Türkiye'nin AB üyeliğinin gerektirdiği şartlara ulaşmasına hiç kimse açıktan karşı çıkamıyor. Kendisine "milliyetçi" ya da "ulusalcı" gibi sıfat takan, kendilerini öyle göstermek ihtiyacı içinde bulunanların kullandığı formül hep aynıdır: "Tabii ki AB üyesi olmalıyız.. Ama..."

Bu "ama"nın arkasına da şu iki kalıp ekleniyor: "Ama biz kendi kişiliğimizle, onurlu bir üye olarak girelim", "Avrupa bize herhangi bir şart koşmasın, bazı şartlara uymamızı istemesin..."

Kişiliğimiz ve onurumuz
Hangi "kişiliğimiz"le AB'nin saygın ve onurlu bir üyesi olacağız?

* Enflasyonu nedeniyle dünya sıralamasının en alt sıralarında yer almamız mıdır "kişiliğimiz" ve onurumuz"?

* Düşünce özgürlüğünün temel koşullarını, on yıl önce demokratik sisteme geçmiş ülkeler kadar bile yerine getirmemiş olmamız mıdır "kişiliğimiz" ve onurumuz"?

* Ekonominin bir türlü krizden çıkmaması, gelir dağılımındaki adaletsizliğin sürekli büyümesi midir "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Yolsuzluk düzeninin, kamu yönetiminin hemen her alanını sarmış olması mıdır "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Ülkenin yarısının herhangi bir nedenle rüşvet vermiş olması, rüşvet alan memurların bunu normal bulması mıdır "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Kamu ihale düzeninde, yolsuzluk ve kaçakları en aza indirecek bir yasal düzenlemeyi de "dış" baskılarla yapmış olmamız, birilerinin hâlâ buna taş koymaya çalışması mıdır "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* İşkence ve kötü muamele yüzünden uluslararası yargıda en çok mahkum olan ülke olmamız mıdır "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Yasalarında idam cezası bulunan son birkaç ülke arasında olmamız mıdır "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Hâlâ kitap toplatılan, insanların yazı ve düşünceleri yüzünden hapis yattıkları "son demokrasi" olmamız mıdır "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Eğitim düzeyinin sürekli düşmesi, gençlerimize doğru dürüst eğitim imkânı sağlamaktaki geriliğimiz midir "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Siyasilerin kendilerine ait olmayan paraları çarçur ederek oy avcılığı yapmaları mıdır "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Devletin iki yakasının bir türlü bir araya gelmemesi, 18 kez IMF'in kapısına gitmemiz, sürekli olarak dış kaynaklardan borç dilenmemiz midir "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Emekli maaşı kuyruklarında insanların ölmesi midir "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Son kriz nedeniyle 1.5 milyon insanın daha işsiz kalması mıdır "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Yargı sisteminin yavaşlığı, adalet duygusunu yok eden uygulamalar mıdır "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Vergi sisteminin bir türlü kurulamamış olması, verginin yaygınlaştırılamaması ve adaletsiz bir sistemin devam etmesi midir "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

* Kişi başına gelir hesabında, dünya sıralamasında sürekli gerilemekte olmamız mıdır "kişiliğimiz" ve "onurumuz"?

AB'ye girmeye "evet, ama" diye başlayıp "kişiliğimiz, onurumuz" gibi büyük laflarla devam edenlerin aslında hangi düzenin devamını istediklerini gördüğümüz zaman, kendilerini "milliyetçi" ya da "ulusalcı" gibi büyük sıfatlarla tanımlamalarına rağmen bu düzenin devamından herhangi bir şekilde fayda sağladıklarını da görebiliriz.

Bugün büyük laflarla yürütülmeye çalışılan tartışmanın arkasındaki gerçek bu kadar basittir.