Erkeklerin cinsel dürtüleri açık ve dürüsttür. Güzel kadınlar onları etkiler. Peki ya kadınlar? Bir erkekte neyi çekici bulurlar? Ne isterler? Kadınların isteklerinin çok yönlülüğü ile Sigmund Freud bile başa çıkamamış. "30 yıldır kadın ruhunu araştırmama rağmen kadınların ne istediğini henüz anlayamadım" demiş. Bir kadının kontrolcülüğü ve acizliği, şehveti ve anaçlığı, bağımlılık ve özgürlük hisleri arasındaki gelgitlerini, çelişkilerini çözebilmek gerçekten çok zor. Freud bile aslında bu soruyu sorarken sanki şikayet ediyor. Kadını çözememenin eksikliğini yaşıyor. Aslında kadınların bu konudaki cevapları, kendilerine karşı bile dürüst değil! Çünkü kadınlar kendilerini kandırma ve kendi davranışlarına bahane bulma konusunda ustalardır.
YA MEMUR OLSAYDI! Güç en büyük afrodizyak! Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy ve Carla Bruni'yi ele alalım.. Sarkozy, Bruni'yle tanıştığı ilk gece "Herkesin gözü önünde beni öpmeye cüret edebilir misin?" demiş. Ardından da "Mick Jagger'la o çirkin bacaklarına rağmen nasıl beraber oldun?" diye sormuş. Sarkozy diyelim bir memur olsaydı ve ilk gece böyle konuşsaydı, herhalde bir bardak soğuk suyu başından aşağa yerdi. Ama Cumhurbaşkanı olduğu için bu sözlerle kadını tavlamış. Fransızlar'ın meşhur aşkı bu mudur? İlk görüşte aşka inanırım. Bir anda bir yaz yağmuru gibi habersiz dökülüveren, hafif, ılık ve ardından çıkan gökkuşağı gibi... Ama Sarkozy ve Bruni'nin tanıştıkları gece, hiç böyle bir aşka benzemiyor. Adam güçlü, kadın ise hırslı. Aslında Carla Bruni'yi ve güç için evlenen kadınları aşağılamak değil niyetim. Hatta güç için evlenen kadınları sadece para için evlenenlerden biraz daha gelişmiş buluyorum, hiç olmazsa seçtiği adamın başarısını takdir edebiliyorlar. Geçenlerde kitapçıda gözüme güçlü erkekleri elde etme stratejilerini anlatan bir kitap ilişti. Adına bakın:
'Erkekler balık gibidir; Harvard Business'de öğrendiğim metodu uygulayarak erkekleri balık gibi yakalamak isteyen kadınların bilmesi gerekenler...' Eskisi gibi artık gerçek aşkı beklemek falan yok! Erkeğin kim olduğu bile önemli değil, yeter ki potansiyel bir erkeğe kancayı nasıl takacağınızı bilin. Çoğu kadın; elde etmek için, olduklarından tamamen farklı bir kadını oynadıklarını tamamen görmezden geliyorlar. Elde etmek için de genelde seçtikleri en kolay ve kısa yol; seks... Seks; kendini en yalın halinle ifade edebileceğin, paylaşabileceğin, birlik olabileceğin bir araç olmaktan çıkıyor, güç elde etmek için bir amaç oluyor.
KALICI VE DOĞAL İLİŞKİ Belki kadınlar biraz daha cesaret gösterip, kendi fırsatlarını ve güçlerini kendileri yaratabilseler, erkek ve kadın ilişkilerindeki ikiyüzlülük biraz daha azalır, daha az hayat altüst olur. Çünkü evlenince iş bitmiyor, daha zor sınıfa geçiyorsunuz. Belki de toplum genç kızlara ancak varlıklı ve başarılı bir eş bularak kimliklerini kazanacaklarını ima etmese, hırslı kadınlar daha rahatlayabilirler ve yatakta güç arayacaklarına zevk almaya çalışırlar. Daha doğal ve kalıcı ilişkiler yaşayabilirler. Belki de problemin bir bölümü, evliliği çok idealize ederek büyüdük. Güç ve statü sağlayan bir evlilik yapma arzusu, (inkar bile etsek) kadınları çok daha farklı şekilde tatmin edecek ilişkileri yaşamaktan alıkoyuyor. Hayattan zevk alan, spontane ama ayağı yere basan, hayatın zorluğunu kabul eden ama iniş-çıkışlarına mizahi açıdan bakabilen, dünyayı benzer bir objektif ve uyum ile görebilen, gerçekçi bir ilişki sadece güç için beraberlikten çok daha tatmin edici değil mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 28 Şubat 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/28/gny/demirkan.html
Tüm hakları saklıdır.