kapat
01.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Orhan Seyfi, şairleri jurnal mı etti?

A.Kadir, Kuleli Askeri Lisesi ve Ankara Harp Okulu'nda okurken, Orhan Seyfi Orhon 1935-1936 yıllarında "Aydabir" adında bir dergi çıkarmaktadır. Dergide Sabahattin Ali'nin hikâyeleri ile Nâzım Hikmet'in şiirleri yayımlandığı için A. Kadir de, öteki arkadaşlarıyla "Aydabir"i okumaktadır.

Bir süre sonra A.Kadir'in başından "38 Harp Okulu" olayı geçecek ve Nâzım Hikmet ile yargılanacaktır.

Faşizmin dünyada kol gezdiği İkinci Dünya Savaş sırasında da Orhan Seyfi, bu kez "Çınaraltı" adında bir dergi çıkarmaktadır.

İşte bu sırada "Yürüyüş" dergisinde A.Kadir'in "Bir İnsan" başlıklı şiiri ile Nâzım Hikmet'in İbrahim Sabri takma adıyla "Dünya; Dostlarım, Düşmanlarım, Sen ve Toprak" şiiri yayımlanacak ve Orhan Seyfi, her iki şairi de "Çınaraltı"nın 23 Ocak 1943 tarihli 70. sayısında yer alan "Allah Cümlenize Rahatlık Versin!" başlıklı yazısıyla sıkıyönetime jurnal edecektir.

Orhan Seyfi'nin A.Kadir'in şiiri üzerine yazdıkları şöyledir:

"Anlaşılıyor ki, bu şiir, kapitalist rejimde askere alındığı için dövüşmeyen ve bu yolda canını veren menfi bir kahraman yoldaşın destanıdır. Şairi A.Kadir'i tebrik ederiz, doğrusu Türk gençlerine güzel dersler veriyorsunuz. Bizimkiler de böyle yapsınlar öyle mi?"

Daha sonra sözü Nâzım Hikmet'e getirerek yazısını şöyle noktalayacaktır:

"Yapılacak iş, bu şiiri yazan İbrahim Sabri'yi alkışlamak, hatta aynı mecmuanın geçen sayısında bir şiirde olduğu gibi (yumruklarınızı havaya kaldırıp) bir komünist selâmı vermek, ondan sonra da Türkçülük, vatanseverlik namına yataklarımıza girip rahat rahat, bol bol, horul horul uyumaktır. Allah cümlenize rahatlık versin!"

Bugün, Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin "abi"lerinden A.Kadir'in ölümünün 17. yılı... Nâzım Hikmet'in bu yıl 100. doğum yılını kutlamaktayız.

Şiirimizin yüz akı bu iki şairimizin anısına önce Nâzım Hikmet'in, ardından da A.Kadir'in Orhan Seyfi'nin sözünü ettiği şiirlerini yayımlıyor, her iki şairimizi de saygıyla anıyorum.

NåZIM HİKMET / DÖRT HAPİSANEDEN

İSTANBUL

2

Fevkâlade memnunum dünyaya geldiğime,

toprağını, aydınlığını, kavgasını ve ekmeğini seviyorum.

Kutrunun ölçüsünü santimine kadar bilmeme rağmen

ve meçhulüm değilken güneşin yanında oyuncaklığı

dünya, inanılmayacak kadar büyüktür benim için.

Dünyayı dolaşmak,

görmediğim balıkları, yemişleri, yıldızları görmek isterdim.

Halbuki ben

yalnız yazılarda ve resimlerde yaptım Avrupa yolculuğumu.

Mavi pulu Asya'dan damgalanmış

ffff bir tek mektup bile almadım.

Ben ve bizim mahalle bakkalı

ikimiz de kuvvetle meçhulüz Amerika'da.

Fakat ne zarar,

Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar

her mili bahride, her kilometrede dostum ve düşmanım var.

Dostlar ki bir kerre bile selâmlaşmadık

aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz.

Ve düşmanlar ki kanıma susamışlar

kanlarına susamışım.

Benim kuvvetim:

bu büyük dünyada yalnız olmamaklığımdır.

Dünya ve insanları yüreğimde sır

filmimde muamma değildirler.

Ben kurtarıp kellemi nida ve sual işaretlerinden,

büyük kavgada

açık ve endişesiz

girdim safıma.

Ve dışında bu safın

ftoprak ve sen

bana kâfi gelmiyorsunuz.

Halbuki sen harikulâde güzelsin

toprak sıcak ve güzeldir.

A.KADİR / BİR İNSAN

Seni bir gün

çekip aldılar topraktan,

benzedin köksüz bir ağaca.

Önce öğrettiler sana uygun adımı,

sonra büyük şehirlerini gösterdiler Avrupa'nın.

En muazzam saraylar karşısında bile sen

evini unutmadın.

Varşova'da kaputun kaldı,

Dunkerk'te arta çantan.

Düştü bütün fotoğrafların Sivastopol'da.

Bir şafak vakti Paris'te bıraktın zavallı yüreğini,

kurşuna dizilenler karşısında.

Lânet okusunlar sana bırak,

iyi bir asker olamadın diye.

Ölmesini bildin ya sen arkadaş kurşunuyle,

iki çürük patatesi

ekmek torbanda unutarak!

1943 Ğ İstanbul



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır