kapat
13.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Asuman Krause'yi şimdi daha çok seviyorum!..

Mankenler arasında en sevdiğimdi Asuman.. Uğurkan Erez'in ekibi ile Tele-Pazar'a geldiğinde sarılır öpüşürüz.. İki kelime de konuşuruz. Hepsi o.. Ama hissedersin ya bir sıcaklık.. İşte öyle aynen.. Meğer profesyonel basketbolcu imiş.. Ünal onu yazmaya teşvik etti.. İbrahim de yolu açtı.. Şimdi deniyor.. Tutarsa maya gerçekten "Güzel" bir basketbol yazarımız olacak..

Asuman şimdi bir takvim için verdiği pozlarla gündemde.. Ünlü nü, yani çıplak tabloları fotoğraf olarak yaratacakmış takvim.. Güzel fikir.. Güzel de, önce bir güzel gerek.. Yetmez.. Yürekli bir güzel gerek..

Bizim ülkede manken ve fotomodellerin ağızlarından düşmeyen bir ifade, beyinlerini değil, kendilerine olan güvenlerinin ölçüsünü yansıtır..

Efendim, mayo giymezlermiş.. Giyerlermiş de, bikini giymezlermiş.. Onu da giyerlermiş de, iç çamaşırı giymezlermiş.. Aslında iç çamaşırı da giyerlermiş de, dışarıda giyerlermiş.. Bizde giymezlermiş..

Niye.. Fransa'da niye giyilir de, Türkiye'de giyilmez?.. Giydiniz, denediniz mi?.. Bizim insanımız vahşi mi, yamyam mı?.. Kendinize güvenle ortaya çıktınız, bu insanları alıştırmayı denediniz mi?..

Bugün mini etekliye, plajda üstsüz güneşlenene dönüp bakan kaldı mı?..

Kendi insanlarına hakaret ederek, korkaklıklarını gizlemeye çalışanlara kızarım..

Bir işi ya yaparsın, ya yapmazsın.. Sen yapamıyorsun diye yapanları aşağılama, onları ucuz manken, ucuz model, kendini asil gösterme hakkın yok, olamaz..

Hem nasıl asaletse.. Bir yanda "Ben soyunmam" diyeceksin.. Öte yanda, her hafta üç beş "Paralı" playboyu aranızda nasıl sıraya koyup, soyduğunuzu magazinciler yazıp anlatıp duracaklar.. Pahalı, bol alışverişli dış geziler.. Alta çekilen lüks arabalar.. Armağan edilen villalar, daireler.. Bunların ahlakla alakası yok. Mesleğin gereğini yapmanın var..

Vatandaş da yiyor tabii.

Hülya ile Kenan Işık'ın filmi ile ilgili haberleri okuyorum.. Bu film daha piyasaya çıkmadan öldü..

Vay efendim, sevişme sahnesinde dublörler oynayacakmış.. Yahu kaldı mı böyle şey?.. Dünyanın en ünlü sanatçıları, hem de evli barklı sanatçıları ne sahneler çekiyorlar.. "Efendim film gerektirse sevişirmiş de" falan filan.. Bir filmin neyi gerektirdiğini yönetmen bilir. Oyuncu değil.. Senaryoyu okur. Beğenmezse oynamaz.. Ama hem oynayacak, hem de filmi piç edeceksin.. İşte bu olmaz..

Bir sahne daha iptal edilmiş.. Bir fantezi sahnesi.. Ama önemli.. Filmin oyuncularının iç dünyalarını anlatması bakımından önemli bir sahne bu.. Hem Hülya reddetmiş.. Hem de Kenan Işık..

Bu Faruk Aksoy nasıl bir yönetmendir, anlamak mümkün değil.. Oyuncular ne derse "Peki.. Okey.. Öyle olsun.."

Yahu kendi kafandaki filmi mi çekiyorsun, yoksa, Hülya ve Kenan Işık'tan geri kalanları mı?.. Bu filmi yarın vizyona "Benim filmim" diye sokmaya sıkılmayacak mısın?.. Kafandaki hiçbir önemli sahneyi çekememişsen, nasıl senin filmin olur?. Yok o sahneler önemsizse, niye koydun o zaman filmine..

Yooo.. Ben buna hem de fena halde kızarım işte..

Senaryoyu okuyup beğenecek "Peki" diyeceksin.. Çekim başlayınca "Onu yapmam, bunu yapmam.."

