| 22 Mart 2009, Pazar |
Lisa Fritzl (solda) ve annesi Elisabeth, birlikte alışverişe çıkarken görüntülendi.
İLİŞKİLİ HABERLER
Tecavüzcü Fritzl'ın kızı 'yeni hayat'ına başladı
20.03.2009
Josef Fritzl, 43 yaşındaki kızı Elisabeth'i hapsedip ona tecavüz etmekten ve kendi kızından yedi çocuk yapmaktan ömür boyu hapse mahkûm oldu. Yeni bir evde, yeni bir kimlikle yaşamaya başlayan Elisabeth'in yaşadıklarını Grazia dergisi haberleştirdi..
Olayın iç yüzünü bilmeyen biri için yandaki fotoğraf, ellerinde alışveriş torbalarıyla dolaşan herhangi bir anneyle kızına aitmiş gibi görünebilir. Ama değil...
Yandaki fotoğrafta ilk defa kızıyla birlikte görüntülenen kadın, babasının evinin bodrumunda 24 yıl boyunca korkunç biçimde tacize uğrayan 43 yaşındaki Elisabeth Fritzl. Kızı ise 17 yaşındaki Lisa.
Geçen hafta yargılanmaya başlayan ve perşembe günü ömür boyu hapse mahkûm edilen Josef Fritzl'in Avusturya'daki Amstetten bölgesindeki evinde, kızına üç binden fazla kez tecavüz ettiği söyleniyor. Tecavüzcü baba, aynı zamanda kızının doğurduğu yedi çocuğun da babası. Doğumunun ardından ihtiyacı olan tedaviyi görmesini engelleyerek bir çocuğunun da ölümüne sebep olan Fritzl'ın kızı Elisabeth, geçen hafta mahkemeye gitmedi. Ama video kameraya kaydedilmiş tanıklığı, salondakilerin tüylerini ürpertmeye yetti.
Beş günlük davanın duruşmaları boyunca gösterilen video görüntülerinde anlatılanlar rahatsız edici, dehşet vericiydi.
Tutsaklığının ilk haftalarında yatağa bağlanmış halde hareket etmeye çalışması gibi detayların da olduğu bu ayrıntılardan biri de, farelerle dolu nemli odada ne ısıtma ne de sıcak su oluşu, yani genç kızın onca yıl boyunca soğuğa mahkûm edildiğiydi. Elisabeth için çok travmatik olan dava süreci, geçtiğimiz nisan ayından sonra yaşadığı hayatta yeni bir dönemi de temsil ediyor. Nisan ayından beri 'dışarıdaki hayata' alışmaya çalışan Elisabeth'in yıllarca karanlıkta, dar bir bodrum katında yaşadıktan sonra, ışık ve geniş mekânlara alışmakta zorluk çektiği biliniyor.
Bodrumdan kurtulmasından sonra Elisabeth ve üç çocuğu, 19 yaşındaki Kerstin, 18 yaşındaki Stefan ve beş yaşında Felix'le 'üst katta' Fritzl ve Fritzl'ın karısı Rosemarie'yle birlikte yaşayan 17 yaşındaki Lisa, 14 yaşındaki Monika ve 12 yaşındaki Alexander, bir psikiyatri kliniğine yerleştirildiler ve burada tedavi altına alındılar.
ÇIĞLIK NÖBETLERİNE GİRİYOR
Elisabeth travma sonrası stres belirtileri göstermiş. Sık sık çığlık nöbetleri geçiriyor, sonra da derin bir sessizliğe gömülüyor. Noel'den önceyse bütün ailenin klinikten ayrılmaya hazır oldukları, gizli bir adreste yeni hayatlarına başlayabilecekleri yazıldı. Altı çocuğun ilk defa birlikte yaşayabilecekleri bir dönemin de başlangıcıydı bu. Bodrumda yaşayanlar için günyüzü görmek, 'üst katta yaşayan' üç kişi içinse, okullarından, arkadaşlarından, soyadlarından bütünüyle uzaklaşmak anlamına geliyordu. Aile üyeleri yeni kimlikleriyle yeni hayatlarına başladılar, tanınmamak için saçlarının rengini dahi değiştirdiler.
KÜÇÜK FELIX OLUP BİTENİN FARKINDA DEĞİL
Elisabeth altı çocuğuyla birlikte yaşadığı kasabada evinin dışında bugüne dek pek nadiren görüntülenmişti. Soluk cildi henüz yıllarca süren karanlığın etkilerinden kurtulabilmiş değil. Yaşamak zorunda bırakıldığı mekânın darlığının sonucu olarak da kamburunu çıkarmış biçimde yürüyor. Mahkeme salonuna gelmemiş olsa da, Elisabeth'in bu hafta yaşananlar sonucunda akli dengesini yitirmesinden korkuluyor. 57 yaşındaki halası Christine Ramsauer, Elisabeth'in yaşadığı travmatik olaylar hakkında konuşmakta hâlâ zorlandığını söylüyor.
Kristin, Stefan ve Felix de yeni hayatlarına ayak uydurmakta zorlanıyorlar. Stefan zar zor yürüyor; yıllar boyu yaşadığı bodrum katının alçak duvarları onu kambur durmaya zorlamış.
Işıklar söndüğünde ve kapılar kapandığında Kerstin'in panik atak yaşadığı söyleniyor. Üçü de ışıksızlıktan D vitamini eksikliği yaşıyor; ayrıca kansızlık sorunuyla cebelleşiyorlar, daha önce hiç görmemiş oldukları doğal ışığa gözlerini alıştırmak için özel gözlükler kullanmaları gerekiyor.
Anneleriyle birlikte üç çocuk da tedavi görüyor. Üst kattaki çocuklar sıradan hayatlarının korkunç aile sırlarının ortaya çıkışıyla alt üst oluşundan sonra kişiliklerinde beliren öfke ve nefret duygularıyla mücadele ediyorlar. Fritzl'in işlediği suçların anlamını kavrayamayacak kadar küçük olan Felix'in hâlâ babasını özlediği, onun için ağladığı söyleniyor. Kerstin ise babasından nefret ediyor. Üst kattaki üç çocuk için de durum aynı: Alexander babasını özlüyor, kız kardeşleri ise ondan tiksiniyor.
Bodrumda yaşayan üç çocuktan yalnız en küçük olanın, yani Felix'in travmasını yeneceği, normal hayata uyum sağlayacağı söyleniyor. Kerstin ve Stefan'ın psikolojilerindeki yaranın ise kalıcı olacağı kesin gibi. İkisi de yaşıtlarıyla anlaşmakta güçlük çekiyor.
Anneleri, onları ancak özel öğretmenlerle eğitebileceğinin bilincinde. Stefan'ın en içine kapalı çocuk olduğu, aile dışında kimseyle iletişim kurmayı başaramadığı söyleniyor.
Ancak ailede yaşanan psikolojik krize rağmen Elisabeth, özgürlüğüne ve henüz bebekken elinden alınan üç çocuğuna yeniden kavuştuğu için çok mutlu. Her akşam özenerek çocuklarına sağlıklı yemekler yaptığı, onlara hazır yemekler yedirmek zorunda kaldığı onca yıldan sonra çocuklarını sağlıklı biçimde beslediği söyleniyor. Çocuklarının eğitimiyle de yakından ilgileniyor.
Elisabeth'in kızkardeşi Ulrike de aileyi sık sık ziyaret ediyormuş. Nisan ayından beri ailenin sözcülüğünü yapan Ulrike dışında, devletin atadığı terapistler de evin ziyaretçileri arasında.
Yandaki fotoğrafta ilk defa kızıyla birlikte görüntülenen kadın, babasının evinin bodrumunda 24 yıl boyunca korkunç biçimde tacize uğrayan 43 yaşındaki Elisabeth Fritzl. Kızı ise 17 yaşındaki Lisa.
Geçen hafta yargılanmaya başlayan ve perşembe günü ömür boyu hapse mahkûm edilen Josef Fritzl'in Avusturya'daki Amstetten bölgesindeki evinde, kızına üç binden fazla kez tecavüz ettiği söyleniyor. Tecavüzcü baba, aynı zamanda kızının doğurduğu yedi çocuğun da babası. Doğumunun ardından ihtiyacı olan tedaviyi görmesini engelleyerek bir çocuğunun da ölümüne sebep olan Fritzl'ın kızı Elisabeth, geçen hafta mahkemeye gitmedi. Ama video kameraya kaydedilmiş tanıklığı, salondakilerin tüylerini ürpertmeye yetti.
Beş günlük davanın duruşmaları boyunca gösterilen video görüntülerinde anlatılanlar rahatsız edici, dehşet vericiydi.
Tutsaklığının ilk haftalarında yatağa bağlanmış halde hareket etmeye çalışması gibi detayların da olduğu bu ayrıntılardan biri de, farelerle dolu nemli odada ne ısıtma ne de sıcak su oluşu, yani genç kızın onca yıl boyunca soğuğa mahkûm edildiğiydi. Elisabeth için çok travmatik olan dava süreci, geçtiğimiz nisan ayından sonra yaşadığı hayatta yeni bir dönemi de temsil ediyor. Nisan ayından beri 'dışarıdaki hayata' alışmaya çalışan Elisabeth'in yıllarca karanlıkta, dar bir bodrum katında yaşadıktan sonra, ışık ve geniş mekânlara alışmakta zorluk çektiği biliniyor.
Bodrumdan kurtulmasından sonra Elisabeth ve üç çocuğu, 19 yaşındaki Kerstin, 18 yaşındaki Stefan ve beş yaşında Felix'le 'üst katta' Fritzl ve Fritzl'ın karısı Rosemarie'yle birlikte yaşayan 17 yaşındaki Lisa, 14 yaşındaki Monika ve 12 yaşındaki Alexander, bir psikiyatri kliniğine yerleştirildiler ve burada tedavi altına alındılar.
ÇIĞLIK NÖBETLERİNE GİRİYOR
Elisabeth travma sonrası stres belirtileri göstermiş. Sık sık çığlık nöbetleri geçiriyor, sonra da derin bir sessizliğe gömülüyor. Noel'den önceyse bütün ailenin klinikten ayrılmaya hazır oldukları, gizli bir adreste yeni hayatlarına başlayabilecekleri yazıldı. Altı çocuğun ilk defa birlikte yaşayabilecekleri bir dönemin de başlangıcıydı bu. Bodrumda yaşayanlar için günyüzü görmek, 'üst katta yaşayan' üç kişi içinse, okullarından, arkadaşlarından, soyadlarından bütünüyle uzaklaşmak anlamına geliyordu. Aile üyeleri yeni kimlikleriyle yeni hayatlarına başladılar, tanınmamak için saçlarının rengini dahi değiştirdiler.
KÜÇÜK FELIX OLUP BİTENİN FARKINDA DEĞİL
Elisabeth altı çocuğuyla birlikte yaşadığı kasabada evinin dışında bugüne dek pek nadiren görüntülenmişti. Soluk cildi henüz yıllarca süren karanlığın etkilerinden kurtulabilmiş değil. Yaşamak zorunda bırakıldığı mekânın darlığının sonucu olarak da kamburunu çıkarmış biçimde yürüyor. Mahkeme salonuna gelmemiş olsa da, Elisabeth'in bu hafta yaşananlar sonucunda akli dengesini yitirmesinden korkuluyor. 57 yaşındaki halası Christine Ramsauer, Elisabeth'in yaşadığı travmatik olaylar hakkında konuşmakta hâlâ zorlandığını söylüyor.
Kristin, Stefan ve Felix de yeni hayatlarına ayak uydurmakta zorlanıyorlar. Stefan zar zor yürüyor; yıllar boyu yaşadığı bodrum katının alçak duvarları onu kambur durmaya zorlamış.
Işıklar söndüğünde ve kapılar kapandığında Kerstin'in panik atak yaşadığı söyleniyor. Üçü de ışıksızlıktan D vitamini eksikliği yaşıyor; ayrıca kansızlık sorunuyla cebelleşiyorlar, daha önce hiç görmemiş oldukları doğal ışığa gözlerini alıştırmak için özel gözlükler kullanmaları gerekiyor.
Anneleriyle birlikte üç çocuk da tedavi görüyor. Üst kattaki çocuklar sıradan hayatlarının korkunç aile sırlarının ortaya çıkışıyla alt üst oluşundan sonra kişiliklerinde beliren öfke ve nefret duygularıyla mücadele ediyorlar. Fritzl'in işlediği suçların anlamını kavrayamayacak kadar küçük olan Felix'in hâlâ babasını özlediği, onun için ağladığı söyleniyor. Kerstin ise babasından nefret ediyor. Üst kattaki üç çocuk için de durum aynı: Alexander babasını özlüyor, kız kardeşleri ise ondan tiksiniyor.
Bodrumda yaşayan üç çocuktan yalnız en küçük olanın, yani Felix'in travmasını yeneceği, normal hayata uyum sağlayacağı söyleniyor. Kerstin ve Stefan'ın psikolojilerindeki yaranın ise kalıcı olacağı kesin gibi. İkisi de yaşıtlarıyla anlaşmakta güçlük çekiyor.
Anneleri, onları ancak özel öğretmenlerle eğitebileceğinin bilincinde. Stefan'ın en içine kapalı çocuk olduğu, aile dışında kimseyle iletişim kurmayı başaramadığı söyleniyor.
Ancak ailede yaşanan psikolojik krize rağmen Elisabeth, özgürlüğüne ve henüz bebekken elinden alınan üç çocuğuna yeniden kavuştuğu için çok mutlu. Her akşam özenerek çocuklarına sağlıklı yemekler yaptığı, onlara hazır yemekler yedirmek zorunda kaldığı onca yıldan sonra çocuklarını sağlıklı biçimde beslediği söyleniyor. Çocuklarının eğitimiyle de yakından ilgileniyor.
Elisabeth'in kızkardeşi Ulrike de aileyi sık sık ziyaret ediyormuş. Nisan ayından beri ailenin sözcülüğünü yapan Ulrike dışında, devletin atadığı terapistler de evin ziyaretçileri arasında.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 22 Mart 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/22/pz/haber,ABAA05965F3F434B9DA90F53006333A3.html
Tüm hakları saklıdır.
Güncel Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|