kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Mart 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Lobicilerin AB'si - Duygu LELOĞLU

Duygu LELOĞLU
Giriş Saati : 22.03.2009 09:54
Güncelleme : 22.03.2009 17:05
Yeni Haber
Duygu Leloğlu, Brüksel'den sabah.com.tr için yazdı.....
BRÜKSEL-Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Brüksel binası kimi zaman panayır yerini andırır. Başlarında rehberleri, bir tarihi eseri gezer gibi AP binasının içini günün her saatinde arşınlayan çoluğu, çocuğu, yaşlısı, her yaş grubundan oluşan ziyaretçiler bir tarafta, dört bir yana dağılan davetler, etkinlikler diğer tarafta. AP'nin bir de eksilmeyen müşterileri vardır ki, onlar da işleri icabı sürekli bu binaya taşınıp dururlar.

Dünyanın dört bir yanından, sayıları 15-20 bini bulan, toplam 2600 dolayında şirket, çıkar grubunu temsil eden ve Brüksel'de giderek çoğalan AB lobicilerine, Brüksel koridorlarında her gün rastlayabilirsiniz. Lobiciler sadece AP'de değil, icra organı Komisyon ve karar organı Konsey'i de arşınlarlar. Hepsinin amacı, AB'de karar vericileri çeşitli yollarla etkilemektir. Konuları ise birbirinden çok farklı! Son yıllarda AB kurumlarında çalışanların maaşlarının da eskisi gibi uçuk rakamlara ulaşmaması, cep tatmin katsayısı yüksek bu iş kolunun çekiciliğini her geçen gün arttırıyor.

NE ARARSANIZ VAR
Brüksel'de sadece 'siyasi' anlamda lobicilik yapıldığı sanılmasın. Hiç aklınıza gelmeyen sektörlerin lobicileriyle AB koridorlarında karşılaştığınızda işin ciddiyetini kavramaya başlıyorsunuz. Mesela 'ILGA Europe' adı verilen organizasyon, eşcinsel ve biseksüellerin haklarını Avrupa çapında korumaya çalışıyor. Avrupa Şişelenmiş Su Soğutucusu Örgütü'nden tutun da, İnternet Kumarı Organizasyon'una kadar şu günlerde AB'de örgütlenmemiş sektör bulmak çok zor!
Büyük şirketler özellikle kendilerini ilgilendiren konulardaki AB yönetmeliklerini kendi istekleri yönünde etkilemeye uğraşıyorlar. Bu nedenle lobi şirketleri ile çalışmak durumunda kalıyorlar.

Brüksel, yıllardır lobicilerin taraf olduğu meydan muharebelerine sahne oluyor. 1990'ların sonunda hayvan hakları savunucuları ve dini gruplar, buraya gelerek dünyanın en büyük ilaç şirketlerinin geliştirmek istedikleri genetik olarak değiştirilmiş süper bebekler geliştirmelerine karşı savaş açmışlardı. Tütün lobisi uzun süre 'sigaraya' karşı önlem almaya çalışan AB ile mücadele etti. Kimi zaman ülkeler de güçlü lobi şirketlerinin etkisinde kaldılar. Almanya, ülkedeki güçlü tütün lobisinin etkisiyle, AB'de 2003 yılında yürürlüğe giren, televizyondan başka gazete, radyo ve internette tütün reklamlarının yasaklanmasına itiraz etmişti. Ancak Almanya'nın Avrupa Adalet Divanı'na bu yönde yaptığı itiraz, gerekçesi 'yetersiz' bulunduğu için reddedildi.

VAR OLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
Bir de işin 'etik' cephesi var! Her geçen gün sayıları artan lobicileri kim kontrol ediyor? ABD'de 2006'da sonuçlanan bir dava, AB'nin kulağına küpe oldu. 'Jack Abramoff 'adlı bir lobicinin, müşterisi olan bir Hint internet kumar şirketini milyonlarca dolar dolandırarak ülkedeki en büyük lobi skandalına neden olması AB'yi de harekete geçirdi. Brüksel bu skandaldan yola çıkarak, lobicilerin harcadıkları her kuruşu deklare etmesini sağlayabilecek bir yöntem geliştirmek istedi. Avrupa Komisyonu son olarak geçtiğimiz yıl lobicileri kontrol altına almak için bir 'Lobiciler Listesi' yayınladı. Buna göre AB'ye kaydını yaptıran lobicilerden kimin adına çalıştıkları ve mali kaynakları soruluyor. Ama bu listeye kayıt yaptırmanın 'isteğe bağlı' olması nedeniyle binlerce lobi şirketinden sadece 458'i AB'ye adını verdi.

Uzun lafın kısası, Amerikan lobicilik sistemi, hala bazı Avrupa ülkelerinde hoş görülmese de, AB mekanizmasının ayrılmaz bir parçası haline şimdiden geldi. Artık 'Lobicisiz Brüksel' düşünmek zor.