Ne yaptığını biliyor mu!

Tren, gemi, Roman arazisi... İktidar denizleri...
Ve de muhalefet adaları...
Sağdan soldan tıkanmış borularda rant, peşkeş, işgal, kılıf, kayırma, imar, tımar ahlakı!
Pankartlar, bayraklar, afişler, sırıtan suratlar, iştahlı suratlar!
Hadi gelin şu babaya bir anlatın:
"Umur Bey, hükümetimizin sağlık konusunda hastaları mağdur ettiğini biliyorsunuz.
Ben Ankara'da yaşamaktayım. Elinizi öper, iki oğlum var.
Çocuklarım, Laron tipi cücelik tanısı ile Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Polikliniği'nden Doç. Alev Özün'ün kontrolünde tedavileri devam etmekte ve takip edilmekte.
Doktorumuz tarafından 11.03. 2009'da, hayati önemi haiz raporla, iki oğlum Faruk ve Oğuzhan Açıkgöz'e kullanılması önerilen ilaçları almak için Türk Eczacılar Birliği'ne başvurduğumda, ilaçlar ithal olduğu için hasta katılım payı olarak ilaç bedellerinin yüzde 20'si istendi.
İki çocuk için 10 kutu almam gerekli. Ancak 10 kutunun fiyatı Euro artışlı olarak 3 aylık kullanımı 3 bin 700 TL, aylık 1235 TL tutmaktadır.
Benim maaşım1500 TL. Nasıl öderim bu parayı.
Zorunlu ihtiyaçlar derken elde bir şey kalmıyor ki."

Bir baba daha:
"Bir ordu mensubuyum. 5 yıl boyunca bankalara aşırı faiz ödeyerek hiç icra görmeden bugünlere geldim. Ama hayatımın 30'lu yıllarını yaşamadım da. Bu yaz sağlık, atama nedenleriyle başımıza bir sürü şey geldi. Atlattık derken çuvalladık. Dağınık halde 20 bin TL borç dayandı.
Artık makarnayla doymak da yetmez oldu.
Maaşımda icra yok, temizim sözde. 6 ayrı bankaya başvuruda bulundum. Kredi başvurularım hep reddedildi.
Bankalararası takip merkezi, yaptığım geç ödemeleri hafiye gibi hep kayda almış. Kredi notum düşük.
Maaş aldığım bankaya gittim. Maaşım sizde, emekliliğime beş yıl var. Kredi verin, maaşımdan otomatik kesin, dedim.
Derdimi biliyorsunuz. Bir icra mektubu hayatımı mahveder. Atılırım.
Maaş aldığım bankanın müdürü bile, 'Yukarıdan ret geliyor. Bir şey yapamam' dedi.
1. Hiçbir riski olmadığı halde kredimi reddeden kim? Ulaşılamaz.
2. İcralık olmalıyım ki, masraf, avukat ve gecikme faizi rantı alınsın!
3. Emekli olamıyorum. İstifa etsem kalk 20 yılı çöpe at.
4. İki oğluma, 6 ve 9 yaşlarında, ben ne derim?
5. Vur kendini, borçlar sıfırlansın, ölüye para veren çok! Ama çocuklarıma kıyamam.
6. Bir başka zümreye 30 dakikada aynı limiti dan diye veren banka beni oyalıyor. Yarın son kez olmaz diyecekler.
7. Bu ayki maaşımı, kredim onaylansın diye komple bankaya verdim. Açım. Cebimde 1 TL bile yok.
Umur Bey; çok dağınık yazdım. Anlatamadım derdimi. Ne yapmalıyım?
Banka genel müdürlüğünde oturup hiç risk taşımayan ama bana emekliliğimi garantileyecek krediyi ödemeyen kişi acaba bana ne yaptığını biliyor mu?
Yarın ekmek almaya param kalmadı. Hepsini, kredi çıksın diye bankaya verdim.
Geçen haftaki yazınız gerçek mi? Bankadan sizi arayıp vicdan yapan var mı hakikaten?
Biliyorsunuz, adımı yazmayacaksınız ama sesimi kime, nasıl duyurayım?
Emekliliğimi satın almak için dört yapraklı yoncanın hangi biriyle konuşayım?
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Bana birkaç dakikanızı ayırsanız bile, bunu yapan tek kişi olduğunuzu unutmayın.
Çok karıştırdım ama eşimin ve çocukların yatmasını bekledim. Saat 02.00"
...
"Bugün 16.52 itibariyle, bankadaki memur, neredeyse ağlayarak, kendisinin ve şube müdürünün defalarca onay vermesine rağmen, genel merkezin krediyi onaylamadığını bildirdi.
Size yazdığım gibi tüm maaşımı onlara yatırmıştım. Bugün cuma, 16.52. Beni beş parasız bıraktılar.
Bana cevap yazmışınız ya, o bile çok sevindirici.
Maaşımda icra yokken sırf düzensiz ödeme yaptım diye beni son derece riskli gören banka çalışanı bana ne yaptığını eminim bilmiyordur. Ne yapacağımı bilmeden bankadan ayrıldım, mesajınızı gördüm, sevindim."
İşte böyle.
Başbakan ne diyor: "Kriz olmasaydı oylarımız artardı".


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın