Albümde elbette bütün şarkılar memleket meseleleri hakkında değil. Duman her zamanki gibi insanları en zayıf noktalarından yakalıyor: İlişkiler. "Kadınlarla ilgili yazdıklarınızı size okumak isterim," diyorum. Önümde farklı şarkılardan seçme sözler var.
"Şimdi" diyorum. "Anladığım kadarıyla ortada bir kadın var. Bazen sizi anlıyor, bazen anlamıyor. Kimseyi tanımamış oluyorsunuz ondan daha güzel. Kalbinizi yarıyor içine acayip bir tohum ekiyor. Peşinden koşuyorsunuz, ama bazen ona 'amma da boşsun' diyorsunuz. Ağınıza takılmasını istiyorsunuz, tadına bakmak istiyorsunuz. Elleri ellerinize, saçları saçlarınıza karışsın istiyorsunuz, 'bir sen olsan' diyorsunuz. Onun için ölüyorsunuz. Sonra bu aşk sizi yoruyor. 'Şu geçen kimin yâri' oluyor... Bir yaramazlık, çapınlık... Kadını mahvettiniz, bitirdiniz, manyak yaptınız..."
Kahkahalar patlıyor. Herkes önüne bakıyor ama net bir yanıt yok.
Bu kadın çok yoruluyor gibi geldi bana. Hepsini alt alta yazınca çok acayip bir şey çıkıyor. İlişkiler hep böyle acayip mi demek istiyorsunuz?
"Hepsi aslında ilişkinin farklı zamanlarında, farklı ruh hallerinde yazılmış şeyler," diye Batuhan lafa giriyor. "Bir gün sinirli kalkıyorsun, diğer gün iyi hissediyorsun. İnsanın değişik ruh halleri oluyor." Ari sadece bakmakla yetiniyor. Cengiz sıkıldı. Kaan klişe patlatıyor: "Artık sözleri ve şarkıları dinleyenler yorumlayacak. Onlar nasıl anlarsa öyle." Yine aynı gülümseme...
Yayın tarihi: 29 Mart 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/29/pz/haber,AF3A4ECEC9C845409D7D9C80AF0E7E74.html
Tüm hakları saklıdır.