kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Şubat 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Yaşarken mutluydun da şimdi mi pişman oldun?

27.02.2009
Beş yıl yasak ilişki yaşadığı Aykut Gürel'in "Çamura girdim, Allah belamı versin" diyerek günah çıkarması üzerine Yasemin Pulat da sert konuştu: En azından kendine dürüst ol; eşini ilk kez benimle mi aldattın! İlk kez mi yakalandın!..
Besteci Aykut Gürel'in geçtiğimiz hafta GÜNAYDIN'a verdiği röportajda; 'Çamura girdim' ifadesiyle söz ettiği 'yasak aşkı' Yasemin Pulat, 'internethaber. com' adlı sitede bir yazı kaleme alarak cevap verdi: 'Sen çamura değil, yalana batmışsın!' Geçtiğimiz haziran ayında Aykut Gürel'le beş yıl yasak ilişki yaşadığını açıklayan söz yazarı Pulat; "Kimse zaaflarının ve zayıflığının cezasını bana yüklemeye kalkmasın!" diyerek şu açıklamaları yaptı:

Seven erkek aldatmaz
* Kimse koruyamadığı evliliğinin kötü gidişatına beni sebep göstermesin! Kimse birçok kez çatlamış olan bir çatının, daha önce hiç çatlamamış olduğunu söylemesin. Sağlam bir yuvayı ne benim ne bir başkasının yıkmaya gücü yeter mi? Gerçekçi olun! Eşini seven ve değer veren bir erkek aldatmaz. