kapat
10.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

İtalyan kızlara boyumuz yetmiyor

Eski Galatasaraylı yeni İnterli futbolcular Okan ile Emre'nin ortak şikayeti: "Buradaki kızlar güzel ama çok uzun boylu. Boyumuz yetmiyor, sadece oturarak konuşabiliyoruz!"
Türk futbolunun İtalya'daki gururu Emre Belezoğlu (21) ve Okan Buruk (28) ile Milano'nun en ünlü kafesi "Cafe Cova"da buluştuk. Onlar öyle istedi!.. Buluştuğumuz anda ilk dikkatimi çeken, ikisinin de ziyadesiyle İtalyanlaştığıydı. Saç kesimleri, renkli spor ayakkabılar, bele oturan paltolar, uzun atkılar ve gülen yüz ifadeleriyle karşımda duruyorlardı. Bu ikili alışılmış Türk fultbolcusu prototipine pek uymuyordu. Yanlarında iki kişi daha vardı. Meğer onlar Milano sokaklarında bir dörtlü olarak dolaşırlarmış. Birisi İnter'in tahsis ettiği tercüman Kazım Avcı, öteki Milano'da onlara arkadaşlık eden Türk işadamı İbrahim Görücüoğlu...

* İnter'e transfer olmadan önce de bu kadar yakın arkadaş mıydınız?

Okan: Tabii. Biz Galatasaray'da oynarken de iyi arkadaştık. Emre, ailesinden çok bizim evde kalıyordu.

* Siz Türkiye'de birer yıldızdınız. Birden bire her şeyi bırakıp buralara gelmeye korkmadınız mı?

Okan: Türkiye'deki hayranlarımız bizi hâlâ takip ediyor. Türkiye'ye gittiğimizde "Sizinle gurur duyuyoruz" demeleri çok güzel. Hem burada oynadığımız takım bir Dünya markası. Her yerden çok sayıda hayran kitlesi var. Bu sebeple burada çok mutluyuz.

"Sİ" DEMEK YETİYOR
* Taraftarlarla aranız nasıl?

Emre: Bize yakın davranıyorlar. Çok fazla oyuna girme şansı bulamasak da iyi elektrik alıyoruz. Oyuna girince bunu hissediyoruz.

* Milano'da aynı evde mi kalıyorsunuz?

Evet.

* Ev bulma aşamalarını, yerleşmenizi falan anlatır mısınız?

Okan: Şehir idman tesislerine uzak o nedenle şehre yerleşmek istemedik. İlk zamanlar Hakan'da kaldık.Arada sırada da otelde kaldık. Hakan ile Beyda'nın çocuğu gibi olduk. Onlara anne, baba, Zeynep'e kardeşimiz diyorduk.

* İtalyanca sorun oldu mu?

Okan: Gelmeden önce biraz ders aldık. Ama gelince yoğun maç temposu nedeniyle üzerine gidemedik. Şimdi öğrendiklerimizi de unuttuk. Yanımıza gelen taraftara İtalyanca "Daha iyi olacağız", "Çok çalışıyoruz", "Şampiyon olacağız" demeyi biliyoruz. Daha fazla konuştuklarında ise "Si Si" (evet, evet) diyoruz, yetiyor.

* Fatih Terim buradayken görüşüyor muydunuz?

Emre: Tabii gazetelere bile çıktık. Milan-İnter maçından önce Fatih Hoca'nın evine gitmiştik, yakalandık!

Okan: Fatih Hoca ile görüşmeyeceğiz de kimle görüşeceğiz. Biz biraz da onun sayesinde buralardayız. Bizi hâlâ yolda çevirip "İmparator niye gitti?" diye soruyorlar.

* Altı ayda kaç kez Türkiye'ye geldiniz?

Emre: Kaç kere İtalya'ya geldiniz desenize...

Okan: Milli Takım kamplarına geliyoruz. Bir de hafta iki gün izinliyiz. Biz de o iki günü İstanbul'da değerlendiriyoruz.

* Demek o kadar sık geliyorsunuz. Neden televolelerde yoksunuz? Ümit'i arada bir yakalıyorlar...

Okan: Göremezsiniz. Biz telefon numaralarını gizli alıp veriyoruz.

Emre: Biz numara değil direkt telefonun kendisini veriyoruz. Panasonic'in sahibi Ayhan Bermek yolluyor sağolsun.

BURADA SEVGİLİ YOK
* İtalya'da gece hayatı nasıl. İzin gününüzden önceki geceler ne yapıyorsunuz?

Okan: Bilmem mağazalar gece kapalı. Bir tek "La Rinascente" var. O da 22.00'ye kadar açık.

Emre: Çok fazla çıkmıyoruz. Akşamları yemeğe gidiyoruz. Sonra eve gelip televizyon izliyoruz.

* İtalyan kızlarıyla aranız nasıl?

Okan: Kız olarak, mağazalardaki tezgahtarlarla bir de restorandaki garsonlarla konuşuyoruz.

Emre: Milano'nun kızları gerçekten çok güzel. Modanın başkenti olduğu için her yer manken kaynıyor. Ama bizim boyumuz kısa olduğu için onlara yetişemiyoruz. Genelde boy farkı belli olmasın diye de onlarla oturarak konuşuyoruz.

* Türkiye'de bıraktığınız sevgilileriniz var mı?

Okan: Var.

Emre: Bıraktık geldik.

* Hakan Şükür'e bakıp da, keşke biz de onun gibi bu gurbet elde evli olsaydık diye düşünüyor musunuz?

Okan: Evlilik çok değişken bir duygu... Bazen istiyorum, bazen istemiyorum. Yurtdışı istisna. Buralarda evli olmak daha büyük avantaj. Ama bugüne kadar karşıma evlenmeyi düşündüğüm birileri çıkmadı.

Emre: Ben küçüğüm zaten.

Mağazaların İnter'e özel indirimi var
En ünlü firmalar bile İnterli futbolculara alışverişlerinde yüzde 30 indirim uyguluyor

* Siz burada sanki biraz da İtalyanlaşmışsınız. Saçlar, kıyafetler. Nedir bu değişiklik? Kimdir bu imajın mimarı?

Emre: Buraya gelip de eğer maddi imkanınız varsa değişmemenin imkanı yok. Çünkü Milano modanın merkezi. Burada elinizde olmadan değişiyorsunuz. Örneğin sivri burunlu ayakkabılar bana çok ters geliyordu. Şimdi sivri burundan başka ayakkabı almıyorum. Kırmızı ayakkabı bile giyiyorum.

Okan: Bizim burada markaları, restoranları kısacası buradaki yaşamı tanımamıza İbrahim Görücüoğlu adında, Milano'da yaşayan bir arkadaşımız yardımcı oldu. Zaten kendisine şu an bu masada oturuyor.

SAKAL YERİNE UZUN FAVORİ
* Hangi markaları tercih ediyorsunuz?

Emre: Burada elini sallasan markaya çarpıyor. Gucci, Armani, Moschino, Iceberg falan giyiyoruz. Her mağazada İnterli futbolculara indirim var. Ortalama yüzde 30'luk indirimi kaçırmıyoruz. Şimdi bir de indirimdeyiz. Neredeyse bedavaya alacağız.

* Altı ayda kaç çift ayakkabı aldınız?

Emre: Ben kendi adıma konuşayım. Çünkü tam bir ayakkabı düşkünüyüm. Günde iki çift aldığım bile oluyor. Annem babam çok kızacak ama şu ana kadar 40 çift almışımdır.

* Emre, Türkiye'de herkes senin saçlarını konuşuyor...

Emre: Ben bu tarz kestirmeye İstanbul'da başladım. İtalya'ya geleceğimin ilk konuşulduğu günlerde berberim "Gel seni İtalyan usulü traş edelim" dedi.

Okan: Şimdi işin gerçeğini anlatıyorum. Emre'nin sakalları çıkmadığı için favorilerini uzun tutuyor!..

HER GÜN MAKARNA YİYORLAR
Cafe Cova'da buluştuğumuz Okan ve Emre, hemen her gün aksatmadan makarna yediklerini söylediler. Okan, İtalyan makarnasına öyle alışmış ki Milano'daki restoranlarda yediği makarnalar sonrası artık Türkiye'de makarna yiyememekten şikayetçi.

Emre de Türkiye'de neredeyse hiç ağzına koymadığı zeytinyağı ile Milano'da tanışmış. Bücürler, akşamları dışarıda yemek yedikten sonra genellikle erkenden eve çekilip Türk TV'leri izliyor ya da Playstation oynuyor.

Sibel ARNA



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır