kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Ekim 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

Laiklik tanımında anlaşalım

Herkes, laikliği savunuyor. Son olarak, 1 Ekim'de, hem Abdullah Gül, hem Köksal Toptan, hem de Org. Yaşar Büyükanıt, laiklik vurgusu taşıyan konuşmalar yaptı. Zaten Türkiye'de kimse laikliğe karşı değil; ama tarifte anlaşamıyorlar. Kimi, anayasanın 24. maddesinde yer alan tanımın kılına bile dokundurtmamaya kararlı: "Kimse, devletin temel düzenini kısmen de olsa din kurallarına dayandırma veya çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla, her ne surette olursa olsun, din duygularını, dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz."
Kimi anayasa taslağını hazırlayan ilim heyeti gibi, "Din ve inanç hürriyeti anayasal düzeni din kurallarına dayandırmaya yönelik eylem biçiminde kullanılamaz" cümlesini benimsiyor.
Kimi üniversiteye başörtülü kız girerse, "laiklik elden gider" diye düşünüyor. Bir başkası, başörtülü kızların da okuyabilmesini laikliğin gereği gibi görüyor.
Meselâ, Abdullah Gül, cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine yaptığı teşekkür konuşmasında, -ki bu konuşmasını bizzat kendisi kaleme almıştı-benim benimsediğim bir tarif verdi: "Laiklik, bir hak ve özgürlükler sistemi olan demokrasi içerisinde, farklı hayat tarzları için özgürleştirici bir model olduğu kadar, bir sosyal barış kuralıdır da."
Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde önemli mesajlar verdi; aldığı olumlu yankılardan, zihinlerdeki bazı endişeleri giderdiği anlaşılıyor. Yeni anayasa tartışmaları, yurtdışında bazı kaygıların doğmasına yol açmıştı. Sanki laiklik karşıtı adımlar atılmak üzereydi. Gül, bu konuda, "Türkiye'nin gittiği istikamet bellidir; AB yönündedir. Kimsenin laiklik kaygısı olmasın" dedi.
Ayrıca, başörtülü kızlara desteğini sürdürdü: "Kadınların başını örtmesi Türkiye'nin gerçeklerindendir. Önemli bir kısmı geleneksel, bir kısmı da din nedenlerle örtünür. Ancak örtme örtmeme zorlaması yoktur. Üniversitelerde bu konuda sıkıntılar var. Temel hak ve özgürlükler, özellikle de eğitim özgürlüğü evrensel kriterlere göre uygulanmalıdır."
Demek laikliği savunmak yetmiyor, tarifte uzlaşmak gerekiyor.