Yahu sanatçı, filmdeki, sahnedeki rolle kendini özdeşleştirir mi?. Böyle şey var mı?. O zaman ne korkuyor, ne çekiniyorsun sahneden..

Yönetmen de kukla.. Film milm önemli değil.. Ödün üzerine ödün ver, yeter ki, gündemki iki starın adını afişe yaz!..

Yetmez.. Benim insanım aptal değil.. Bu komik filme gitmez!..

Ben gitmem!..

Hülya Avşar, Kenan Işık ve Faruk Aksoy "Çocuklara Masallar" çeksinler, oturup..

Binbir Gece Masalları değil ha.. Onlar "Gece.." Ne olur ne olmaz!..

Dostlar!..
Can Yücel'in dizelerini Hilal Özdemir göndermiş..

Dostlar

Irmak gibidir

Kiminin suyu az,

Kiminin çok

Kiminde elleriniz

Islanır yalnızca

Kiminde ruhunuz

Yıkanır boydan boya

Pazar Neşesi

Pazar Neşemiz bu hafta okur
Murat Çağlayan'dan..

Kocası iş seyahatinde olan seks delisi kadın, eve üç erkek birden almış. Tam grup seks devam ederken koca eve dönüvermiş..

Adamların herbiri yarı çıplak, telaşla bir yere saklanmışlar. Biri gardıroba, öteki yatağın altına, üçüncüsü de pencerenin dışına, pervaza kaçmış.

Koca önce ceketini asmak için gardırobu açmış. Karşısında bir adam görünce "Vay ırz düşmanı, burada ne yapıyorsun?" demiş. Adam kekeleyerek "Beyefendi, eşiniz beni gardırobu tamir etmem için çağırdı. Gıcırdıyormuş" deyince saf koca "Peki tamir ettin mi?" diye sormuş. Adamdan olumlu cevap alınca borcunu sormuş. "10 milyon" deyince çıkarıp parayı vermiş. Parayı alan adam telaşla kaçıp gitmiş.

Bu kez koca yatağın altına terliğini almak için eğilince oradaki adamı görmüş.. Ona da bağırmış.. "Burada ne işin var" diye.. Adam yatağı tamir etmeye geldiğini, işini bitirdiğini söyleyip saf kocadan 10 milyon almış ve koşarak yatak odasından ayrılmış.

Elbisesini dahi yanına alamadan pencerenin dışına kaçan üçüncü adam, içeride olanların hepsini yakından izlemiş, ama cam kapalı ya, konuşulanları hiç duymamış.. İkinci arkadaşı parayı alıp giderken, hemen camdan içeri atlamış ve bağırmış:

"Beyefendi, yemin ederim, ben de yattım, karınızla!.."

Hakan&Utku'dan Tatil Keyfi

ECEVİTLER AMERİKA YOLUNDA
Ecevitler tarihi Amerika seyahatiföncesi evde son hazırlıklarını yapmaktadırlar.

BÜLENT BEY- Tutunamadııım. Tutunamadııım..

RAHŞAN HANIM- Bülent sana kaç kere dedim, yalnız başına yürüme, tutunamaz düşersin diye...

B- Telaş yapma ak kanatlı güvercinim. Düşmedim. Sadece şarkı söylüyordum.

R- Amerika'ya gidiyorsun diye senin aklın başından gitti bakıyorum. Sen eskiden Takalar'dan başka şarkı okumazdın.

B- Aaaahh Rahşan, Amerika dedin de dün gece rüyamda yine Sam Amca'yı gördüm. Parmağını bana doğru uzatmış, seni istiyorum diye haykırıyordu. Celp geldi Rahşanım. Amerika bizden vazife bekler.

R- Sakin ol Bülent, bu arada ne oldu bizim vize işleri? Bitmiş diye havaalanından dönmeyelim sonra.

B- Biterse bitsin vize, vız gelir bize, çayda tek marka tanırım, o da Rize...

R- Bırak şimdi şiir yazmayı da, söyle bakayım sen o Bush beyinli adamla global dünyaya hükümdar olmayı tartışırken ben ne yapıcam?

B- Sen de Bayan Bush'la Köy-Hollywood projesini konuşursun kar helvam.

RĞ Bana bak, ben yokken sakın Bush'un çalışma masasına oturup seni ayakta garson gibi bekletmesine izin verme. Eğer öyle yapacak olursa sen de git kanepeye uzan. Avizeye asıl, relax ol.

B- Tamam hayatım merak etme sen... Clinton karşımda öyle durdu da nooldu? Yerinde yeller esiyor ama ben hala yıkılmadım ayaktayım.

R- Hüsam tutmasa görürüm ben seni... Bir de sakın, Irak'a gireyim filan deme. Bizim bu yaştan sonra 1 koyup 3 alacak halimiz yok. Kaldı ki Ayşe de tatilden bıktı. Evimde şöyle ayaklarımı uzatıp bir oturamayacak mıyım diyor. Kızım Kıbrıs yeter, git biraz da Bağdat'ta tatil yap diyemem. Diyeceksen sen de...

B- Merak etme Rahşan'ım ben ivedilikle hallederim.

R- Ay hangi kıyafetlerimi giysem acaba, şu patiskaları mı alsam, yoksa pazenlerimi mi?

B- Ya ben Rahşan ya ben?.. Acaba hangi mavi gömleğimi alsam?

R- Senin gömlek almana gerek yok. Bush sana ateşten gömlek giydirecek zaten... Kasket yerine baret koydum valize. Uçak muçak düşer başına, neme lazım...

BĞ İyi yapmışsın hayatım. Rahşan ne dersin ekonominin A Takımı'nı götürürken yanımıza Savaş Ay'ı da alsa mıydık?

R- Sen asıl zincir-takoz-çekme halatı, bir de Hüsam'ı almayı unutma. Havalar kötü, buzda kayıp Amerika'da bir yerlerini kırıp başıma iş açma. Neyse ben içeri gidiyorum. Yolda yemek için sana ton balıklı sandviç hazırlayayım. Süleyman Bey'i yanaklarından kan damlarken gördükçe uykularım kaçıyor.

B- Ahh.. Tutunamadıııım.. tutunamadııımm.

R- Bırak artık şu şarkıyı Bülent!... Nerden takıldı diline anlamıyorum...

B- Rahşan bu sefer şarkı söylemiyorum. Düştüm. İvedilikle yetişf güvercinim.

hakanutku@hotmail.com

Beatles Alaturka bir harika!..
En son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim. Kesinlikle her müzikseverin arşivinde mutlaka bulunması gereken bir albüm. D.E.F. Orkestra'nın Beatles Alaturka'sı..

DEF, orkestranın üyeleri Dağhan Baydur, Erdal Kızılçay ve Fuat Güner'in adlarının baş harflerinden oluşmuş..

Bu üçlü toplam tam 123 yıl müzik birikimli.

Dağhan 38 yıl (49 doğumlu, 63'te başlamış), Erdal 43 yıl (50 doğumlu, 58'de başlamış) ve Fuat 42 yıl (48 doğumlu 59'da başlamış) müziğe emek vermişler. Albüm isimden de anlayacağınız gibi toplam 10 Beatles parçasının alaturka düzenlemesi ve yorumlanması.

Kemanlar, klarnetler, bağlamalar, ve alaturka vurmalılar, hepsi var. Hatta hollo, bendir. Ve sazların ne olduğunun açıklamaları da var albümün kitapçığında. Mesela Hollo bir Türk/Ortadoğu el davulu, bendir zilsiz def.

Love Me Do'dan, A Hard Days Night'a 10 tane Beatles klasiği bu albümde, harika alaturka düzenlemeleriyle sıralanıyor. Her bir şarkının güzelliğini burada anlatmaya sayfalar yetmez. Ancak dinleyerek bu güzelliği yaşayabilirsiniz.

Beatles Alaturka tam bir keyif çalışması.. Alın, mutlaka alın..

(CD'yi her zaman olduğu gibi, pop müzik yardımcım Can Sayın değerlendirdi. Yazdıklarının eksiği var, fazlası yok. Ben kaç defa dinledim. Hala da dinliyorum.. Müthiş bir keyif gerçekten..)

BİZİM DUVAR
Blucinli imamı işten atmışlar. İyi yapmışlar. İmam böyle yaparsa cemaat ne yapmaca?

Hakan&Utku

SEVDİĞİM LAFLAR
Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermektir. Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez!

Doğan Cüceoğlu (Teşekkürler Dilşah)

EĞER
..adınızı tarihteki birinin adını alarak değiştirseniz, kimi seçerdiniz?.

..geri kalan yaşamınızı bir tek şeyi başarmaya adasanız, bu ne olurdu?.

..kendiniz kalarak, tarihteki birinin seks yaşamına sahip olma şansı verilseydi size, kim gibi yaşamak isterdiniz?.. (M.Ali Erbil sayılmaz.. Tarihten dedik ya..)



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır