kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Mart 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
'The Other Boleyn Girl' filmindeki kostümlerin biyesinde aşağıdaki aksesuvarlardan kullanıldı.

Kapalıçarşı'da tasarlıyor Hollywood yıldızları takıyor

EYLEM BİLGİÇ - GÜNAYDIN
Kapalıçarşı'daki küçücük atölyesinde takı tasarlayan Hüseyin Sağtan'ın asarımları Hollywood'dan büyük ilgi görüyor. Sağtan takılarına bir kadın ruhuyla şekil verdiğini söylüyor..
Son yıllarda Hollywood ve Türkiye kelimelerini yan yana görmeye alıştık. Özellikle, Brad Pitt'in başrolünde oynadığı 'Truva' filmiyle, Türk pazarını keşfeden dünyaca ünlü filmlerin kostüm ve sanat yönetmenleri, Türk tasarımcılarıyla işbirliğine devam ediyor. Bu işbirliğinin son örneği ise; Kapalıçarşı'daki küçük atölyesinde, tasarladığı takılarla moda yaratan Hüseyin Sağtan ile önümüzdeki haftalarda vizyona girecek 'The Other Boleyn Girl' (Öteki Boleyn Kızı) filminin kostüm tasarımcısından geldi. Hollywood'la, 'Truva' filmine tekstil vererek ve başrol oyuncusu Diana Kruger için özel bir kolye hazırlayarak tanışan Hüseyin Sağtan, daha sonra geçtiğimiz yıllarda çekilen 'Eragon' adlı film için takılar tasarlamış. Ardından da, 'Truva' ve 'Harry Potter' filmlerinin de kostüm tasarımcısı olan Jeeda Bardford'dan 'The Other Boleyn Girl' için teklif gelmiş.

8. HENRY DÖNEMİNİ YANSITTI
"Aslında biz bu filmi '8. Henry' olarak biliyorduk. Bize, 8. Henry'nin kız kardeşinin ve sevgilisinin müzeden çekilmiş fotoğraflarını getirdiler. Onların üzerindeki takılardan esinlenerek; kolye, yüzük, haç ve elbiseler üzerine dikilecek malzemeler tasarladık" diyen Hüseyin Sağtan'ın kariyer hikayesi ise oldukça ilginç. Diyarbakırlı olan 44 yaşındaki Sağtan'ın ilk mesleği ayakkabıcılıkmış. "Bir yılda ayakkabı yapmaya doydum, ortaya çok farklı bir şey çıkaramıyorsunuz. Ama benim ruhumda tasarım vardı, hep bir şeyler tasarlamak istiyordum" diyor. Uzun yıllar resim yapan Sağtan, daha sonra tekstil üzerine tasarımlar yapmaya başlamış. "Asıl işim eskicilik. Tekstil ve takı gibi eski olan her şeyin restorasyonunu yapıyordum" diyen başarılı tasarımcı, ilk popülaritesini yıllar önce pazarlarda insan figürlü takılar yaparak yakalamış. O yıllarda, "Gelecekte takı yapacaksam en iyisini yapacağım, dünyada hiç görülmemiş bir tarz olacak" diyen Sağtan, yıllar sonra bu iddiasını hayata geçirmeyi başarmış. Takı restorasyonu yaparken, yeni takılar yapmaya karar veren başarılı tasarımcı, 'ilk çağlarda bir kadın takısını nasıl yapıyordu?' diye düşünerek yola çıkmış. "Yani bu işe kadın ruhuyla başladım" diyen Sağtan o günleri şöyle anlatıyor: "Kök boyayla boyadığım ipeklerin üstüne ip bağlayarak ilk takımı yaptım. Bu kadın, elindeki kumaşa şekil vermek için iplerle, çiçeklerle ve otlarla bir şeyler yapıyordu herhalde diye düşünüp, ben de onları kullanmaya başladım. Ayağa takılan bir halhalı, çöpe atılan bir sepeti kolye yaptım; insanlar boyunlarına taktı."

İLK ÇAĞDAN YOLA ÇIKTI
Hüseyin Sağtan'ın tasarımlarında kendisine ait imzalar da var. Örneğin ilk imzası, bütün kolyelerinde kullandığı yusufçuk kuşu olmuş. Şimdi de mutlaka hemen her tasarımında Ay-Yıldız'a yer veriyor. Hüseyin Sağtan, tasarımcı ruhunu tarih kitapları okuyarak besliyor. "Tarihten esinleniyorum ama kopya yapmıyorum" diyen Sağtan; düşüncelerinde Çin'den yola çıktığını ve Orta Asya'dan İstanbul'a kadar geldiğini, tüm bu yolculuk boyunca gördüklerini de tasarımlarında birleştirdiğini anlatıyor. Hüseyin Sağtan herkesten büyük ilgi gören, Hollywood yıldızlarının taktığı tasarımlarını, Kapalıçarşı'daki 15-20 metrekarelik, içinde dört-beş kişinin çalıştığı küçücük atölyesinde hayata geçiriyor. Üç çocuk babası Sağtan'ın kızları da kendisinin izinden gidiyor. Kızlar, şimdilik babaları kadar iddialı olmasalar da başarılı tasarımlara imza atıyorlar.
Haberin fotoğrafları