kapat
07.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Yeni dönem başlıyor

IMF İcra Kurulu hükümet adına Bakan Derviş ve Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti'nin imzaladıkları 18 Ocak 2001 tarihli Niyet Mektubunu Pazartesi günü onayladı. Mektubun İngilizce aslı ve Türkçesi Merkez Bankasının web sitesinde yayınlandı.

Mektubun içeriği daha önce medyaya sızmıştı. Ayrıntıları bile biliniyordu. Gene de satır satır okuduk. Tablolara baktık. Daha önce aldığımız notlarla karşılaştırdık.

Sonucu baştan söyleyelim. IMF ile imzalanan yeni Standby Anlaşması fevkalade önemlidir. Ekonomik aktörlerin önümüzdeki üç yıla daha güvenle bakmalarını sağlamaktadır. Türkiye ekonomisinde makro istikrarın sağlanması ihtimalini ciddi şekilde güçlendirmiştir.

İkinci perde açılıyor
Yeni anlaşmayı tarihi perspektife koymak gerekiyor. Türkiye 1990'lı yılları enflasyonla mücadele etmeyi reddederek boşa harcadı. Onyılı ağır bir resesyonla bitirdi. 1999 ortasına gelindiğinde saklanacak köşe bucak, kaçacak gelecek kalmamıştı.

Enflasyon-küçülme fasit dairesini kırmak isteyen Ecevit hükümeti Aralık 1999'da IMF destekli enflasyonla mücadele programını başlattı. İlk program da üç yıllık bir süre içinde enflasyonun tek haneye indirilmesini öngörmüştü.

Maalesef program olumlu sonuçlarını vermeye başlayınca gene rehavete kapıldık. Tek tek önemsiz gibi duran hataların birikmesi ile önce Kasım 2000'de sonra da Şubat 2001'de ekonomi tökezledi.

Türkiye'nin imdadına Bakan Derviş ve IMF yetişti. Krizi denetim altına alacak bir program hazırlandı. Mayıs 2001'de IMF'nin kabul ettiği Niyet Mektubu ile önemli dış kaynak sağlandı.

Yavaş yavaş ekonomi normalleşmeye başladı. Gelirlerin düşmesi, ekonominin küçülmesi, işsizliğin artması, bankacılık sisteminin büyük yaralar alması pahasına da olsa daha önce ihmal edilen reformlar gerçekleştirildi.

Böylece tekrar enflasyonla mücadele edebilecek noktaya geri dönüldü. Şubat ayında bıraktığımız yerden yeniden başladık. Enflasyonla mücadele sürecinin ilk perdesi kötü kapanmıştı. Şimdi ikinci perdeyi açıyoruz.

Başarıya mahkumuz
Yeni program genelde kamu yönetiminin ve özelde kamu maliyesinin rasyonelleşmesi ve toparlanması üstüne inşa edilmiştir. İsterseniz buna "devletin ekonomik faaliyetlerinin A'dan Z'ye elden geçirilmesi" de diyebilirsiniz.

Toplumdan zorla topladığı kaynakları yolsuzluk ve kötü yönetimle israf eden, üreteni, üretken yatırım yapanı cezalandıran. gelir dağılımını bozan, esas fonksiyonları ifa edemeyen bir devlet yapısı ile kişi başına gelirin bugünkü düzeyinin üstüne çıkması mümkün değildir.

Türkiye aslında bu dönüşümü daha önce yapmalıydı. Kamu maliyesine disiplin on yıl önce gerçekleştirilmiş olsa, yakın tarihimiz ve bugünümüz çok farklı olurdu. Maalesef yapamadık.

Biraz klişe duruyor ama söylemek zorundayım. Türkiye'nin yeni programı katı bir disiplinle uygulamaktan başka çözümü yoktur. Reformların tümü bazı kesimler için kısa dönemde ek fedakarlık anlamına gelecektir. Doğrudur. Ama başka alternatif mevcut değildir.

Türkiye için iyimserliğimizi sürdürüyoruz. Yol boyunca mutlaka çalkantılarla karşılaşacağız. Tersini düşünmek abes olur. Çünkü değişime direnç kaçınılmazdır. Ancak kısa vadeli dalgalanmaları uzun vadeli eğilimlerden ayırdetmek gerekmektedir.

Yeni bir enflasyonla programı devreye girdi. Türkiye ekonomisinde yeni bir dönem başladı. Hayırlı olacağına inanıyoruz. Herkesi programın başarısı için kendine düşenleri yerine getirmeye davet ediyoruz.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır