301. madde çalışmaları belli bir aşamaya geldi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 301'inci madde konusundaki çalışmalarının belli bir aşamaya geldiğini belirterek, kısa bir zaman içinde değerlendirmelerini bitirip adımlarını atacaklarını bildirdi.

Başbakan Erdoğan, 60. Hükümet Programı Eylem Planı'nı Başbakanlık Yeni Bina'da düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.

Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Ceza Yasası'nın 221'inci ve 301'inci maddeleri ve Diyarbakırdaki saldırı sonrası hazırlıkların hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine ''221 üzerinde esnemeler yapılabilir'' dediğini hatırlattı.

''Bizim beklediğimiz istikamette böyle bir talebin olmadığını görüyoruz'' diyen Erdoğan, 301'inci madde konusunda ise çalışmaların belli bir aşamaya geldiğini, kısa bir zaman içinde değerlendirmelerini bitirip adımlarını atacaklarını ifade etti.

Başbakan Erdoğan, bu yıl 5 puanlık SSK primi indirimi gibi uygulamaya girecek nihai indirimler olup olmadığının sorulması üzerine, ''Biz bakanımızı mahcup edemeyiz. Bu, programda da yer aldı. Hükümetin sözü neyse yerine gelecek ve bunun uygulaması 2008 içinde yapılacaktır'' dedi.

Kayıtdışıyla mücadele konusundaki soruya karşılık olarak da Başbakan, kayıtdışıyla mücadelede 2007'de belirgin bir etki sağlandığını belirtti.

Erdoğan, ''10,7'den 9,3'e düştü. Girişimciye şunu diyoruz ben sizden ihbar istiyorum. Nerede neyin olduğunu bize bildireceksiniz, biz de mali denetimleri artıracağız ve bu kayıtdışılıkları yakalayacağız. (Üretime dayalı, ihracata dayalı) ekonomi diyorsak önce yatırımcının olması lazım. Yatırımcının kaçtığı bir ülkede bunları bulmak mümkün değil. Bu konuda işveren kuruluşlarımızla yaptığımız görüşmelerde aynı şeyleri konuşuyoruz ama diyoruz ki artık uygulama'' diye konuştu.

IMF ile ilişkilerin nasıl yürüyeceği konusunda belirginleşen bir eğilimin olup olmadığı şeklindeki soruya karşılık Başbakan Erdoğan, önümüzde 4 aylık bir süreç bulunduğunu, bu süreçteki bütün gelişmeleri aralarında değerlendirip nihai kararlarını vereceklerini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, Fransa ve Almanya ile lider düzeyinde bir zirve olacağını söylediğinin hatırlatılarak, bunun ne zaman olacağının sorulması üzerine de ''Yer Almanya. Almanya'da bir araya geleceğiz ve orada 3'lü olarak önümüzdeki süreci görüşeceğiz'' dedi.

CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN ABD GEZİSİ

ABD Başkanı'nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesi sonrasında verdiği mesajlarla ilgili soruya karşılık olarak da Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Abdullah beyle değil Ali bey beni aradı. Çalışmalarla ilgili bilgi verdi. 5 Kasım süreciyle devam eden olumlu gelişmeler basın toplantısına da yansıdı aynı kararlılık şimdi de devam ediyor. Olumsuz bir şey söz konusu değil.''

Başbakan Erdoğan, yeni anayasa taslağıyla ilgili soruyu yanıtlarken de, ''Bunda da sona geldik önümüzdeki haftalarda kitap haline getirilip dağıtımını yapacağız'' dedi.

Başbakan Erdoğan bir gazetecinin ''ekonomide durgunluk değerlendirmelerine'' atıfta bulunarak ''Risk değerlendirmesinde bulunur musunuz?'' şeklindeki sorusu üzerine şunları kaydetti:

''Risk değerlendirmelerini her iktidarın yapması şart. Biz de yapıyoruz bir defa riski olmayan hiçbir iş yoktur. Tüm mesele riski yönetmektir. Bizim bu alandaki başarımız geldiğimiz ilk yıl ortaya çıkmıştır. Görüldüğü gibi gayet başarılı risk yönetimiyle bugüne geldik. Bu son yılla ilgili çok şeyler söyleniyor. Biz bir seçim ekonomisi uygulaması yapmadık gereken neyse onu yaptık. Niçin? Çünkü risk değerlendirmelerimizde eğer böyle bir şey yaparsak 2008'e yansıması çok ağır olurdu. Bu değerlendirmeyi yaparak böyle bir yanlışın içine düşmedik.

Dünyada birçok gelişmeler oluyor. Bütün bu gelişmelere rağmen Türkiye'ye bunun yansımasına baktığımızda oradaki yansımalar aynen bize yansımıyor. Sadece menkul kıymetlerde değerlendirmeye bakıyoruz ki bu mart ayına kadarki süreçte bir sıkıntı nedeni olabiliyor, ama Türkiye'yi etkilemesine baktığımız zaman burada öyle bir ciddi sıkıntının olmadığını görüyoruz. İnanıyorum ki Mart'tan sonraki süreç Türkiye'de yine çok daha farklı olacak. Reel ekonomi açısından şu anda doğrudan yatırımlar açısından dünyada ilk üçte gösterilen ülkelerden bir tanesi Hollanda'nın bakışında; Türkiye... Hindistan, Çin, böyle önemli bir konumdayız ve inşallah bu yıla girerken istikbal vaat eden bir ülke olarak çok ciddi yatırımlar çekeceğiz. Bunlar istihdama da etki edecek yatırımlardır. Bu yatırımların gelmesinden rahatsız olan siyasi anlayışlar da var. Niye? Adın Ahmet, Mehmet değilse Türkiye'de yatırım yapamazsın. Yani George olursa adı Hans olursa yatırım yapamazmış. Gelişen dünyada böyle bir şey yok.''

ENFLASYON HEDEFİ

Hükümetin son iki yılda koyduğu enflasyon hedefinin iki katına çıktığı belirtilerek, ''Burada hükümetin sorumluluğu nedir?'' şeklindeki soruya karşılık olarak Başbakan, şöyle dedi:

''Biz enflasyonun tek haneye çekilmesi için mücadele verdik. Bütçe konuşmamda da söyledim. Bizim başarısız olduğumuz konu enflasyondur. Çünkü belirlenen hedefe ulaşamadık dedim. Bunun için bahane uydurmaya gerek yoktur. 1,3 oranında açık var. Buna rağmen geldiğimiz zaman yüzde 30 enflasyon vardı. 5'inci yılın sonuna geldiğimizde 8,3. Bir de bunun kıyasını yapmak lazım. Bu yıl bütün çabalarımızı göstereceğiz esneme payı dahil olmak üzere temenni ediyorum bütün enstrümanlarıyla birlikte bu hedefi yakalarız.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF ile ilişkiler ve stand-by konusundaki bir başka soruya da ''Arkadaşlar, stand-by imzalamak kıyamet değildir. Stand-by anlaşması yapılan ülkelerde yatırımlar durur ekonomi durur diye bir şey yok ki Asıl olan oraya neleri kayıt düşeceğinizdir. Şu anda stand-by anlaşması yapacak mıyız yapmayacak mıyız kararını henüz vermiş değiliz'' şeklinde yanıt verdi.

Gelir vergisine ilişkin soru üzerine de Başbakan Erdoğan, ''Bu konuda zaten geçen dönemde bir düşürme yaptık'' dedi ve salonda bulunan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a böyle bir çalışma olup olmadığını sordu.

Unakıtan da ''yok efendim'' şeklinde yanıt verdi. Erdoğan, şartlar el verdiğinde her zaman gelir vergisi mükelleflerinin yanında olduklarını belirterek, ''vergilerle biz sosyal restorasyonu yapıyoruz. Petrol kuyularımız yok. Bizim tek petrol kuyumuz var vergi'' dedi.

NÜKLEER SANTRAL

Başbakan Erdoğan, nükleer santral inşaatına başlama hedefiyle ilgili soru üzerine de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'e söz verdi. Bakan Güler, 21 Şubat'ta davet yapılacağını ve tekliflerin alınacağını bundan 2 ay sonra da ihalenin yapılacağını bildirdi.

301. MADDE

Başbakan, Ceza Yasası'nın 221 ve 301'inci maddeleri ve Diyarbakırdaki saldırı sonrası hazırlıkların hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine de şunları kaydetti:

''(221 üzerinde esnemeler yapılabilir) demiştim. Bizim beklediğimiz istikamette böyle bir talebin olmadığını görüyoruz 301 konusunda ise çalışmalarımız belli bir aşamaya geldi. Kısa bir zaman içinde değerlendirmelerimizi bitirip adımlarımızı atarız'' diye konuştu.

Başbakan, ''2008'de çiftçiler hem 2007'ye ait DGD ödemelerini hem de 2008'e ilişkin ürün desteklerini alabilecekler mi?'' şeklindeki soruya karşılık olarak ''Biz hep birer yıl arkadan bu ödemeleri yapıyoruz. Ürün destekleriyle ilgili de bu aynı şekilde devam edecek. DGD'yi hemen süratle inşallah ödeyeceğiz. Ödemelerde sürpriz de yapabiliriz. Şartlar el verirse daha erken ödemeler de yaparız'' dedi.

''Elektrik dağıtım ihalelerinin özelleştirilmesinden vazgeçildiğini açıklamıştınız buradaki eksiklikler ortadan kalktı mı ki nükleer santraller eylem planına alındı'' şeklindeki soru üzerinde de Erdoğan, şunları söyledi:

''Burada görünen Türkiye'nin tamamıyla alakalı değil. Bazı pilot uygulamalardır. Böyle bir şeyi başlatmamız lazım. Tümünü biz bir arada yapacak olursak bu bir sıkıntı meydana getirebilir. Bazı bölgeleri seçerek buralarda böyle bir adım atabiliriz.''

YEREL SEÇİMLER

Başbakan Erdoğan ''yerel seçimlerin daha erken bir tarihe alınması'' şeklinde bir düşüncelerinin olup olmadığının sorulmasına karşılık, ''İktidarımızın en önemli özelliği seçimleri zamanında yapmaktır. Böyle bir düşüncemiz yok'' diye konuştu.

''Bir yerel seçim sürprizi yapar mısınız? diye merak ediyoruz'' diyen gazeteciye de Başbakan, ''Kusura bakmayın ben o alıştığınız iktidarın başbakanı değilim. 22 Temmuz seçimlerini bile kendi isteğimizle yapmadık. 367 komedyasını ortaya koyanlar bizi buraya itti. Biz seçimi orada birkaç ay öne almış olduk. Yerel seçimlerle ilgili böyle bir şey söz konusu değil. Türkiye buna da alışmalıdır. 4 yılsa 4 yıl, 5 yılsa 5 yıl'' dedi.

CARİ AÇIK VE İŞSİZLİK

Cari açık ve işsizlikle ilgili soruya karşılık da Başbakan Erdoğan, işsizliğin eksildiğini belirtti ve ''İşsizlik göreve geldiğimizde yüzde 10,7 idi. Şimdi 9,3. İşsizlik düşmüş. Bu 2.5 milyon işsizin iş sahibi olması demektir biz bunu başarmışız'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, cari açık konusunda da şunları kaydetti:

''Cari açıkta bir sıkıntı var. Ama ekonomide güçlü bir altyapıya sahip olmamız sebebiyle bu cari açık bizi rahatsız etmiyor. Cari açık nereden kaynaklanıyor? 30 milyar doları aşan enerji sebebiyle... Petroldü doğal gazdı bunlardan kaynaklanıyor. Bizim elektrik üretimimizin yüzde 52'si doğal gaz çevrim santrallerinde bundan kaynaklanıyor. Bunu almak zorundasınız. Bizim 2008 yılında yapılan hesaplarımız da değişebilir böyle giderse. Yani 100 doların üzerine de çıkacak olursa bu rakam 40 milyar doları bulur. Ara malları konusu ise yavaş yavaş çözülüyor. Girişimcilerimizin atacağı adımlarla daha iyi bir konuma geleceğiz.''