Tahran'a kıskaç

Ürdün Kralı... Ladin'in aşçısı... Ve bir Rus gazetesinin yazarı... Üçünün de ortak noktası, İran'ın Ortadoğu'daki örgütlere destek verdiğini açıklamaları.

1-Teröristin aşçısı: Ladin, Aralık'ta Kuzey İran'a kaçtı
El Kaide örgütü lideri Usame bin Ladin'in yıllarca aşçılığını yapan Hacı Muhammed Ekrem, Philip Smucker adlı ABD'li gazeteciye Suudi teröristin nasıl ve nereye kaçtığını açıkladı. Ekrem, Ladin'le geçirdiği günleri şöyle anlattı: 13 yıldır Afganistan'daydım. El Kaide ülkeye geldikten sonra, Ladin'in aşçısı oldum. Ladin, kanatlı olan her hayvanı yerdi. Özellikle bıldırcın severdi. Beraber ava gider, bıdırcın avlardık. Bıldırcın yoksa tavuk ya da koyun eti yerdi. Yoğurdu çok severdi. Kasım ayının ortalarında ABD'nin ağır bombardımanı başladığında Celalabad'daydık. Ladin, çoğu Pakistan'dan gelen Peştun liderleri misafir etti.

"MAFYAYLA ANLAŞTI"
Onlara para dağıttı. 3 gün sonra konvoy halinde Tora Bora'ya kaçtık. Yardımcısı El Zawahiri de yanımızdaydı. Tora Bora'yı sonuna kadar koruyacağımıza yemin ettik. Ladin uydu telefonuyla yandaşlarıyla konuşuyordu. Ancak Aralık'ta bir bombardıman oldu. (ABD, "daisy cutter" adlı 6.5 tonluk bombaları kullandı) 10 metre uçtum. 2 El Kaide komutanı öldü. Sonra kaçmaya karar verildi. Ladin'e 3 yerden teklif vardı. Irak, İran ve mafya...

O mafyanın teklifini kabul etti. Önce Pakistan'a gitti. Ardından Afganistan'a, oradan da Kuzey İran'a geçti. Oradan Azerbaycan ya da Çeçenistan'a gidebilir. Biz de İran'a kaçmayı düşündük. Ancak başımızdaki Çeçen savaşçılar kaçanı öldürüyordu. Onun için Ghazni'de kaldık. Sonra beni Ali Ekber Kasım adlı bir aşiret lideri yakaladı. Yarımda El Kaide mensubu bir Kürt vardı. Kasım, Amerikalılarla temasa geçti. Büyükelçiliğin cevabı "2 hafta tutun" oldu. Aşiret lideri bize işkence yaptı. Küba'ya gitmeye razıyım. Kasım, Amerikalılar'a bir daha başvurduğunda, Büyükelçilik "Bekleyin. Bu esirler için kim size ne kadar para veriyorsa, biz iki katını vereceğiz" dedi. Ladin çok sert bir adamdı. O, bir şeye "Evet" dediği zaman, kimse "Hayır" diyemezdi. Bir gün hastalanmıştım. Ladin de beni Amerika'ya tedaviye göndermişti...

2- Rus gazetesİ: Amerika, Eylül'de İran'da rejimi devirecek
Rusya'da yayınlanan Nezavisimaya gazetesi yazarı Vladimir Georgiyev, ABD'nin İran'daki molla rejimini değiştirmek için kolları sıvadığını yazdı. Georgiyev'in Rus askeri istihbarat servislerinden elde ettiği bilgiye göre Afganistan harekatını bitiren ABD, teröre destek veren İran, Irak ve Suriye'de rejimi değiştirmeye karar verdi. İlk hedef ise İran. Harekat, ABD kongresinde terörle mücadeleye tahsis edilen 29 milyar dolarlık dev bütçenin yürürlüğe gireceği Eylül ayında başlayacak. Ancak hazırlıklar uzun süredir devam ediyor.

"ABD, KÜRTLER'İ KULLANACAK"
İtalya ve Almanya gibi NATO üyesi ülkeleri de yanına alan ABD, bölgedeki üslerine asker yığmaya başladı. Bu savaşta ABD'nin en büyük müttefiki ise bölgedeki Kürtler olacak. ABD bu amaçla muhalif Kürt örgütleriyle temaslara başladı. Kürt gruplara İran'da üsler kurmaları için finansman sağlandı. Rus silahları da ABD tarafından satın alınarak Kürt gruplara dağıtıldı. Eylül'de tüm hazırlıkların tamamlanmasının ardından İran'da Kürtler'in önderliğinde bir halk ayaklanması başlatılacak. Mollalar'ın devrilmesinin ardından yönetime Batı yanlısı bir Kürt lider getirilecek. Ancak savaşın ABD açısından çok kanlı sonuçlara yol açabileceği söyleniyor.

3- Kral'dan Bush'a: İran'ın 17 saldırıyla doğrudan bağlantısı var
İlk hedef olarak İran'ın belirlenmesinde Ürdün Kralı Abdullah'ın geçen ay Washington'a gerçekleştirdiği ziyaret büyük ölçüde etkili oldu. İngiltere'de yayınlanan Suudi gazetesi El Şark el Awsat'a göre Kral Abdullah, Bush ile yaptığı görüşmede Hamas ve İslami Cihad militanlarının Ürdün topraklarından İsrail'e yönelik saldırılarının 17'sinde İran'ın parmağı olduğunu açıkladı. Abdullah, militanların İran'da eğitim aldıklarını bildirdi.

ÖNCE HATEMİ'YLE KONUŞTU
Habere göre Kral önce konuyu İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ile çözmeyi denedi. Ancak yaptıkları iki telefon görüşmesinde de Hatemi, saldırıların İran'daki aşırı dinci örgütlerin işi olduğunu savundu. Hatemi'nin harekete geçmemesi üzerine Kral Abdullah durumu Bush'a açtı. Bush'un İran'ı, Irak ve Kuzey Kore'yle birlikte "Şeytan Ekseni" olarak nitelemesinin ardında da bu görüşme vardı.