kapat
13.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Esnafın sülükleri!

Esnaf krizin altında ezilirken, siftahsız kepenk indirirken, kapısına icra memurları gelirken bağlı olduğu dernekler ne yaptı? Merakımdan soruyorum; çünkü her gün Türkiye'nin değişik illerinden, ilçelerinden beni arayan esnafın "Yaz Erdal Abi! Onlara hakkımızı helâl etmiyoruz... Ödediğimiz primler hepsine haram olsun" yakınmaları dinliyorum... Hatta bazı derneklerin aidat için üyelerinin kapılarına haciz memurları gönderdiklerini işitiyorum...

Kimse kusura bakmasın; örneğin İstanbul Lokantacılar Derneği ne yapar? Lokantacı esnafına ne konuda katkı sağlar? Üyelerinin üzerine kol kanat mı gerer, yoksa her ay aidatını muntazaman ödemeyenleri tehdit mi eder? Cevap yoksa ben söyleyeyim; karton üzerine bastırdığı fiyat listelerini üyelerine 50 milyon liraya satar... Yani kendi üyesine kazık atar!

***
Gelelim Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu'na ve bu federasyonun padişah gibi saltanat süren başkanı Derviş Günday'a! Size soruyorum Derviş Bey; hafızanızı biraz zorlayın... Milyonlarca esnaf inlerken, Ankara'da mobilyacı esnafı devlet kara yolunu keserken siz nerelerdeydiniz?

Yarım dönümlük makam odanızda keyif mi çatıyordunuz? Yoksa Mercedes'inize kurulmuş Ankara'yı mı turluyordunuz?

Söyler misiniz, TESK Başkanlığı görevinde bulunduğunuz için ayda kaç milyar lira alıyorsunuz? Bu ballı kaymak koltuğu neden bırakmıyorsunuz?

***
SON SÖZ:
Oturdukları yerden avantasını cebine indirenler, daha açık ifade ile yıllardır esnafın sülük gibi kanını emenler ne zaman çekip gideceksiniz? Ne zaman zavallı esnafın sırtından ineceksiniz?

Sürgün!
Bir zamanlar taşı toprağı altın denilen İstanbul, artık "Sürgün" yeri... Eskiden İstanbul'a tayin olabilmek için milletvekili torpili aranırken artık gelmemek için ne gerekiyorsa o yapılıyor...

Bunu ben söylemiyorum; dün Yavuz Donat'ın köşesinde okuduğunuz gibi Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk söylüyor:

"İstanbul'a hakim tayininde güçlük çekiyorum.. İstanbul pahalı.."

***
Anadolu'daki bir ilde veya ilçede 300 milyon lira ile rahat rahat geçinebilen, sebzesini meyvesini bahçesinden temin eden, kendi evinde oturan, evi yoksa bile 3 kuruş kirayla ev bulan bir memur İstanbul'a tayin edildiğinde 300 milyon liraya ev bile bulamıyor...

Hele hakim ve savcılar; Adalet Bakanı'nın dediği gibi lojmana giremedilerse varoşta, gecekondu benzeri yapıda da oturamıyor... Düzgün bir eve verecekleri kira 500 milyon liradan başlıyor... Elinde kalan para ile evini geçindirmeye, çocuğunu okutmaya, ayda bir kez sinemaya gitmeye çalışıyor.

***
Sonuç mu?

İstanbul'da oturan, İstanbul'a gelen, İstanbul'a tayin edilen bunun bedelini ödüyor... İstanbul'dan kaçabilmek için elinden geleni esirgemiyor...

Gürtuna; seni unutmayacağız!
İstanbul Ali Müfit Gürtuna ile inişe geçti... Hatta tükenişe... Ne yeni bir plan ne yeni bir proje... Yatırım diye sunulanlar; Tayyip Erdoğan döneminde planlananlar...

Herkesin önünde soruyorum; Başkan Gürtuna "Benim diyebileceği bir mega projeyi gösterebilir mi?" Bırakın somut olarak gösterebilmesini, bu konudaki hayalini anlatabilir mi?

Gürtuna'yı 15 milyon İstanbullu unutmayacak, her zaman hatırlayacak.. Onu İstanbul'un sokaklarını, caddelerini çukurdan geçilmez kılan başkan olarak anacak... Çukurlara bir kürek asfalt attırmayan ama bu arada kaldırımlar Çin malı granit taşlarla kaplatan başkan olarak unutmayacak...

Bir vekilin yakınması
Dün iktidar partilerinden birine üye bir milletvekili ile sohbet ederken,

"Bu hükümet ve bu hükümeti oluşturan siyasi partilerin acemi, bilgisiz milletvekilleri bizi olmayan muhalefet karşısında rezil ediyor" dedi...

Sebebini sordum, "Doğru dürüst bir yasa metnini hazırlayamıyorlar... Ne siyasetten, ne iç tüzükten, ne teammüllerden haberleri var.. Getirdikleri her yasa teklifi delik deşik oluyor..."

Bu kez nedenini sormadım... Ben söyledim:

"Onlar bu kadar milletvekili çıkaracaklarını tahmin etmedikleri için ikinci sıraların altına kim varsa koydular... Oyları patlayınca bilgisiz, birikimsiz bir sürü insanı milletvekili yaptılar..."

"Doğru" dedi...

Fıkra

İntikam!
Sarışın bir afet bara yanaşmış. Barmene kendisine yaklaşması için işaret etmiş. Adam yaklaşınca iki eliyle adamın sakalını kavramış, sıvazlamaya başlamış ve şuh bir sesle, "Merhaba... Yöneticiyle görüşebilir miyim?" demiş.

Barmen yutkunmuş:

-Maalesef kendisi şu an burada değil.

Sarışın, bu kez adamın saçlarını okşamaya başlamış:

-Peki benim için ona bir mesaj iletebilir misin?

Barmen nefes nefese:

- T-t-tabii...

Sarışın, adamın dudaklarını okşamaya başlamış. Sonra iki parmağını adamın ağzına sokup:

-Ona de ki, kadınlar tuvaletinde hem tuvalet kağıdı bitmiş, hem de sabun...

Kırmızı kart
İndirimli bilet hakları iptal edilince grup indiriminden yararlanmak için THY'ye başvuran milletvekillerine...

Halkın sütunu

Yazıktır!
Kızılay, İnebolu'daki huzurevini kapattı. Onlarca yaşlı, mağdur durumda kaldı. İmkânı olanlar yakınlarının yanına taşındı ama diğerleri çaresiz. Zor durumdaki insanlara yardım için kurulmuş bir kurum böyle yapmamalı. Yıllardır açık olan huzurevi büyük bir ihtiyaca yanıt veriyordu. Çevre illerden de gelen oluyordu. Kapatma kararını yeniden gözden geçirsinler. Celal Bekiroğlu

DOĞRU SÖZ
Kaybettiğinizde, kazandığınız dersi de kaybetmeyin

Hay ağzını ÖPEYİM!
Siyasiler koltuklarına yapışma-malı, yerini yeni gelenlere bırakmalı, halefini belirlemeli. Sakıp Sabancı

ALKIŞ
Yoksul ailelerin yeni doğan bebeklerine Yeşil Kart uygulamasından yararlanma imkânı tanıyan Sağlık Bakanı Osman Durmuş'a bravo...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır