kapat
01.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Zirvede idam ve Kürtçe tartışmaları

Son günlerde kamuoyunda ve koalisyon içinde yaşanan idam, Kürtçe yayın ve eğitim tartışmalarıyla Türkiye 40 yıllık Avrupa hayaline ulaşma yolunda çok kritik bir kavşak noktasına gelmiş durumda. Bu tartışmalar aynı zamanda koalisyonda da ciddi bir kırılma noktasını giderek belirginleştiriyor. ANAP ile MHP arasında geliren ipler koalisyonu içten içe kemirmeye, güven bunalımını derinleştirmeye başlıyor.

Koalisyon liderlerinin kendi aralarında yaptıkları zirve toplantılarında sonuç alınamayan idam ve Kürtçe tartışmaları önceki gün devletin en üst kurumuna, Milli Güvenlik Kurulu toplantısına taşınıyor.

MGK'nın önceki gün yapılan aylık olağan toplantısında resmi gündemde yer almamasına karşın idam cezasının kaldırılması, Kürtçe yayın ve eğitimin serbest bırakılması gibi hassas konular da masaya yatırılıyor. Bölücü örgütün Avrupa ve Türkiye içinde siyasallaşmasına dönük faaliyetlerine ilişkin gündem maddesi ve istihbarat raporları değerlendirilirken konuya giren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, koalisyon içinde soğuk rüzgarlar esmesine neden olan bu hassas tartışmayı devlet zirvesine taşıyor. Sezer, AB ile ilişkilerin gelişim seyri çerçevesinde idam ve anadilde yayın ve öğrenim konusunda sırayla genel başkanların görüşünü soruyor.

ECEVİT: UZLAŞMALIYIZ
Önce Başbakan Bülent Ecevit'e söz veriyor Sezer. Ecevit bilinen görüşlerini yineliyor. Kısa vadeli hedefler çerçevesinde RTÜK yasasında 19 Mart gününe kadar yapılacak bir düzenleme ile radyo-TV yayınlarının serbest bırakılabileceğini, bu konuda koalisyonda ve hatta Meclis'te bir uzlaşmaya varılabileceğini anlatıyor. İdam konusunda ise daha esnek bir tutum sergiliyor Başbakan. Kendisinin idam cezasının bir an önce tümden kaldırılmasından yana olduğunu ancak bunun AB'ye karşı orta vadeli bir taahhüt olduğuna dikkat çekerek koalisyon içinde bir uzlaşıya varılarak 19 Mart sonrası bir tarihte de gerçekleştirilebileceğini vurguluyor.

MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, sıra kendisine geldiğinde katı tutumunun değişmediğini ortaya koyuyor. Bahçeli Türkiye için asıl önemli belgenin AB'nin hazırladığı "Katılım Ortaklığı Belgesi" değil, hükümetin kabul edip AB'nin de "tamam" dediği "Ulusal Program" olması gerektiğini vurguluyor. Ulusal programda yazılı olan kısa vadeli hedeflerin 19 Mart'a kadar, orta vadeli hedeflerin de daha sonraki süreç içerisinde yerine getirilebileceğini söylüyor. Terör suçlarında idam cezasının kaldırılmasına, Kürtçe öğrenim hakkının tanınmasına şiddetle karşı olduğunu bir kez daha ifade eden Bahçeli'nin idam konusundaki sözleri ise şöyle özetlenebilir:

BAHÇELİ: ZORUNLU DEĞİLİZ
"Bizim, bölücübaşını kurtaracak şekilde idam cezasının kaldırılmasına ilişkin bir düzenlemeye 'evet' dememiz sözkonusu olamaz..."

Kürtçe radyo ve TV yayınları konusunda da bazı çekinceleri olmakla birlikte esasları iyi belirlenmek, bölücülüğe prim vermemek koşuluyla bu serbestinin tanınabileceği sinyalini veren Bahçeli, konuşmasını şöyle noktalıyor: "Türkiye AB tarafından dikte ettirilen bütün hususları yerine getirmek zorunda değildir. Ayrıca biz, istenilen bütün düzenlemeleri yerine getirsek, idam cezasını kaldırsak, Kürtçe eğitimi serbest bıraksak acaba bizi tam üyeliğe alacaklar mı? Doğrusu ondan da kuşkuluyum..."

YILMAZ: 2002 HAYATİ YIL
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ise 2002 yılının AB'nin genişleme süreci ve Türkiye'nin tam üyelik müzakerelerine başlayabilmesi bakımından hayati önemde bir yıl olduğunu anımsatarak, Türkiye'nin hiç zaman kaybetmeden kısa ve orta vadeli kriterleri bir an önce gerçekleştirerek müzakere yolunun açılmasını isteme hakkına sahip olması gerektiğini söylüyor. Ayrıca Bahçeli'nin sorusuna yanıt olarak da "Biz bu demokratik açılımları AB için değil öncelikle kendi ülkemiz, kendi halkımız için yapmak durumundayız" diyor.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ise idam cezası konusunda "kaldırılsın" veya "kaldırılmasın" biçiminde net bir görüş belirtmiyor. Topu hükümete ve parlamentoya atıyor. Orgeneral Kıvrıkoğlu daha çok anadilde öğrenim konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Eğitim ve yayın gibi konularda, ülke bütünlüğünü tehlikeye düşürebilecek açılımlarda dikkatli hareket edilmesi gereğini söyleyen Kıvrıkoğlu, her şeye rağmen Türkiye'nin Avrupa hedefinden de sapmaması gerektiğini dile getiriyor.

SEZER: MÜZAKERE BAŞLAMALI
Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in yapılması zorunlu olan düzenlemeler ve bunların zamanlaması konusunda verdiği kısa bilginin ardından Cumhurbaşkanı Sezer son sözleri söyleyerek noktayı koyuyor. Ancak Sezer de idam cezasının bir an önce kaldırılması, bu konuda AB normlarının benimsenmesi noktasında net bir görüş sergilemiyor. Anadilde yayın ve bireysel hak olarak da öğrenim konusunda bölücülüğe prim vermeyecek açılımların bir an önce gerçekleştirilerek tam üyelik müzakerelerinin başlatılabilmesinin önemine değinmekle yetiniyor.

Özetle en net görüşler Bahçeli ve Yılmaz'dan geliyor. Yılmaz, "katılım ortaklığı belgesinde yer alan kısa ve orta vadeli kriterlerin özellikle de çok konuşulan, gösterge özelliğine sahip idam ve Kürtçe konularındaki yasal düzenlemelerin süratle gerçekleştirilip üyelik müzakerelerinin başlatılması talebini elde edebilmeliyiz" derken, Bahçeli ise idam konusundaki katı tutumunu sürdüreceğini, anadilde yayın ve öğrenim konularda da rezervlerini koruduğunu yineliyor.

İPLER DAHA DA GERİLECEK
Evet, koalisyondaki kriz konusu Cumhurbaşkanı'nın inisiyatifi ile devlet zirvesine taşınıyor. MGK'da yapılan tartışmalar da gösteriyor ki, idam, Kürtçe yayın ve bireysel hak olarak anadilde öğrenim hakkı tanınması konularında koalisyonda uzlaşı sağlanabilmesi olası gözükmüyor. İdam konusunu ileri bir tarihe erteleyen Başbakan Ecevit uzlaşı umudunu koruyor, ancak, Bahçeli ve Yılmaz'ın tutumlarına bakılırsa ipler daha da gerilecek gibi...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır