kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Haziran 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Nazan Şoray "Bugüne kadar kimseyi karısından ayımak istemedim. Eşini bıraksın da beni alsın demedim. Hiç kimse için böyle bir şey düşünmedim" diye konuştu.

Yaşadığım aşklara karşı asla nankörlük edemem

ZEYNEP GÜLER
Nazan Şoray, sanat dünyasına hızlı bir dönüş yapmaya hazırlanıyor. Özel hayatı hakkında konuşmayı sevmeyen Şoray "Çok sevildim ve şımartıldım. Kimseyi karısından ayırmadım. Yaşadığım aşklara nankörlük edemem" dedi..
80'li yıllarda seslendirdiği 'Hal Hal' şarkısı ile hafızalara kazınan Nazan Şoray, gözlerden uzak sakin yaşamına son vermeye hazırlanıyor. Oyunculukla 14 yaşında tanışan Şoray, yaz sonunda ilk kez bir TV dizisiyle ekranlarda olacak. Nazan Şoray, eylül ayında çekimlerine başlanacak dizide, Burhan Öçal ile kamera karşısına geçebileceğini söylüyor. Henüz kesinlik kazanmayan oyuncu kadrosu ve yönetmenin yakında netleşeceğini belirten Şoray, "Senaryodaki 'Mutena' karakteri beni yansıttığı için bu projede oynamayı kabul ettim" diyor. Eylülde çıkaracağı maxi-single için de harıl harıl repertuvar seçmeleri yapan Nazan Şoray ile Bebek sırtlarındaki evinde; sanat, aşk ve ilişkiler üzerine konuştuk.

'MUTENA' ROLÜNÜ SEVDİM

* Sanat hayatınız boyunca ilk kez bir dizide rol alacaksınız. Nasıl ikna oldunuz?
Benim karakterimi yansıtan bana uygun bir rol olduğu için kabul ettim bu dizide oynamayı. Kuvvetli, kişilik sahibi ayağını yere basan bir iş kadınını canlandıracağım. 'Binbir Gece'deki Onur karakterinin kadın versiyonu gibi diyebiliriz. Güzel bir hikayesi var dizinin; benim canlandırdığım 'Mutena' karakterinin ailesiyle ilişkileri ve aşk hayatı anlatılacak. Ben hikayeyi sevdim.

* Dizi piyasası çok karışık, birçok kaliteli yapım reyting kurbanı olabiliyor. Bu konuda endişeleriniz var mı?
Yapımcının dizinin arkasında durması gerekiyor. Dizi ekip işi; yönetmen de çok önemli, senaryo da, oyuncular da.

* Eylülde bir maxi-single da çıkaracaksınız. Kimlerle çalıştınız, tarzı nasıl olacak?
Pop fantezi tarzında olacak. Repertuvar seçmelerine başladık. Burçin Birben, Halil Karaduman ve Yıldız Tilbe'den şarkı bekliyorum. Bir de 'Hal Hal'ın remiksi olacak.

* Müziğe neden ara verdiniz?
Albüm anlamında ara vermiştim ama ben özel gecelerde sahne alıyorum. Sahnede olmayı çok seviyorum. Bütün ömrüm sahnede şarkı söyleyerek geçti. Ondan aldığım zevki başka hiçbir şeyde bulamıyorum. Albüm çıkarmak çok zevkli ama bir o kadar da emek gerekiyor.

KONUŞMAK KALİTESİZLİK

* Türkan Hanım da bir albüm çıkarmayı düşünüyordu; hatta ikinizin düeti söz konusuydu...
Ablam üst üste hem sinema filmi hem de dizi çektiği için vakti kalmadı. Proje şimdilik askıda kaldı. Ablam albüm satışlarından kazandığı parayla bir meslek lisesi yaptırmak istiyordu ama şu anda durdu o iş.

* Bir dönem basında sizinle ilgili çok daha fazla haber çıkıyordu. Ama son yıllarda azaldı. Bu sizin bilinçli tercihiniz mi?
Göz önünde olmak için ne yapmak lazım? Birincisi albüm çıkarmanız, ikincisi bir dizide oynamanız gerekiyor. Sonra o dizideki insanlarla veya başka birileriyle aşk dedikodularınız çıkmalı! Oysa ben, özel hayat konusunda son derece dikkatli davranıyorum.

* Sizce sanatçılar arasındaki durum 1980'lerdeki gibi mi? O dönemle bugünleri kıyasladığınızda neler düşünüyorsunuz?
Bence kan gövdeyi götürüyor. Çok yoğun sahne hayatımızın olduğu dönem, bu sanatçıların bazıları vardı ama hiç kimse birbirine laf atmazdı. Bu polemikler asla olmazdı.

