Sosyete kebapçısında stand-up yapıyorlar

Önder Açıkbaş, Fatih Gülnar ve Ceyhun Fersoy'dan kurulu Taklacı Güvercinler henüz yeni bir grup ama üçünün de tiyatroculuğu eski. Çeşitli tiyatro oyunları, sinema filmleri, TV dizileri ve şovlarından tanıdığımız henüz 20'li yaşlarını süren bu üç oyuncu her cumartesi akşamı Nişantaşı City's içinde bulunan ve 'sosyete kebapçısı' olarak ün salan Venge Plus'ta yaptıkları tiyatral-müzikal-standup ile izleyenleri kahkahaya boğuyor. Önder Açıkbaş'ın yazdığı, Taklacı Güvercinler'in oynadığı 'Sempatik Suçlular' yemek bitiminde, saat 00.00'da ortaya çıkıyor ve bir saat 40 dakika aralıksız devam ediyor. Üstelik interaktif. Yani pahalı saatiyle ti'ye alınan izleyici de kendisini bir anda oyunun içinde bulabiliyor. Birbirlerini gözbebeğinden tanıyacak kadar yakın olan ve bu yüzden sahnede rahatlıkla doğaçlama yapabilen üçlünün hedefi, tüm Türkiye'yi oyunculukları ile tanıştırabilmek...

EĞİTİMLİ TİYATROCULAR

* Üçünüz de tiyatrocusunuz. Daha önce neler yaptınız?
Önder Açıkbaş: Akademi İstanbul Tiyatro Bölümü'nden mezunum. Çeşitli sinema filmlerinde, dizilerde rol aldım. BKM Mutfak'ta sahneye çıktım. Şimdi de Türkmax'te yayınlanan 'Her Şey Dahil'programında gay bir yönetmeni canlandırıyorum. Ceyhun Fersoy: 12-13 senedir perküsyon çalıyorum. TÜRVAK ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde eğitim aldım. BKM Mutfak'ta oynadım. Çeşitli dizilerde rol aldım. Küçük Onur ile 'Acı Günlerim' dizisinde bile oynadım yani... (gülüyor)
Fatih Gülnar: Benim maceram biraz daha farklı. Selçuk Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nı bitirdim. Devlet Tiyatroları'nda çalıştım. Çeşitli dizilerde oynadım. Sonra üçümüz biraraya geldik ve şimdi komedi kulüp tarzında çok farklı bir şey yapıyoruz.

* BKM Mutfak'ta da oynadınız. Yılmaz Erdoğan'ın size hiç desteği oldu mu?
Ö.A.: Ceyhun da, ben de komediden bihaberken Yılmaz Erdoğan'da çıraklık yaptık. Şimdi yolumuza kendi başımıza devam ediyoruz. Yılmaz Erdoğan ustamızdır, bize çok ağabeylik yaptı. Ayrılırken kendisinden icazet de aldık. Cem Yılmaz da çok destek oldu. Beyaz, şovunda yer almamızı teklif etti. Ceyhun çok istedi ama bence bu kadar önemli bir programın içinde yer alacak kadar büyümedik. Beyaz da çok önemli bir adam. Hatta adam gibi adam.
C.F.: Ben komediyi 'şimdi size bir şaka yapacağım, çok güleceksiniz'den ibaret sanıyordum ama öyle değilmiş. Yılmaz Erdoğan o samimiyeti ve sıcaklığı öğretti bize.

* Şimdi yaptığınız da BKM Mutfak'ın bir uzantısı mı?
Ö.A.: Evet, ama bu anlayış Türkiye'de yeni. Eskiden bir Yeşil Kabare vardı. Şimdi türüyor ama her yerde aynı başarı yakalanmıyor. Çünkü şaka yapma meselesi, yani herkesi güldürmek çok zor bir şey.

RAKIM FARKI YARATMADIK

* Kısa süre öncesine kadar 'Çatı Katı' dizisiyle de ekrandaydınız. Fanatikleri olmasına rağmen, dizi yayından kaldırıldı. Neden?
Ö.A.: Reytingleri çok iyi gidiyordu ama herkesin başına gelebilecek olan, o kanal yönetim değişikliği yüzünden dizimiz de güme gitti.

* Taklacı Güvercinler nasıl kuruldu?
Ö.A.: Üç aylık bir mazisi var. Skeçleri ben yazdım sonra Fatih ve Ceyhun ile revize ettik. Gösteride anlattığım adam aslında benim kendi babam. O ısrarla komik şeyler yapıyor...

* Adınız neden Taklacı Güvercinler?
Ö.A.: Tesadüf eseri, öyle bir anda aklımıza geldi.
F.G.: Kendimize göre güzel bir şey yaptık ve kendi kanatlarımızla uçma kararı aldık. Onun için adımız Taklacı Güvercinler...

* Neden bir restoranda oynuyorsunuz da, sahneye çıkmıyorsunuz?
C.F: Bir yerde kendimizi tanıtmamız lazım. Müşteriyle iyi anlaşıyoruz. Restoranda da sahnemiz vardı ama samimiyet olsun, seyirciyle karşılıklı oynayalım istedik ve sahneyi iptal ettik.
Ö.A.: Evet, seyirciyle bir rakım farkı yaratmadık. Çünkü seyircinin omzuna dokunarak oynayabilmek bizim için çok büyük lüks.

RANGE ROVER'I OLAN SOSYETİK Mİ!

* Sizi izlemeye sosyetik isimler mi geliyor?
Eğer adamın Range Rover cipi olduğu için sosyetikse, evet! Farklı meslek gruplarından kalburüstü insanlar izlemeye geliyor diyelim...
F.G.: Ama çok pahalı değiliz. Yiyeceklere 20 YTL giriş parası ekleniyor, o kadar.

* Sadece cumartesi geceleri bir restoranda oyun sahnelemek yeterli geliyor mu size?
F.G.: Çok severek gidiyoruz.
Ö.A.: Açıkhava'da gösteri yapmayı isteriz ama daha çok yolumuz var. Gerçi hızlı gidersek arayı kapatırız. (Bu arada üçlü kendi arasında sohbete başlıyor ve Harbiye Açıkhava'daki sahne düzeninden, seyirci iletişimine kadar her şeyi çabucak sonuca bağlıyor.)