Benim polisim dilenci değil

Bağış toplamak için bilet satmak zorunda kalmasına isyan eden polis memurunun mektubu Türkiye'yi ayağa kaldırdı. İçişleri Bakanı Yücelen uygulamayı durdurdu
O kadar çok telefon geldi ki, 'Utanıyoruz' manşeti üzerine... Sıkıntısına tercüman olduğumuz onlarca polis, vatandaş... Ama en önemlisi İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen aradı ve "Polise bilet sattırmayın" çağrımıza destek verdi: "Polisim dilenci değil. Başını yere eğdirmem, utanacak duruma düşürmem" dedi.

Bir çok ayrıntıyı konuştuk İçişleri Bakanı'yla; polisin sorunlarından, yapılması gerekenlere kadar... Kendisinin de 1977'den 1982'ye kadar, yani tam 5 yıl Anamur Polis Lojmanlarını Yaptırma ve Yaşatma Derneği'nin başkanlığını yaptığını anlatarak başladı konuşmaya, Sayın Yücelen. Bu süre içinde, hala kullanılmakta olan lojmanları yaptırdıklarını hatırlatırken, önemli bir noktayı da şöyle vurguladı:

"Anamur'un polis şefleri, 'Aman, polisle işi olan esnaftan para almayın' demişti bize. Biz de bu öğüdü tuttuk. Polisle teması olanlardan hiç bağış almadım. Yardımseverlerden bağış aldım. Bunların içinde sanatçı, gazeteci ve işadamları vardı. Ama polisle direkt teması olanlar hiç yer almadı."

200 MİLYARI İADE ETTİ
Bakan Yücelen, polise kaynak sağlamak için kurulan derneklerin, "geniş halk kesimlerinin, polisin arkasında olduğunu göstermesi" adına önemli olduğunu da belirtirken, yazdığımız yazı için teşekkür etti ve bizim de savunduğumuz görüşlere katıldığını şöyle anlattı:

"Benim polisim dilenci değildir. Polisimin başını yere eğdirmem, onu utanacak duruma düşürmem. Ne elinde makbuzla para toplamasını isterim; ne de bilet sattırırım. Böyle bir işin yapılmasına emir veren amiri cezalandırırım. Polis, önce kendi onurunu korur, sonra da bütün milletininkini..."

"Mülkiye müfettişlerini görevlendirdim. Bu olayı tetkik edeceğim. Suçlusu da varsa cezalandırırım. Bizler polise yardım etmek, sosyal durumlarını düzeltmek, modernleşmelerini sağlamak zorundayız. Gerekirse bütçelerini arttırmak zorundayız. Ama ellerine bilet verip sattırmayı hiçbir şey haklı gösteremez."

"Dernek bambaşka bir amaca hizmet eder. Bu derneklerin iyi çalışması gerekir. Zaten bu tür dernekler İçişleri Bakanlığı'na bağlı çalışır. Denetimleri de polistedir. Ama bu polisin mektubundan da anlaşılıyor ki, yapılan dernekçilik filan değildir. Bu zihniyette bir dernek varsa yaşamasına izin vermem. Hatta geçenlerde, Polis Vakfı'na yardımda bulunanların listesini istedim. Bu liste üzerinde istihbarat çalışması yaptırdım. Bazı isimler rahatsızlık yarattığı için 200 milyarlık yardımı geri çevirdim."

İşte böyle konuştu Sayın Bakan. Son derece duyarlı, sağduyulu... Hemen arkasından fakslar getirildi önüme. En az onlar kadar da e-mail... O sırada da İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir aradı.

ÖZDEMİR'DEN SÖZ
Bir toplantı düzenlediğini söyledi ve toplantıya kimlerin katıldıklarını da teker teker saydı... Bu tür derneklerle ilgili kim varsa gelmişti... Dernek Masası'nın bütün elamanları, 32 ilçe ve merkez emniyet müdürlüğü görevlileri, dernek yöneticileri ve derneklerle ilgili bütün emniyet müdür yardımcıları. Bu toplantıda polisin bilet satması konusunu masaya yatırmıştı.

Toplantıda elde edilen sonuçlar önemliydi: "Polis bilet satmayacak, bu işi dernek yetkilileri yürütecek. Bilet almak istemeyenlere manevi baskı yapılmayacak..."

Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, karakolların daha iyi konuma getirilmesi, teknolojinin son imkanlarının kullanılması, giysilerin, Çevik Kuvvet kalkanlarının ve bilgisayarların alınması, arabaların yenilenmesi için bile bu derneklerden yararlanıldığını söyleyerek şunları anlattı:

İŞİN TAKİPÇİSİYİZ
"Bu derneklerin teşkilatımıza sağladığı katkıyı görmemezlikten gelmek olmaz ama buradaki prob-lem gelir getiren eğlenceler için bilet satışlarında resmi kıyafetli polislerin görev alması. Bizim ve teşkilatımızdaki memurların sıkıntısı buradan kaynak-lanıyor. Bunun bir düzen içinde ve insanları rencide etmeden yapılmasının formüllerini yeniden masaya yatırdık. Hem yazılı bir talimatla, hem de büyük katılımlı bir toplantıyla bu konuyu tekrar görüşü-yoruz. Kimsenin utanmasına izin vermeyeceğiz."

Bakan Yücelen'e ve Müdür Özdemir'e ilgi ve hassasiyetleri için teşekkür ediyoruz. Ve; bize yazıp sıkıntısını dile getiren polis memuru ve binlerce meslektaşı adına, bu utancı sonlandıracak adımların atılmasını bekliyoruz...

TAYFUN HOPALI