kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Ataman’ın kitabı beraberinde Sen Zaten Kendini Anlat isimli kolektif portre projesini de getiriyor.

Sanat için utanmadan her şeyi yayımladılar!

Evrim ALTUĞ
Deniz Seki'nin yönetmen ve sanatçı Kutluğ Ataman'la 'aşk' üzerine yaptığı söyleşi, nisan başında bir sanat kitabında yayımlanacak. Bir sanatçının ağzına geleni söylemekle yükümlü olduğunu belirten Ataman, "Sanat cesaret istiyor," diyerek bundan ötürü Seki'yi kutluyor. Ataman'ın Kuba sergisi ise, haftaya Berlin'de açılacak..
Yapı Kredi Yayınları'nın (YKY) küratör Rene Block editörlüğünde hazırladığı 'Türkiye'de Güncel Sanat' isimli monografik kitap dizisinin son halkası, Kutluğ Ataman-Sen Zaten Kendini Anlat başlığını taşıyor. Nisan başında yayımlanacak olan bu kitapta Kutluğ Ataman'ın aşk teması üzerinden söyleştiği isim ise, popüler müzik sanatçısı Deniz Seki olmuş. Seki ve Ataman'ı bir araya getiren ise hemen her yerde yazılıp çizilmiş olan bir davet. İkilinin ortak dostları, köşe yazarı ve romancı Perihan Mağden'in evindeki bu davette o gece tanışmışlar ve 'çoğu alanda ikiz olduklarının' farkına varmışlar. Kutluğ Ataman'ın aynı adlı kitabına iliştirilen, Sen Zaten Kendini Anlat isimli, ofset baskı 2008 tarihli son çalışması, 1800 adet edisyon biçiminde basılmış. Ataman'a ait portrelerin 'boyama kitabı' mantığıyla şablonlandığı ve yorumlanarak renklendirildiği bu işlerin 1750'si, kitabın kapağına sarılı sunulacak. İşlerin 1570 tanesi imzasız. 150 tanesi ise imzalı ve numaralı olacak. 30 tanesi ise Romen rakamıyla numaralı ve imzalı; aynı zamanda diğer bir 50 tanesi de, imzalı, numaralı ve katlanmamış. Son olarak, bu işlerin 1000 adedi, farklı kişilerce pastel ve yağlı pastelle boyanmış olmalarıyla dikkat çekecek.

YKY YÖNETİMİ ŞAŞKIN
YKY Yayın Yönetmeni Raşit Çavaş ve idari kadrosu, Ataman ile Seki'nin imzası ile hazırlanan 'nesne kitap' hakkında, geçen salı öğle sonrası Galatasaray'daki Yapı Kredi Merkezi'nde basın buluşması düzenledi. Onlarca sergi ve panele ev sahipliği yapan kültür merkezinde bunca medya mensubunu bir batında ağırlamaya pek alışkın olmadıkları, her hallerinden belliydi... Bu fırsattan istifade, güncel sanatçı ve küratör Halil Altındere de 'olay' yerinde, fotoğraf çekiyor; yeni izlenimler ediniyordu. Deniz Seki randevuya biraz gecikse de, mekâna gelişi Ataman'ı sanki gölgede bıraktı. İkili daha sonra sorularını konferans salonunda yanıtlamaya koyuldu. Müzisyen Deniz Seki sözlerine, 'çok değerli sanat adamı' dediği Ataman'ın kendisine verdiği bu fırsattan ötürü onurlandığını ve sanata âşık bir sanatçı olarak yine Ataman'a sonsuz teşekkür ettiğini belirterek başladı. Kutluğ Ataman da bu 'riski' niçin göze aldığını anlatırken, hep yaptığı gibi, kelimelerini çok dikkatle ve bilinçle seçtiğinin ipuçlarını veriyor: "Sanat, bildiğiniz gibi çok fazla dur durak bilmiyor. Limitsiz bir alan. Hatta ister kültürel, isterse politik olsun, sanatçılara bırakılan son alan, çağdaş sanat. Bu anlamda herkes de kendini sanatçıya olduğu gibi teslim etmiyor. Sanatçı ağzına geleni söylemek ve işine geleni yapmakla mükellef olduğu için, günümüzde sanat cesaret istiyor ve ben bu cesaretinden ötürü Deniz'i kutluyorum..."

KİMLİK DENEN ŞU GİYSİ
Ataman'ın çalışmaları, Semiha Berksoy, Peruk Takan Kadınlar'a konu olan dört kişi, veya Ceyhan Fırat gibi farklı kişilerin kimliklerinin nasıl inşa ve tecrübe edildiği üzerine birçok unsur içeriyor. Sanatçının kendi kimliği üzerine bir portre çalışması sayılabilecek bu kitap ve sanat yapıtı projesi de bu eğilimin son halkası. Ataman kitabın kılıfında sürekli değişim gösterecek kendi portre şemasını, bu yüzden tasarlamış. Çünkü kimlik, Ataman'a göre bizim taşıdığımız ve tanıdığımız herkesle sürekli yeniden giyindiğimiz bir tür giysiden farksız. Çünkü bu kimliği, bizim üzerimizde sürekli başkaları giyip, çıkarıyor. Deniz Seki ise, YKY'den çıkan monografik kitapta Kutluğ Ataman'a doğrudan soru yöneltmediğini anlatıyor. "Kutluğ'a yakın bir arkadaşın sorabileceklerini yönelttim. Çoğu defa cümleye ben başladım, gerisine o devam etti. Biz aşktan konuştuk." Bu sözleriyle Ataman'ın proje sunumuna iz bırakan Seki'nin apar topar yaşanan Yapı Kredi Kültür Merkezi macerası, yine apar topar bir tartışmayla bitiyor. Seki'yi izlemeye alan, kuşatan magazin muhabirleri, ona Gülben Ergen hakkında sorular sorunca, Seki de geliş nedeninin bu sorular değil, Ataman'ın kitabı ve sanatı olduğunu kızgınlık ve sıkıntıyla dile getirmeye çalışıyor. Biz de bu koşullarda, her ikisiyle de ayaküstü de olsa sanattan konuşmaya çalışıyoruz.
Haberin fotoğrafları