15 gün önce, küçük bir esinti başladı.. Hissediliyordu, arkası gelecek.. Rüzgâr esecek, karamsarlık bulutlarını dağıtacak..
O gün, bu son fırsat dedik.. Bu son rüzgârı kaçırmayalım..
Şiddeti fazla değil ama limandan çıkmaya yeter, açık denizlere açılmaya yeter dedik..
Yeter ki yelkenleri dolduralım..
Yeter ki rüzgâra karşı durmayalım..
Türkiye, bu kez erken davrandı..
Sivil toplum, siyaseti beklemedi.. İstanbul, Ankara'nın önüne geçti, Ankara'yı yönlendirdi..
Bakan Derviş'in deyimiyle psikolojik savaş kazanıldı, halk dolarını bozdurmaya başladı..
Peki, savaşı kim kazandırdı, komutan kimdi?..
Ankara mı, İstanbul mu?..
Kabul ediyorum.. Siyaset hiçbir pürüz çıkarmadı.. Tek bir konuda bile efelenip debelenmedi..
Kabul ediyorum.. Siyaset derlendi, toparlandı.. Kendine çeki düzen verdi..
Bütün bunlar oldu ama siyaset lokomotif olamadı..
Esintiyi fark edip gecikmeden yelken açamadı..
O yelken, o bayrak İstanbul'da açıldı..
Ve bugün..
15 gün önce bu son rüzgârı kaçırmayalım.. Bir ışık göründü.. 25 Watt da olsa göründü.. O da sönerse arkası zifiri karanlık, ölüm karanlığı diyenler haklı çıktı..
Topluma sahte umut pompalamayın diyerek karamsar tablo çizenler yanıldı..
Bakın.. Bugün en muhalif ekonomi yazarları bile geleceğe umutla bakıyor..
Örneğin.. Ercan Kumcu.. Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı..
Yine sıkı bir rüzgâr yakaladık diyor..
Örneğin.. Mahfi Eğilmez.. Eski Hazine Müsteşarı..
Bugün yeniden yakalanan rüzgârın etkisiyle Türkiye kaybettiği ivmeyi bu kez kalıcı olarak yakalayabilir diyor..
Bunlar Türkiye'nin en önemli beyinleri.. Bunlar ekonomiyi en iyi bilen kişiler..
Bu fırsatı iyi değerlendirelim diyorlar..
Hava döndü.. İyimserlik rüzgârı, karamsarlık bulutunu kovdu..
Okuyunca tüylerim diken diken oldu..
Erzurum'da vali, hayat kadınlarını kurtarmak için kampanya açmış..
Fuhuşu bırak 100 milyon maaş al..
200 kişi başvurmuş.. Araştırmışlar, çoğu ev kadınıymış..
Genelevde çalışan kadın sayısı otuz..
Düşünün..
100 milyon için.. Bir ev kadını, bir anne fişlenmeyi göze alıyor..
100 milyon için fahişe damgasını yemeyi kabul ediyor..
Bu utancı taşımaya razı.. Ailesine leke vurulmasını kabul ediyor.. Yeter ki yüz milyonu olsun.. Çocuklarına ekmek alabilsin..
Türkiye bu hale mi geldi?..
Erzurum Valisi Osman Derya Kadıoğlu'nu aradık..
Ne dedi biliyor musunuz?
Böyle bir kampanya yok.. Başvuru da olmadı.. Sadece kaçak çalışan 6 hayat kadınına maaş bağladık o kadar..
Yani haber yalan..
Asparagas..
Verdiği zarara bakın..
Türk kadınının, namusunu bile satacak hale geldiğini ilan ediyor..
İnsanları depresyona itiyor..
Ruhsal çöküntü yaratıyor..