kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Ekim 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, dün İstanbul'a dönüşlerinde uçakta ilk kez SABAH'a özel poz verdiler.

'Referandum siyasetçi işi benim için hiç fark etmez'

Cumhurbaşkanı Gül, konumunu tartışmaya açacak düzenlemelerin referandum paketinden çıkarılması için AKP'nin yeni düzenleme sunduğu gün, "Benim için fark etmez, çok rahatım" dedi..
İLİŞKİLİ HABERLER
'Referandum siyasetçi işi benim için hiç fark etmez'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konumunu tartışmaya açacak maddelerin anayasa değişikliğini öngören referandum paketinden çıkarıldığı gün, Strasbourg'dan, "Ben rahatım" mesajı verdi. Gül, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Genel Kurulu'nda konuşma yapmak üzere gittiği Strasbourg'dan ayrılmadan önce kaldığı Hilton Oteli'nde Türk gazetecilerle basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Gül, henüz AK Parti'nin yeni anayasa teklifinin netleşmesi öncesinde, gazetecilerin, 21 Ekim referandum sonuçlarına göre yeni süreçte aday olup olmayacağı yolundaki sorusunu şöyle yanıtladı: "'Ben artık siyasetçi değilim. Bu konu siyasetçilerin işi, parlamentonun işi. Ben tartışmaya girmem. Nasıl karar verilirse verilsin benim için hoş."

NOSTALJİK ARMAĞAN
Avrupa Konseyi'ni izleyen Türk gazeteciler Zeynel Lüle, Emin Vanol, Rahmi Gündüz , Selçuk Gültaşlı ve Vakur Kaya;1992-2001 yılları arasında AKPM üyesi olarak görev yapan Cumhurbaşkanı Gül'e, burada yaptığı konuşmalardan oluşan siyah beyaz fotoğrafları armağan etti. Fotoğrafları incelen Gül, geçmişte birlikte çalıştığı gazetecilere teşekkür etti ve "Fotoğrafların siyah-beyaz olması eskidiğimizi gösteriyor" dedi.

'BİR ZAMANLAR ÇOK YALNIZDIK'
Basın toplantısında Strasbourg temaslarıyla ilgili bilgi de veren Gül, tanıdığı politikacıların salonda olmasının kendisi açısından önem taşıdığını söyledi. Türkiye'nin yakından takip edilmesinin memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Gül, şöyle dedi: ''Türkiye'ye hiç kimse ilgi duymasa, Türkiye'de olup bitenlerle hiç ilgilenilmese bu daha iyi olmazdı. Sorumluluğumuz sadece kendi halkımıza, ülkemize dönük değil, bölgemize, Avrupa'ya tüm dünyaya karşı da... O açıdan eminim ki Türkiye'deki değişim süreci, tartışmaların olgunluk içinde devam etmesi önem arz ediyor. Bir zamanlar çok büyük yalnızlık çektiğimiz Avrupa Konseyi içinde birçok dostumuz olduğunu ve Türkiye'yi çok büyük takdirle ve ibretle izlediklerini görüyoruz. Bu da memnuniyet vericidir.''