Deprem zihinlerimizi sarstı...Şüphesiz Afyon ilinde yaşayan vatandaşlarımızın yaşadığı sarsıntı bizim zihinlerimizin sarsılmasından daha önemli. Ölenlere Allah'tan rahmet yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Umarım her şey kısa sürede yoluna girer.
Marmara Depremi'nden bazı derslerin alındığına ve Afyon'da daha hızlı hareket edildiğine tanık olduk. Afyon depremi sonrasında kurtarma ve
yardım çalışmalarında daha başarılı bir organizasyon gerçekleştirildiğini görüyoruz. Böyle diyoruz çünkü Marmara Depremi'nin kötü izleri zihinlerde hala canlı duruyor.
Ama kendimizi aldatmayalım!
Burdur depremini yaşamış bir kişi olarak şu gerçeği vurgulamak istiyorum: "Burdur Depremi'nin gerçekleştiği 1971 yılında da kurtarma ve yardım hizmetleri çok iyi bir düzeydeydi. Küçük şehir ve kasabalarda, iyi komşuluk ilişkileri ve insan ilişkilerinde daha duyarlı olunması
işlerin biraz daha kolay yürümesini sağlıyor. O yıllarda iletişim ve ulaşım olanaklarının bugünden çok daha kısıtlı olduğu düşünülürse;
kurtarma ve yardım çalışmalarının bugün çok daha iyi durumda olması zaten normal bir durum değil mi?"
NE KADAR MÜKEMMEL?
Bütün bu gerçeklere rağmen 4. günde Afyon'da hala çadırsız yerler var. Anlaşıldığı kadarıyla işler pek mükemmel yürümüyor.
İyimser olmak önemli. İyimserlik insana olumlu enerji yüklüyor. Ama iyimserlik tek başına yeterli değil. Gerçekçi olmak durumundayız.
İstanbul depremi Afyon'daki gibi olmayacak!
İstanbul'da yaşayan insanların kendilerine bile itiraf etmekte güçlük çektikleri bir gerçek var:"Herkes bir beton yığının altında kaldığı korkusuna kapılıyor ve bu manzarayı zihinlerinden uzaklaştırmaya çalışıyor. Zihinleri derinden sarsan ve psikolojik travma yaratan bir durum söz konusu."
İSTANBUL AFYON DEĞİL!
İlginç bir uyarıya dikkatinizi çekmek istiyorum. İşi stratejik planlama ve organizasyon olan bir uzman önemli sorular soruyor:
"İstanbul gibi bir yerde yakınları büyük bir olasılıkla depremden zarar görecek olan kurtarma ve yardım görevlisinden ne ölçüde yararlanabileceksiniz? O kişi işine mi yoksa yakınlarına mı koşar?"
Uzmanın önemli bir önerisi var: İstanbul gibi zor koşulların olduğu bir yerde yardım ve destek hizmetleri İstanbul dışı kaynaklardan en seri şekilde sağlanacak şekilde planlanmalıdır.
Deprem konusunda daha çok düşünmemiz ve zihin jimnastiği yapmamız gerekiyor. Elimizi çabuk tutmak zorundayız. Depreme 2 yıl daha yakınlaştık!