kapat
07.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Devleti taşımaktan yorulduk

Devletin yanlış kararlarının faturasının bugüne kadar hep özel sektöre çıktığını belirten İSO Başkanı Tanıl Küçük, "Kamu işçi çıkarmak da dahil üzerine düşeni yapmalı" dedi
Tanıl Küçük, 10 gün önce İstanbul Sanayi Odası (İSO) başkanlık seçimlerinde 61'e 42 oyla Meral Gezgin Eriş'e karşı ipi göğüsledi. Ertesi gün de bir kutu çikolata alıp, rakibi olduğu için Eriş'e teşekkür etmeye gitti. Kökleri, 1924'e dayanan Elit Çikolata'nın sahibi olan Küçük, 1981'de 25 yaşındayken İSO meclis üyeliğine seçildi. İlk röportajını SABAH'a veren 'çikolatacı başkan' Küçük sanayiyi fabrikada değil İSO'da öğrendiğini söyledi. 45 yaşındaki Küçük, eski başkanı Hüsamettin Kavi ile 8 yıldır her gün bir saat telefonda konuşuyor. Küçük, "Bunu tecrübesizlik olarak görmüyorum. Fikir alışverişi yapıyoruz" diyor. Aynı zamanda hukukçu da olan Küçük'le sanayiyi ve ekonomiyi konuştuk.

KAMU İLE EŞİT DEĞİLİZ
* İstanbul yaklaşımı firmaların kurtulmasına bir umut olabilir mi?

Benim düşüncem şu: Mali sektörü kurtarmak lazım. Çünkü mali sektör çökerse reel sektör altında kalır. Mali sektörün yapısı düzeltilir, yeniden şirketlere kaynak yaratacak duruma getirilirse bizim için de hayat yeniden başlar.

* Devletin de yapması gereken şeyler yok mu? IMF, kamu çalışanlarının azaltılmasını istiyor...

Reel sektör artık bu devleti taşıyamıyor. Rekabet ve yatırım gücünü, tasarruflarını kaybetti. Çalışan, pazarı olan, finans yapısı daha iyi olan sektörlerin bile ileriye dönük umutları kalmadı. Devletin ağır ve hantal yapısını altında eziliyorlar. Yapılması gereken tek şey, devletin yapısını küçültmesi. Hükümet bunun için ne gerekiyorsa yapmak zorunda. Özel sektörün rekabet gücünü artırmak, yükünü hafifletmek için işçi çıkarmak da dahil üstüne düşeni yapmalı. Kamu küçülmediği sürece Türkiye ikide bir tökezlemek zorunda kalacak. Belki bir dönem acı çekilir ama yerine daha sağlam bir yapı kurulur. Devlet eğitim, adalet gibi asli görevlerine geri dönecek. Bunun başka çaresi yok.

* Yani kamu özel sektörün çektiğini çekmiyor mu?

Özel sektör kamuyla eşit duruma getirilmeli. Özel sektörde aylardır maaş alamayan insanlar var. İşçisinin maaşını ödemek için firma sahiplerinin göbeği çatlıyor. Kamuda bunların hiçbiri yaşanmıyor. Kamunun, bir kesimi yaşatmak için istemeyerek de olsa diğer kesim üzerinde fedakarlık yapması gerekiyor. Yoksa ileride hiçbirini yaşatacak durumu kalmayacak. Kısa bir müddet tamamına mı iş aş vermek, yoksa çok ciddi sorumluluk alıp devleti ve ekonomiyi daha güçlü kılabilmek mi önemli? Bu soruya doğru yanıtı verebiliyorsanız sorunu çözmüş sayılırsınız.

* Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Bu zor dönemde nasıl bir yol izlenmeli?

Türkiye'de son 10 yılda yaşanan siyasi istikrarsızlığın cezasını özel sektör çekti. Üretimi duranlar zaten her şeyini kaybetti. Bir dizi sektör araştırması yapıyoruz. Ülkenin rekabetçi sektörlerini belirliyoruz. Sektörlerin buna göre pozisyon almalarını sağlayacağız.

GÖZÜNÜ İSO'DA AÇTI
* 2002'yi nasıl görüyorsunuz?

2001'den daha zor bir yıl olacak. Şu anda iyimser bir hava oluştu. IMF'Den 10 milyar dolar gelecek. Bir takım reformlar yapıldı. Yani tünelin ucunda ışık göründü. Ama biz zaten çok uzun süredir bu tünelin içindeyiz. Bu iyimser hava karşısında gevşersek tüneli biraz daha uzatmaktan başka bir şey olmaz. Tünelden bir an önce çıkmak lazım. İçeride kaldığımız süreyi uzattığımızda havasızlıktan öleceğiz. O zaman 2001, mumla aradığımız bir yıl olur.

* Kaç yıl başkanlık koltuğunda oturmayı düşünüyorsunuz?

Bu işin en doğrusunun 4 yıl olduğunu düşünüyorum. Ben sanayiyi fabrikamda değil, İSO'da öğrendim. İSO Başkanlığı benim için bir görevdir, iş değil. Sadece İSO değil, diğer kurumlar da bu bilinçte olmalı.

'Manşet değil iş peşindeyiz'
* İSO'nun son dönemde pasif kaldığı eleştirilerine ne diyorsunuz?

Pasif olmak bağırıp çağırmamak, yumruğumuzu masaya vurmamak anlamındaysa evet biz bunları yapmadık. Bu bilinçli bir tercihtir. Yumruğunuzu masaya vurursanız sadece eliniz acır. İşler kolaylaşmaz. Biz zor olanı, ikna etme yolunu tercih ettik. Bağırıp çağırsaydık iki gün gazete manşetlerinde kalırdık ama sonuç örneklerle yaşandığı gibi değişmezdi.

LEYLA ŞEN



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır