kapat
07.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Aklın yolu

Ne oldu da Ankara, birden bire, gerek Kıbrıs, gerekse AB ordusu konusundaki şahin tavrını bir kenara koyup, uzlaşma yollarına saptı?

Sahiden ne oldu da bizim hükümet uzlaşmaz tavrından vazgeçti? Sakın son zamanlarda önüne konmaya başlanan, geleceğe yönelik faturaları aniden görmüş olmasın? Yoksa son anda "Aklın yolu birdir" tanımı mı ortaya çıktı? Hangisi?

Aylardır, hükümetin bu iki konuda uyguladığı politikanın çıkmaz bir yol olduğunu, böyle gidildiği takdirde, duvara toslayacağımızı yazıp durduk.. Biz ve bizim gibi düşünenler bu gerçeği yazdıkları zaman, hükümet hemen hareketleniyor ve "Uyguladıkları politikanın ne kadar doğru olduğunu" anlatıyordu.

Şimdi görüyoruz ki, hükümet, o zaman söylediklerine, kendisi de inanmıyormuş.. Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile İstanbul'da yaptığımız toplantıya katılan gazeteciler, bu konularda konuşulanları gayet iyi hatırlıyorlar.. Bizlerin ne söylediği, Cem'in cevaplarının ne olduğu... Ardından Başbakan'ın açıklamaları.. Yayınlanan bildiriler..

Daha düne kadar Kıbrıs'ta "KKTC tanınmazsa bu iş olmaz.. Konfederasyon'dan asla vazgeçmeyiz" diyen resmi ağızlar, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası konusunda "Veto ederiz" çığlıkları atanlar şimdi ne oldu da birden bire, bunların tam tersini söylemeye, tam tersi politika uygulamaya başladılar?

Yanlış anlaşılmasın, Ankara'yı, "Niye politika değiştirdin" diye eleştirmiyoruz.. Bunu çok önce yapması gerektiği halde, yapmadığı için eleştiriyoruz..

Şimdi özellikle Kıbrıs konusunda, "Müzakere sürecinde bazı şeyleri alıp, bazı şeyleri vereceğimiz gerçeğini" asla unutmayalım.. Çünkü adı üstünde, bu bir müzakere.. Yani taraflar birbirlerine görüşlerini dikte etmeye kalkışmak yerine, uzlaşı için gerekli girişimleri yapmak durumundalar.. Ankara ve Atina da, onları cesaretlendirmelidir..

Gerek Denktaş, gerekse Klerides, ellerine geçen bu tarihi fırsatı asla kaçırmamak zorundalar.. Kıbrıs artık çağı "Sorunsuz bir ada" olarak sürdürmeli.. Müzakereler sırasında zaman zaman, taraflardan biri veya diğeri "Zor kararlar almakla" karşı karşıya kalacaklar.. İşte, özellikle tam bu noktada Ankara ve Atina, tarafların yanında olup onları cesaretlendirmeli, kritik konularda yaratıcı fikirlerı iki liderin masaya taşımasına yardımcı olmalılar..

Eğer bu süreç başarı ile geçilirse, neredeyse 30 yıldır Ankara ve Atina'da "Seçim malzemesi" olarak kullanılmış olan Kıbrıs, bundan da kurtulacaktır..

Dileğimiz bundan böyle, Ankara ve Atina'daki siyasetçilerin Kıbrıs konusunu ve müzakere sürecini iç politika malzemesi yapmasın.. İktidarı ile muhalefeti ile bu gerçeği herkes görmeli..

Not: Galatasaray-Barcelona maçı şaibelidir.. Hakemler emir almıştır.. Galatasaray'ın golleri faul.. Hakemin iki Galatasaraylı futbolcuyu atmasına bakmayın.. Durum belli olmasın diye attı.. Bu hakemlerle lig bitmez.. Durumu değerlendirip bu konuyu UEFA Başkanı ile mutlaka görüşeceğim...

Bilin bakalım bu sözleri kim etmiş olabilir..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır