kapat
01.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Sanayinin strateji arayışı

Geçen yıl 19 Şubat'ta patlayan krizden hemen sonra 28 Şubat'ta yapılan İstanbul Sanayi Odası'nın aylık meclis toplantısını izlemiş ve 1 Mart tarihli Sabah Gazetesi'nde aktarmıştık. "Bu bayram tatil yok, kan ve gözyaşı var" demiştik. Türk sanayinin ilk kez bir bayrama toplu işçi çıkartmalarla girdiğini, patronların tatil yerine fabrikalarında ve işlerinin başında olacaklarını, ödemelerin ve mal sevkıyatının durduğunu belirtmiştik. Herkeste bir endişe ve panik vardı.

Aradan bir yıl geçtikten sonra yine sanayicilerin şubat ayı olağan meclis toplantısına katıldık. Bir yıl önceye göre sanayicilerindeki değişimi gözlemlemeye çalıştık.

* Sanayinin durumu- Öncelikle yumruğun yenildiği ilk andaki şaşkınlık ve endişe, yerini belli ölçüde rahatlamaya bırakmış. En azından reformlarla girilen yeni yolun farkında sanayici. Yine ayakta kalmaya ve yeni şartlara uymaya çalışıyor. Yeni koşullarda sanayinin yeni stratejisinin belirlenmesi arayışı içine girilmiş. Toplantının gündemini "Üretim ekonomisine dönüşte sanayinin önündeki engeller" konusunun oluşturması da bu arayışın somut göstergesi.

* Sanayici 2002'ye daha umutlu girdi ve ekonomide krizden çıkışın ışığını çok uzaktan da olsa görüyor.

* Sanayici ekonominin bugünkü duruma gelmesinde kendi payı bulunduğunu kabul ediyor. Kendi tutumunu gözden geçirmeye hazır.

* Bu tartışma çerçevesinde rekabet gücü mü yoksa istihdam mı önemli, bunun tercihinin yapılması ve uygun ekonomi politikalarının yürürlüğe konulmasını bekliyor sanayici.

* Elbette yatırım ortamının iyileştirilmesini devletten bekliyor.

Sadece yabancı yatırımcıların değil, yerli yabancı ayrımı gözetmeden bütün yatırımların önündeki engellerin ayıklanmasını istiyor sanayiciler.

* En başta enflasyon muhasebesinin kabul edilerek sermayenin vergilendirilmesinin önüne geçilmesini bekliyor iş dünyası Hükümet'ten.

* Yüksek olan vergi oranlarının indirilmesinden ve verginin yaygınlaştırılmasından yana sanayici.

* Yüksek SSK primlerinin düşürülmesi ve istihdam üzerindeki diğer yüklerin azaltılmasını talep ediyorlar.

* Rekabet güçlerinin korunabilmesi için enerji fiyatlarının dünya ölçeğine indirilmesini de hükümetten bekliyor sanayici.

* Sanayicilerin yapmaya çalıştığını İSO Meclis Başkanı Hüsamettin Kavi'nin şu sözleri özetliyor: "Siyasi stratejiyi hükümet ortaya koyuyor. Özel sektör de bir araya gelerek, kendi stratejisini oluşturmak ve krize çözüm bulmak zorunda."

* Büyümeyi düşünmek- Türkiye'de Merkez Bankası'na da danışmanlık yapan İstanbul doğumlu Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dani Rodrik bir süre önce Derya Sazak ile şubat başında yaptığı söyleşide, "Şu anda Türkiye büyüme stratejisini düşünmüyor" demişti. IMF politikalarının makro dengeleri oluşturmaya yönelik olduğunu, büyüme amacı gütmediğini belirten Dani Rodrik, sadece devleti geri çekmenin ve enflasyonu düşürmenin kalkınma anlamına gelmeyeceğini vurgulamıştı.

Krizden çıkışta kamu ve özel sektörün gittiği yol doğru. Belki gidiş hızı biraz yavaş. Önümüzde bir seçim var. Seçim atmosferine girmeden ekonomiyi yeni yapısı içinde canlandıramazsak mevcut bozuk yapısıyla canlandırmak durumunda kalacağız.

Bu da zaman ve kaynak kaybı demek. Biraz daha hız lütfen.

* Sonuç- "Kötü şeylerde yavaş, iyi şeylerde hızlı davran" Afgan Atasözü



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır