kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Kasım 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Birinin ölümü herkesi değiştiriyor

Ayten ve Charlotte, tanışıp birbirine aşık olan iki yalnız insan olarak filmde yer alıyorlar. Herhangi bir çiftten farkları yok. Hatta cinsel yönelimlerini de belki ilk kez birbirleriyle keşfediyorlar!..
* Bildiğimiz kadarıyla filmde canlandırdığınız Ayten karakteriyle Fatih Akın gerçek yaşamda tanışmış ve hikayeyi o kişinin yaşadığı benzer bir olaydan yola çıkarak yazmış. Siz de role hazırlanırken gerçek Ayten'le tanıştınız mı?
Hayır, kendisiyle tanışmadım. Ben filme başlamadan 'hemen önce' gözlem yapmayı çok doğru bulmuyorum. Zaten oyuncuysan öyle yaşıyorsundur ve otomatik olarak sürekli gözlem halindesindir. Biriktirdiklerini de denk gelirse bir yerlerde kullanırsın. Ayten'in durumunda çok iyi bildiğimiz şeyler var. Bir kadınla aşk yaşıyor ama en nihayetinde aşk bir kadınla da bir erkekle de aynı aşk. Siyasi kimliği, bir eylemci olarak yaşamı da bana uzak değil. En nihayetinde hepimizin zamanında bulaştığı konular bunlar ya da televizyonu her açtığımızda gördüğümüz türden şeyler. Bir oyuncunun içini gıcıklayan, çekici gelen bir rol Ayten. Zaten bu ve bir sürü başka sebepten kabul ettim rolü...

HEPİMİZ AİDİYET İSTERİZ

* Bir örgüt üyesi olan Ayten'le ilgili olarak filmde Hanna Schygulla'nın oynadığı Susanne "Sen belki de sadece mücadele etmeyi seviyorsun" diyor. Karakterinizi en iyi tanımlayan cümle bu olarak görüldü...
Yani bir bakıma "Bir şeylere karşı çıkmış olmak için karşı çıkıyorsun ve aslında tam olarak neyin içinde olduğunu bilmiyorsun" diyor Susanne... Ayten, hepimizin içinde olan bir aidiyet hissine sahip. O da hepimiz gibi bir yerlere ait olmak istiyor. Haliyle, üyesi olduğu örgüt, onun için aynı zamanda ait olduğu bir yer hüviyetinde. Film boyunca da, Ayten'in bu noktadan yola çıkarak geçirdiği değişimi-dönüşümü izliyoruz. Ayten, aidiyet duyduğu şeylerin ona sırt çevirmesiyle, onu hayal kırıklığına uğratmasıyla birlikte hayatı öğreniyor bir nevi. O, siyasi açıdan çok bilgili, çok akıllı bir kız olabilir, ancak yaşam tecrübesi açısından göründüğü kadar bilge değil. Kısaca, Ayten'in hayat gailesi içinde pişmesini izliyoruz tüm bu olaylar süresince.

* Altı karakter içerisinde size en yakın gelen hangisi?
Bence izlemesi en keyifli karakter Ayten (Gülüyor)... Tuncel Kurtiz'in karakteri de çok renkli. Onu da çok seviyorum. Profesörün (Baki Davrak'ın oynadığı Nejat) yaşamınıysa biraz sıkıcı buluyorum. Bir de şu var; biliyorsunuz filmin ana meselesi ölüm. Ölümün yaşayanlar üzerindeki etkisi... Yani şahsi fikrimce diğer öyküler, örgüt üyesi kız, fahişe bir kadın, gurbette bir profesör vesaire... Bunların hepsi bu tema etrafına eklenmiş renkler.

BASİT DEĞİL


* Fatih Akın film öncesinde sizinle bol bol prova yapmış. Bu provalarda size rolle ilgili neler söylemişti?
Ben rolü filmdekinden çok daha basit olarak hayal ediyordum. Cinsel tercihini ve sonradan yaşayacaklarını da düşünerek Ayten'i tamamen erkeksi tavırlarla oynamayı düşündüm. Charlize Theron'un 'Monster' filminde yaptığı gibi ya da Hilary Swank'in 'Boys Don't Cry'da yaptığı gibi bir rol çalışması yaparım diyordum. Bunu da Fatih'e söyledim. Ancak o, istediğinin kesinlikle böyle bir şey olmadığını söyledi ve karakteri bana şöyle anlattı: "Ayten'in hem seksi olmasını istiyorum, hem erkeksi, hem cool, hem de aynı zamanda duygusal olmasını istiyorum!" Bunun ardından belli bir süre provalar yaptık. Herkes özenli bir çalışma sergiledi. Bu provalar üç gün sabahtan akşama kadar sürdü. Ardından üç ay sonra da çekimleri başladık.