Sanayi üretimi beşte bire yakın düşmüşse, paradan para kazanma ve tüketime tapma ekonomisinde
"iş" kuş gibi uçuyor demektir.
Ama neyse ki bankalar bu sefer sağlam.
Bu modellerin kritik noktası şu:
Bankalar sağlamsa,
ekonomi batakta sayılmıyor.
Büyük ya da küçük kredi, faiz veya kur girdabında boğulanlar ise,
"kazazede" kabul ediliyor.
Fakat mevzuum
"saf ekonomik" değil aslında.
Başka bir şey.
İptal Dünkü Taraf'ta
Etyen Mahçupyan hafta sonu yayınlanmış,
Adnan Keskin'in de öncesini duyurduğu, çok yerde göz göre göre
"atlanmış" bir habere dikkat çekmişti.
Olay şu:
1. Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nden, Anayasa Mahkemesi'ne bir iptal davası gelmişti.2. Türk Ceza Kanunu 245'inci maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptali talep ediliyordu.3. TCK 245 şunu diyordu: (1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ve adlpara cezası ile cezalandırılır.
(2) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
4. İptal talebi, Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde bu suçtan bir yargılama dolayısıylaydı.5. Anayasa Mahkemesi, Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nin iptal talebini reddetti. Niyet Mahçupyan, iptal talebinden yola çıkarak,
"Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nin, emsal suçları işlediği belirlenen kimi askeri, özellikle subayı bu cezadan kurtarmak istediği" yorumunu yapıyor. Hatta bu suçun
"muhtemelen, örgütlü biçimde, bilerek, bir proje kapsamında, Jitemvari bir yapıyla işlenmiş olabileceğini" söylüyor.
Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde kaç kişinin bu suçtan sanık veya mahkûm olduğunu, bu kişilerin niteliklerini bilmeden ben bu kadarını söyleyemem.
Kuşkulansam dahi.
Ama başka basit bir şeyi söyleyebilirim.
"Adalet duygusu"na dair.
Örgütlü, bilinçli, projeli suçtan ziyade,
"geçinebilme, çoluk çocuğunu ayakta tutabilme suçları"na dair.
Diyet Anlayamadığım şu:
1. Genelkurmay Askeri Mahkemesi (veya Genelkurmay),
"başkasının kredi kartını kullanma"yı hapisle cezalandıran maddenin iptalini istiyor.
2. Ancak, kendi kredi kartını kullanırken geçim şartlarından ötürü borçlanan, borcunu ödemekte zorlanan, aksatan bir ordu mensubu pekala atılabiliyor.
Mengene "Silahlı Kuvvetler mensubuyum. İki kredi kartım var İş Bankası'ndan. Birini kapattım fakat diğerini borcu çok olduğu için kapatamadım. Bankaya gidip taksitlendirilmesini istedim. Yapamayacaklarını, ancak temerrüde düşersem yani 3 ya da 4 kez ödemezsem taksitlendireceklerini söylediler.
Ödemezsem mesleğimde zorluk çekeceğim. (Yani sicil, yani atılmak!)
Kredi çekip kapatmak istedim, veremeyiz dediler. Sizden banka genel müdürüne bu konuları duyurmanızı rica ediyorum.
Asgarisini ödüyorum diye taksitlendirmiyorlar fakat artık ödeyemez duruma geldim. Taksit yapsalar ödeyebilirim. Her ay 600, 700 TL faize gidiyor. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
İsmimin yayınlanmamasını da istiyorum. Çünkü eşim ve çocuklar da bu durumu bilmiyor.
3 senedir ödüyorum ama borç azalacağına çoğalıyor." Adalet Şimdi;
1. Döviz, vergi afları, adamım kayırmaları, rant nemaları olan bir ekonomide onbinlerce insan işsizlik, borç, kredi, utanç, kovulma, sıkışmışlık girdabında ise; orada
"sosyal, ekonomik, mali, insani, siyasi adalet"ten kuşkuya düşersiniz.
2. Ordunun büyük sermaye şirketi Oyak rekor kârlar, devasa nakit varlık açıklıyor...
Lakin onbinlerce ordu mensubu, emeklisi geçinemeyip kredi, kart, borç, banka, utanç, atılma kıskacında boğuluyor...
Ve Genelkurmay Askeri Mahkemesi,
"başkasının kartını kullanma suçu işleyenler"e ceza veren maddenin iptalini istiyorsa...
Orada hem
"adalet"ten hem
"niyet"ten kuşkulanırsınız!
Artık pozisyonunuza göre, bu iki maddeden hangisini önemsiyorsanız.
Zaten, ikisini de aynı anda ve oranda önemseyebilsek...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 11 Mart 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/11//haber,A5EB516B6444430C928AD2A2E6E80EAA.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.