| 29 Mart 2009, Pazar |
Futbol Zirvesi'nin 3 büyükleri
Burcu Aldinç
07.03.2009
Türkiye'deki yabancı teknik direktörleri kötü değil, "iğrenç" buluyorlar. "Üç büyüklerde ne dolaplar dönüyor, bilseniz!" diyorlar. NTV'de yayınlanan Futbol Zirvesi programı için bir araya gelen Ercan Taner, Sergen Yalçın ve Hakan Ünsal'la ligi değerlendirdik..
Biri yılların spikeri, diğeri dört büyüklerde forma giyen tek futbolcu, bir diğeri ise Galatasaray'ın efsane sol beki... Ercan Taner, Sergen Yalçın ve Hakan Ünsal'dan bahsediyorum. Bu üçlü artık her pazartesi NTV Spor'da yayınlanan Futbol Zirvesi programı için bir araya geliyor, Süper Lig'i yorumluyor. Ama onlar meşhur olmak için futbolcuları acımasızca eleştiren bazı spor yazarlarından farklı olduklarını savunuyorlar. "Futbolcuların gece hayatlarını biliyoruz ama ekrana taşımıyoruz!" diyen üçlüyle Süper Lig'i, yerli ve yabancı antrenörleri konuştuk.
- Üçünüzü bir araya getirip program yapma fikri nasıl gelişti?
- Ercan Taner: Haziranda Fuat Akdağ'la birlikte Avrupa Şampiyonası için program yapalım dedik. Orada bir ekibimiz vardı ama buradan da stüdyo desteğine ihtiyacımız vardı. Ben Sergen'le beraber olur mu diye düşünüyordum. Her maçtan sonra yorum yapacaktık. Sonunda Hakan Ünsal ve Fuat Akdağ da ekibe katıldı, Avrupa Şampiyonası sırasında programa başladık. Çok beğenildi, aynı ekip devam etsin mi diye düşündük. Böylece Futbol Zirvesi programı doğmuş oldu.
- Sizler futbolcuyken hep eleştirilen insanlardınız. Şimdi ise madalyonun diğer tarafına geçtiniz ve eleştiren kişi oldunuz.
- Sergen Yalçın: Benim her iki tarafta da bulunmam biraz farklı. Ben futbol oynadığım dönem eleştiriler özel yaşantımla ilgili oluyordu. Magazin yönüm biraz ağır bastığı için, eleştiriler hep bu yönde oluyordu. Ben de bu yüzden sıkıntı yaşıyordum. Saha içinde yapılan eleştirilere ise hiçbir zaman tepkim olmadı. Herkesin özel hayatı kendini ilgilendirir. Biz çok o konulara girmek istemiyoruz. Zaten benim gece ortamım çok olduğu için, istesem futbolcuların tüm özellerine girebilir, eleştirebilirim. Bütün oyuncuların ne yaptığını biliyorum. Ama onların o yönlerini ortaya çıkartmak, öyle lanse etmek hiç hoş değil.
- Ama şimdi siz de basın tarafına geçtiniz...
- S.Y: Benim yazdığım yazılar tamamen oyuncuların performansları ve maçta antrenörlerin yaptığı hatalarla ilgili. Kesinlikle şahsi olarak oyuncuyu eleştirmem. Biz işin o boyutunu çok iyi bildiğimiz için, yapılan hatayı çok çabuk görebiliyoruz.
- Hakan Ünsal: Ne Sergen'in ne benim, şu andaki oyuncuların yerinde olmak gibi bir derdimiz yok. Şu anda Türkiye liginde gelmiş geçmiş Sergen gibi kaliteli bir oyuncu var mı? Yok. Benim kadar büyük başarılar kazanmış, bir tane daha oyuncu var mı? Yok.
- Ama yaşıtlarınız hâlâ oynuyor. Galatasaray'da Hasan Şaş, Beşiktaş'ta Yusuf hâlâ oynuyor.
- S.Y: Bizim bu isimlerle aramızda çok büyük farklar var. Söylediğiniz isimler bizim kaale alacağımız isimler değil. Yusuf 34 yaşında Beşiktaş'ta oynuyor. Ben 17 yaşında Beşiktaş'ta aynı pozisyonda oynadım.
- H.Ü: Ben niye şu anda Galatasaray'da oynamak isteyim ki? İsteyebilmem için takımın çok daha iyi bir takım olması lazım. Bir tanesi, iki tanesi hariç UEFA kupasını almış, Süper Kupa'yı almış, dünya üçüncülüğünde oynamış oyuncular değil. Ben daha ne isteyebilirim ki?
- Sizce bu yıl kim şampiyon olur?
- E.T: Ben ya Sivasspor ya da Trabzon olacak diyorum. Şu anda öbür takımlardan daha iyiler. Ersun Yanal da bence bu yılın en iyi teknik direktörü.
- H.Ü: Sezon başında ben Galatasaray ya da Fenerbahçe'nin olacağını düşünüyordum. Ama son haftalarda alınan sonuçlardan sonra bir kere Sivas-Trabzon ikilisinden biri mutlaka ilk ikinin içinde yer alacak. Ama bunun Trabzon olması daha kuvvetli bir ihtimal. Zaten bence artık olsun da. Zamanı geldi. Son 20 yıldır ilk iki sırada üç büyüklerin olmadığı bir lig yok.
- S.Y: Ben hâlâ Galatasaray'ı şanslı görüyorum. Sivas-Trabzon arasında tercih yaptığım zamansa Trabzon daha ağır basıyor bence.
- Üçünüzü bir araya getirip program yapma fikri nasıl gelişti?
- Ercan Taner: Haziranda Fuat Akdağ'la birlikte Avrupa Şampiyonası için program yapalım dedik. Orada bir ekibimiz vardı ama buradan da stüdyo desteğine ihtiyacımız vardı. Ben Sergen'le beraber olur mu diye düşünüyordum. Her maçtan sonra yorum yapacaktık. Sonunda Hakan Ünsal ve Fuat Akdağ da ekibe katıldı, Avrupa Şampiyonası sırasında programa başladık. Çok beğenildi, aynı ekip devam etsin mi diye düşündük. Böylece Futbol Zirvesi programı doğmuş oldu.
- Sizler futbolcuyken hep eleştirilen insanlardınız. Şimdi ise madalyonun diğer tarafına geçtiniz ve eleştiren kişi oldunuz.
- Sergen Yalçın: Benim her iki tarafta da bulunmam biraz farklı. Ben futbol oynadığım dönem eleştiriler özel yaşantımla ilgili oluyordu. Magazin yönüm biraz ağır bastığı için, eleştiriler hep bu yönde oluyordu. Ben de bu yüzden sıkıntı yaşıyordum. Saha içinde yapılan eleştirilere ise hiçbir zaman tepkim olmadı. Herkesin özel hayatı kendini ilgilendirir. Biz çok o konulara girmek istemiyoruz. Zaten benim gece ortamım çok olduğu için, istesem futbolcuların tüm özellerine girebilir, eleştirebilirim. Bütün oyuncuların ne yaptığını biliyorum. Ama onların o yönlerini ortaya çıkartmak, öyle lanse etmek hiç hoş değil.
- Ama şimdi siz de basın tarafına geçtiniz...
- S.Y: Benim yazdığım yazılar tamamen oyuncuların performansları ve maçta antrenörlerin yaptığı hatalarla ilgili. Kesinlikle şahsi olarak oyuncuyu eleştirmem. Biz işin o boyutunu çok iyi bildiğimiz için, yapılan hatayı çok çabuk görebiliyoruz.
- Hakan Ünsal: Ne Sergen'in ne benim, şu andaki oyuncuların yerinde olmak gibi bir derdimiz yok. Şu anda Türkiye liginde gelmiş geçmiş Sergen gibi kaliteli bir oyuncu var mı? Yok. Benim kadar büyük başarılar kazanmış, bir tane daha oyuncu var mı? Yok.
- Ama yaşıtlarınız hâlâ oynuyor. Galatasaray'da Hasan Şaş, Beşiktaş'ta Yusuf hâlâ oynuyor.
- S.Y: Bizim bu isimlerle aramızda çok büyük farklar var. Söylediğiniz isimler bizim kaale alacağımız isimler değil. Yusuf 34 yaşında Beşiktaş'ta oynuyor. Ben 17 yaşında Beşiktaş'ta aynı pozisyonda oynadım.
- H.Ü: Ben niye şu anda Galatasaray'da oynamak isteyim ki? İsteyebilmem için takımın çok daha iyi bir takım olması lazım. Bir tanesi, iki tanesi hariç UEFA kupasını almış, Süper Kupa'yı almış, dünya üçüncülüğünde oynamış oyuncular değil. Ben daha ne isteyebilirim ki?
- Sizce bu yıl kim şampiyon olur?
- E.T: Ben ya Sivasspor ya da Trabzon olacak diyorum. Şu anda öbür takımlardan daha iyiler. Ersun Yanal da bence bu yılın en iyi teknik direktörü.
- H.Ü: Sezon başında ben Galatasaray ya da Fenerbahçe'nin olacağını düşünüyordum. Ama son haftalarda alınan sonuçlardan sonra bir kere Sivas-Trabzon ikilisinden biri mutlaka ilk ikinin içinde yer alacak. Ama bunun Trabzon olması daha kuvvetli bir ihtimal. Zaten bence artık olsun da. Zamanı geldi. Son 20 yıldır ilk iki sırada üç büyüklerin olmadığı bir lig yok.
- S.Y: Ben hâlâ Galatasaray'ı şanslı görüyorum. Sivas-Trabzon arasında tercih yaptığım zamansa Trabzon daha ağır basıyor bence.
Haberin fotoğrafları
Yayın tarihi: 29 Mart 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/29/pz/haber,152AD45ECDAB4DD99102C04545DF0729.html
Tüm hakları saklıdır.
Röportaj Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|