç, yani dünyanın sonu olarak görmüyorum. Haa, istediğim bir şey değil tamam ama yani...

- Danışmanlık almak istemez misiniz?
- P.G:
Hayır, Kerem o süreci yalnız geçirmeyi tercih ediyor. Üzüntüsünü paylaşmayı da pek sevmiyor. Bence birçok insandan daha yalnız. Aslında kimse kimseyi değiştirmiyor. Biz evlendiğimizde Kerem 36 yaşındaydı. Sonradan bazı şeyler değişmiyor. Tolare ettiğiniz şeyleri belki 10 yıl sonra tolare edemez hale geliyorsunuz.

- Tolare edemedikleriniz nedir şimdi?
- K.G:
Biz hayatımızda kavga etmedik. Birbirimize ne kötü bir söz söyledik, ne de hakaret ettik. Samimi söylüyorum. Benim ihtiyacım yok öyle sözlere. Pınar'ın ağzından da duymadım, ki benim birazcık argo konuşmalarım da vardır arada.
- P.G: Alıştım, argo konuşmasına. Sokakta duysan rahatsız olursun mesela. Kerem'in bazı küfürlerine aldırmıyorum artık. Yani bir denge kuruluyor. Aslında Kerem son noktayı gördüğünde geri adım atar.

- O son nokta nedir?
-P.G:
Bilmiyorum, belki "Artık yeter," diyen bir bakış. Belli bir yer var, oradan sonra üzerime gelmemesi gerektiğini bilir. O çizgi var ki, biz de birbirimizin üzerine gitmemeyi iyi biliyoruz. Kerem daha çok evde olduğu için ev hayatı ona göre şekilleniyor. Mesela ben çok insan severim. Kerem sevmiyor. O zaman Kerem'in evde olmadığı zamanları seçiyorum.
- K.G: Zaten ben ne zaman konsere gitsem evde yemek veriliyor.
- P.G: Sürekli böyle dip dibe süren evlilikler var. Çok uzun zaman konser olmadığı dönemlerde ben onun gözünün içine bakıyorum, konsere gitsin diye. İlişkimizin başlangıcında Kerem her gece çalışıyordu. Biz haftada bir gün görüşebiliyorduk.
- K.G: Biraz da ben istedim böyle olmasını. Her gece çalmak beni zorluyor. İçkili yerleri sevmiyorum. Şimdi konser salonları, turneler... 30 yıldır geceleri çalıyorum ama gece hayatını hiç sevmem.