Yeni Medeni Kanun'daki mal rejimleriyle ilgili hükümler, evlilik sistemindeki son değişiklikler, özellikle edinilmiş mallara katılmanın nasıl işleyeceği kadınların kafasını kurcalıyor. Avukat Nazan Moroğlu bu konuda SABAH'ın sorularını yanıtladı...
İşte bir örnek: Tekstilci Hüseyin Bey ve bankacı Emel Hanım 1983 yılında evlenir. Her iki eşin de mal varlığı yandaki tablodaki gibidir.
Peki 1983'de başlayan bu evlilik boşanma ile bitirse ne olacak? Malları nasıl paylaşacaklar? Can alıcı soruları avukat Nazan Moroğlu cevapladı.
Diyelim Hüseyin Bey'le Emel Hanım 2004'de boşanıyor ve 'Edinilmiş Mallara Katılma' rejimi seçtikleri için bu mal rejimi uygulanıyor. Nasıl bir paylaşım olur?
Sadece 1 Ocak 2002 ile 2004 yılları arasında Hüseyin Bey'in aldığı Mercedes marka araba, Bahçeşehir'deki ev ve Emel Hanım'ın 2003 yılında aldığı emeklilik tazminatı paylaşıma tabi olacaktır.
* Yapılacak ilk iş her bir eşin diğer eşe ait olan malın kazanılmasındaki katkısının geri alınmasıdır. Burada Hüseyin Bey'in 2002'den sonraki araba senetleri Emel Hanım'a borç olarak yazılır.
* Emel Hanım'a emeklilik tazminatı toptan ödeme şeklinde yapılmıştır. Medeni Kanun'un 228. maddesine göre, tazminat Emel Hanım'a toptan değil de aylık ya da üç aylık olarak ödenseydi, 2002'den sonraki döneme ne kadar miktar para sarkar o hesaplanır ve o para Emel Hanım'ın kişisel mallarına katılırdı.
* Hüseyin Bey ile Emel Hanım'ın her birinin edinilmiş malları ile kişisel malları arasındaki farklar bulunur. Bu fark kanunda belirtilmiş olan 'artık değeri' oluşturur. (M.K.231.) Eşlerin 'artık değerlerine' bakılır; hangisininki diğerinden fazla ise oradaki fark ikiye bölünür. Böylece eşit paylaşım sağlanmış olur.
Emel Hanım'la Hüseyin Bey'in evlilikleri boyunca edindikleri mallarını eşit paylaşılabilmesi için ne yapmaları gerekiyor?
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi'nin mevcut evlilerde evlilik tarihinden itibaren geçerli olabilmesi için, "edinilmiş mal rejimi uyarınca boşanmamız halinde evlilik tarihinden itibaren edindiğimiz malları eşit olarak paylaşmak istiyoruz" yönünde sözleşme yapmaları gerekiyor. Bu sözleşmenin yapılabilmesi için de kanun 1 yıl süre tanıyor. Yani kanunun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002'den 1 Ocak 2003'e kadar bu sözleşmenin yapılması gerekiyor. 2 Ocak 2003'te yapılacak bir sözleşme geçerli olmaz!
Peki diyelim Emel Hanım sözleşme yapmak istedi ama Hüseyin Bey kabul etmedi. Ne olacak?
O zaman herhangi bir sözleşme yapılamayacak.
Emel Hanım'ın bu anlaşmazlığı mahkemeye taşıma hakkı yok mu?
Hayır, yok!