kapat
10.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Ölen kardeşim için adaletinizi gösterin

Şanlıurfa'da bir otel odasında ölü bulunan Liu Chien Ying'in cenazesinde devletimizden hiçbir yetkili yoktu. Tayvanlı genç kızın ablası 'Kardeşimi son uykusunda rahata erdirin' diyor

Türk halkına, yetkililerine

En ağır ceza, çok sevdiğiniz birinin ölüm haberini almaktır; aileme olduğu gibi... Bunun nasıl bir duygu olduğunu bugüne kadar farketmemiştim. Günler geçtikçe, odamda tek başıma ağlamaya başladım. Allah bize nasıl böyle davranır? Kız kardeşim iyi bir insandı. Böyle bir sonu haketmemişti. Birçoğumuz gibi, çocuk sahibi olmayı, ailesiyle akşam yemeği yemeyi ve en önemlisi de saygı görmeyi hakediyordu. Bu tür bir son onun isteği değildi; tabii ki ailemin umduğu da...

Sizin ve ülkenizin, kızkardeşime adaleti göstereceğini ümit ediyoruz. Bunu yapan alçakları bulun ve kanunlarınızın onları, işledikleri günahlar için cezalandırmasını sağlayın. Lütfen bize Allah'ın bu suçluları nasıl cezalandırdığını gösterin. Tek istediğimiz adalet. Bunun çok zamanınızı alacağını biliyorum. Ama bu küçük yardımı lütfen ailemden esirgemeyin.

Sizlere ve ülkenize, Türkiye'de bulundukları süre içinde aileme yardım ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Kızkardeşimin ülkenizi çok sevdiğini biliyorum. Ailemin, kızkardeşimi eve geri getirmek yerine, ülkenizde toprağa vermesinin sebebi de bu. Yine de, 3-4 yıl sonra onu geri getirmeye karar verdik. Umarım, o zamana kadar, ülkeniz; kızkardeşimin son arzusunu gerçekleştirmesine yardımcı olur; evde bizimle birlikte olmasına...

ABD'DEN BURS KAZANMIŞTI

Turist olarak geldiği Şanlıurfa'da vahşice öldürülen Tayvanlı genç kadının ablası Ensign Liu Lin'in bu mektubunu okuyunca, kendi kendime "Devlet ayıp etti" dedim. Niçin mi? Bunu açıklamadan önce, Liu Chien Ying'in başına gelenleri anlatmam gerekiyor...

Taiwan National Central Üniversitesi'nin İngiliz Dili Edebiyatı Bölümü'nü birincilikle bitiren hayat dolu bir genç kız Liu Chien Ying; daha doğrusu öyleydi. ABD'den ücretsiz burs kazandığı halde, 1 yıl boyunca para biriktirmek için çalışmıştı. Amacı çok merak ettiği Hindistan'ı ve Türkiye'yi gezip görmekti. Önce Hindistan'a gitmişti; 6 ay kalmıştı o mistik ülkede.

Sonra Türkiye'ye geçmişti; ailesine haber vererek. Hayranı olduğu İstanbul'u ve Kapadokya'yı dolaştıktan sonra Urfa ve Adıyaman'ın methini duymuştu. Rehberinde, gezmek istediği yerleri belirledikten sonra otobüse atlamış; soluğu Urfa'da almıştı. Otogardan bindiği bir taksiyle Park Otel'e gitmiş; 14 numaralı odaya yerleşmişti.

Bir de, döviz bürosunda 100 dolar bozdurduğu biliniyordu, hepsi bu kadar... Nerelere gitmişti, kimlerle tanışmıştı, konuşmuştu? Bu soruların cevapları sırdı. Çünkü, Liu Chien Ying, Urfa'ya geldikten 3 gün sonra, otel odasında, elleri ve ayakları yatağına bağlanmış, boğazından yatağa bağlanmış, belden aşağısı çıplak, tecavüze uğramış olarak bulundu. Boynunda kırık ve alnında çökme vardı; yani feci şekilde dövülmüştü. Kimliği, pasaportu ve cüzdanı çalınmıştı. Cesedi, 2 gün boyunca odasından çıkmamasından şüphelenen otel idaresinin polise haber vermesiyle bulundu.

Genç kızın katili bir türlü belirlenemedi. Umutlar; DNA testinin sonuçlarına bağlanırken; Liu Chien Ying'in anne ve babası, yakınlarından para toplayarak Türkiye'ye gelmeyi başardı.

BİR TEK TÜTSÜ YAKABİLDİLER

Amaçları kızlarının cenazesini alarak ülkelerine geri dönebilmekti. Ama olmadı. Masrafları karşılayamadılar, ki sadece 500 milyon liraydı. Cenazenin yakılmasını istediler; bu arzuları da Türkiye'de gerekli donanım bulunmadığı için gerçekleşemedi...

En sonunda; Liu Chien Ying, Adana'daki Buruk Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze masraflarını belediye karşıladı; duaları imam okudu. Genç kızın annesinin yapabildiği tek şey, tören sırasında, inançları doğrultusunda tütsü yakmak ve şemsiye açabilmekti. Kızının ruhunu güneşten koruyabilmek için. Ne yazık ki; sınırları içinde kızı öldürülen bir aileye 500 milyonluk yardımı yapmayan yetkililer, cenaze törenine de katılmadı. Ne İçişleri Bakanlığı'ndan, ne de Dışişleri'nden temsilci vardı...

Oysa; Türkiye'nin misafir olarak ağırladığı bir insanın başına, yaşayabileceği en kötü şey gelmişti; cinayete kurban gitmişti. Üstelik acı çektirilerek, işkence yapılarak öldürülmüştü. Öyleyse ailesine, biraz daha ilgi, biraz daha özen göstermek gerekmiyor muydu?

Şimdi, "Artık çok geç" demeden bir şeyler yapma zamanı... Öncelikle, katil veya katillerin bulunması gerekiyor... Hem yüreği acıyla burkulan bir aileyi rahatlatmak, hem de Türkiye'nin uluslararası platformdaki onurunu, güvenilirliğini korumak için... Sonrasında da; Tayvanlı genç kızın kardeşinin çağrısına kulak vermeli belki de... Liu Chien Ying'in, sonsuz uykusuna vatanının topraklarında devam etmesi için...

Asıl katiller hâlâ dışarıda

Tayvanlı Liu Chien Ying, 28 Ocak'ta; Şanlıurfa'da, Balıklıgöl yakınlarındaki Park Otel'in 14 nolu odasında öldürüldü. Olaydan sonra 12 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 7'si ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Otel sahibi Mustafa Aslan'ın kardeşi Suphi Aslan, otelin akli dengesinin yerinde olmadığı belirtilen temizlikçisi Mustafa Ç., kebapçı Nuri Kuşçu ile Mehmet Zaloğlu, Mehmet Sepetçioğlu'nun sorgusu sürdü.

Nuri Kuşçu, ilk önce cinayeti kendisinin işlediğini söyledi. Genç kızın cüzdanını attığı yeri göstermesi istenince 'masumum' dedi. Çıkartıldıkları mahkeme; Nuri Kuşçu ile otel sahibinin kardeşi Suphi Aslan'ı tutukladı. Ama asıl katiller hâlâ bulunamadı. Şimdi genç kızın DNA testinin yapılıp bir ipucu bulma çabası var ama yetersiz.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır