Cihangir'de kedili Kaktüs
Hayvanseverliğiyle ünlü Beyoğlu Kaktüs'ün yeni açılan Cihangir şubesinin müdavimleri arasında, yine kedi ve köpekler dikkat çekiyor. Her yanı kedi figürlerinin süslediği Cihangir Kaktüs'te, mekânın sahibi Gülsüm Ağaoğlu'yla hayvanları konuştuk..
İLİŞKİLİ HABERLER
Cihangir'de kedili Kaktüs
Beyoğlu'nun popüler mekânlarından Kaktüs'ün, iki ay önce Cihangir'de yeni bir şubesi açıldı. İki katlı ferah bir ortamı olan Cihangir Kaktüs'e girildiğinde ilk göze çarpan ise kedi figürleri oluyor. Üst kattan aşağıya inen bir kara kedi figürü duvarı süslerken, kül tablalarından fincanlara kadar birçok şeyde birbirinden sevimli kediler size gülümsüyor. Bu durum Kaktüs'e ilk kez gelenleri belki biraz şaşırtabilir ama Beyoğlu Kaktüs'ün müdavimleri tarafından gayet normal karşılanıyor. Çünkü Beyoğlu Kaktüs, birçok özelliğinin yanı sıra yıllardır kedileri ve köpekleri hiç eksik olmayan hayvansever bir mekân olarak biliniyor.
110 KEDİSİ VAR
Cihangir Kaktüs'te bu hayvanseverlik dekorasyona da yansımış durumda. Mekânın sahiplerinden Gülsüm Ağaoğlu ile tanıştıktan sonra Kaktüs'te hayvanlara gösterilen ayrıcalığın nedeni de anlaşılıyor. Evinde, sokakta, kafelerinde, barınakta bakımını üstlendiği 110 kedi ve köpeğinin olduğunu söyleyen Ağaoğlu, gerçek bir hayvan hakları savunucusu... Hayvansever ya da kedisever gibi terimleri sevmediğini üstüne basarak belirten Gülsüm Ağaoğlu, yaşam hakkı savunucusu tanımını daha anlamlı bulduğunu ekliyor: "İnsanlar korkuyor veya sevmeyi bilmiyor olabilir. Ama yok edilmelerini istemek başka bir şey. Ben kendilerini ifade edemeyen her canlıya yakınlık duyuyorum. Hayvanlar da bence bunların en aciz olanları. Bu yüzden onların bakımını üstlenmeyi bir vicdani borç gibi görüyorum. Genelde bakıma muhtaç, kör, sakat ve sokağa terk edilmiş kedilerin bakımını üstleniyorum." Kaktüs'te bütün yemek artıklarının değerlendirildiğini, muhtaç hayvanlara dağıtıldığını söyleyen Ağaoğlu bütün restoran ve kafeleri bu uygulamaya davet ediyor: "Artıkları hijyene dikkat ederek hazırlıyoruz. Keşke bu örnek teşkil edebilse de bütün mekânlar yemek artıklarını değerlendirse. Bu çevredeki mekânlara bir çağrıda bulunuyorum: Artıklar burada toplanabilir. Biz buradan seve seve dağıtabiliriz. Çöpe atmanın çok yazık olduğunu düşünüyorum. Özelikle de çöpten yemek yiyen insanların bulunduğu bir ülkede bu çok yanlış."
KEDİLER MEKÂNA YERLEŞTİ
Cihangir Kaktüs'ün dekorasyonunda kedi figürüne ağırlık vermelerinin nedenini şöyle açıklıyor Gülsüm Ağaoğlu: "Amaç buraya estetik bir görünüm kazandırmak değil, insanların tanışıklığını, sevmeyi ve kabullenmeyi sağlamak." Müşterilerinin de genelde hayvanları çok sevdiğini ve onlara alışık olduğunu söyleyen Gülsüm Ağaoğlu, hayvanların mekânı kendilerinin seçtiklerini belirtiyor: "Seçtikten sonra da biz onların beslenme, aşılanma, kısırlaştırılmalarını, hijyen ve sağlık koşullarını sağlıyoruz. Şu an burada devamlı kalan Şiraz ve Suphi adlı iki kedimiz var. Suphi, biz burayı açtığımız gün sanki haber almışçasına geldi buraya yerleşti. Burada yaşayacağının kararını o verdi. O kadar sempatikti ki biz de onun verdiği karara uyduk. Şiraz, başka bir mekânın baktığı bir kedi aslında. Ama o da burayı kendisi için daha rahat ve güvenli buldu herhalde. Suphi geceleri de burada kalıyor. Asla hiçbir zarar da vermiyor. İki Kaktüs arasında gidip gelen Simit isminde köpeğimiz var. Önce Beyoğlu Kaktüs'e yerleşti. Sonra orada kendine yakın bulduğu bir elemanımızı burası açılınca buraya transfer ettik. Onu takip ederek buranın yolunu öğrendi. Beyoğlu Kaktüs'te de Adnan adlı bir kedimiz var." Gülsüm Ağaoğlu Suphi'yle.
İLİŞKİLİ HABERLER
Cihangir'de kedili Kaktüs
Yayın tarihi: 29 Mart 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/03/29/ct/haber,9DF928BE67614C01B7EAF6FA6986C0ED.html
Tüm hakları saklıdır.