| 29 Mart 2009, Pazar |
Oyunculuk futbolculuk gibi
07.03.2009
İLİŞKİLİ HABERLER
-Kara Yılan, Güz Sancısı gibi tarihsel dramalarda da sizi izler olduk. Nedir tarihle ilişkiniz projelerden önce mevzulara vakıf mıydınız?
-Vakıf olsanız bile yeni bilgiler öğreniyorsunuz. Açıkçası Kara Yılan'ı Antepliler bile unutmuş. 6-7 Eylül olayları son 10-15 yıldır memleketimizde konuşulan bir vaka. Dolayısıyla işin içine girince ayrıntılarıyla öğreniyorsunuz. Zaten aktör olarak proje önünüze gelince araştırıyorsunuz. Çünkü canlandıracağınız karakterin alt yapısını kurmak zorundasınız. Ki bu titizliliği Halim dahil bütün karakterlerim için de gösteririm. Araştırma yapmak, rolün üzerine düşünmek bu işin zorunluluğu. Ama bu kadarla da bitmiyor. Her şeyi yapın üç, iki, bir, düdük çalıyor, kayda giriyorsunuz. İşte o an yalnızsınız. Tıpkı futbol gibi... Bunun için ben oyunculukla futbolculuğu çok benzetiyorum.
-Nasıl yani?
-Her şeye rağmen kamera önünde takılıp kalabilirsin. Çıkartamayabilirsin karakteri. Futbolda da öyle. Düdük çalar maç başlar artık yalnızsın... Dünyanın en iyi teknik direktörünü getiriyorsun, Aragones, ama takımın durumu ortada. Önemli olan yetenek ve o yeteneği daima işlemek ve kendinizi diri tutmak.
-Yani ben oldum, artık bu işi kıvırıyorum havalarına girmemek gerek diyorsunuz.
-Evet, bu ruh hali insanı fena edebilir. Oyunculuğu o kadar hafife alırsanız, mesleğinize saygı göstermezseniz, tokadı da yersiniz.
-Vakıf olsanız bile yeni bilgiler öğreniyorsunuz. Açıkçası Kara Yılan'ı Antepliler bile unutmuş. 6-7 Eylül olayları son 10-15 yıldır memleketimizde konuşulan bir vaka. Dolayısıyla işin içine girince ayrıntılarıyla öğreniyorsunuz. Zaten aktör olarak proje önünüze gelince araştırıyorsunuz. Çünkü canlandıracağınız karakterin alt yapısını kurmak zorundasınız. Ki bu titizliliği Halim dahil bütün karakterlerim için de gösteririm. Araştırma yapmak, rolün üzerine düşünmek bu işin zorunluluğu. Ama bu kadarla da bitmiyor. Her şeyi yapın üç, iki, bir, düdük çalıyor, kayda giriyorsunuz. İşte o an yalnızsınız. Tıpkı futbol gibi... Bunun için ben oyunculukla futbolculuğu çok benzetiyorum.
-Nasıl yani?
-Her şeye rağmen kamera önünde takılıp kalabilirsin. Çıkartamayabilirsin karakteri. Futbolda da öyle. Düdük çalar maç başlar artık yalnızsın... Dünyanın en iyi teknik direktörünü getiriyorsun, Aragones, ama takımın durumu ortada. Önemli olan yetenek ve o yeteneği daima işlemek ve kendinizi diri tutmak.
-Yani ben oldum, artık bu işi kıvırıyorum havalarına girmemek gerek diyorsunuz.
-Evet, bu ruh hali insanı fena edebilir. Oyunculuğu o kadar hafife alırsanız, mesleğinize saygı göstermezseniz, tokadı da yersiniz.
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 29 Mart 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/29/pz/haber,DFB57F3063AF45D0ABAC05FBE078CC97.html
Tüm hakları saklıdır.
Röportaj Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|