* Bugüne kadar sizin hakkınızda da birçok şey söylendi, yazıldı. Ama siz genelde hep susmayı tercih ettiniz. Susmak zor olmuyor mu?
Bazen yaşadıklarınızın tam tersi birşey söyleniyor ve sizin canınızı yakıyor. Ama susmak zorundayız. Bence susmak sizden birşeyler götürmüyor, size birşeyler katıyor.

* Sustuğunuz için hiç pişmanlık hissetiniz mi?
Hayır sustuğum için asla pişman olmadım. Çok konuşmak bence kalitesizliktir. Özellikle kadınlara çok üzülüyorum. Biten ilişkilerin ardından kadınlar çok konuşuyor. Oysa yaşanmış bir aşkın sırlarını ortaya dökmek hiç doğru değil.

ÇOK SEVİLİP, ŞIMARTILDIM

* Hayatınızda biri var mı?
Evet var... Türk asıllı bir yabancı ama isim vermek istemiyorum. Özel hayatı korumak zor. Rahat rahat bir yere gidemiyorsunuz ama İstanbul'da da görülmek istemezseniz; gidebileceğiniz çok yer var.

* Yaşadığınız ilişkilerden hiç pişman oldunuz mu? Şimdi olsa yine aşkınızın peşinden gider miydiniz? Bir röportajınızda okudum; merhum Rüçhan Adlı'nın oğlu Şevket Adlı ile yaşadığınız ilişki için "O zaman 20 yaşımdaydım, bir hataydı" demişsiniz...
Pişman olacağım bir ilişkim olmadı çünkü; ben hep duygularımla hareket ederdim. Ve şimdi olsa yine duygularımın peşinden giderdim. Ben hiçbir zaman yapı olarak "Bu adam evli ama ben bu adamı baştan çıkartayım. Karısını da boşatayım, beni alsın" demem. Hiç kimse için böyle bir şey düşünmem, düşünen bir arkadaşım varsa da ona mani olurum. Ben zaten hiçbir erkeği baştan çıkartmaya, ilgisini çekmeye çalışmadım. Ama şartlar öyle getirdiyse, o an eşinden ayrı yaşıyorsa o zaman başka. Şevket Adlı konusundan dolayı söylüyorum bunları. Ben onun karısıyla ilişkisinin ne olduğunu bile bilmiyordum. Ayrılma aşamasında ise "Eğer eşini ben üzdüysem bu bana üzüntü verir; keşke olmasaydı" demiştim.

KEREM ÜZÜLSÜN İSTEMEM

* Aşktan yana şanssız olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Yaşadığım aşklara nankörlük edemem. Doğrusu ben çok şanslı bir kadınım ve çok mutluyum. Beraber olduğum erkekler tarafından çok şımartıldım, hep el üstünde tutuldum ve sevildiğime inandım. Aldatıldığımı da düşünmüyorum. Eğer aldattılarsa da canları sağolsun.

* Sibel Turnagöl geçtiğimiz aylarda sizi kast ederek, "Kerem'inki aşk değil bir kaçamaktı. Şimdi olsa boşanmazdım" diye bir açıklama yaptı. Siz bu konuyla ilgili hiç konuşmadınız. Olayları bir de siz anlatır mısınız?
Aslında ben Kerem Alışık'ı Sibel Turnagöl'le evlenmeden önce tanıyordum. Evlerine de giderdim çünkü babası Sadri Alışık çok sevdiğim bir insandı. Kerem de benim çalıştığım gazinoya gelirdi. Aramızda platonik bir şey başlamıştı. Bunu bütün gazino, çiçekci, garson herkes biliyordu. O dönemde biz bütün gazetelere yazıldık zaten. Ben Sibel Turnagöl'ün açıklamalarına şöyle cevap verdim; "Biz Kerem'in evliliğinden önce tanışıyoruz ve bu durumda ne ben yuva yıkan kadın oluyorum, ne de Kerem evliyken başka bir kadınla birlikte olmuş oluyor."

* Kaçamak sözüne ne dediniz?
Nazan Şoray'ı tanıyan insanlar çok iyi bilir ki; ben hiçbir zaman kaçamak yaşamam. Kimse de benimle kaçamak yaşamaz. Sadece bir kaçamak olsa hâlâ bunları konuşmazdık. Ben Kerem Alışık'ın üzülmesini hiç istemem. İyi olsun, mutlu olsun isterim. Bizim durumumuz, 'bir deli kuyuya taş attı, on akıllı çıkaramadı' gibi oldu. Kaldı üzerimizde! Ne yapalım, hiç değilse romantik bir erkekle böyle bir şey oldu!
Haberin fotoğrafları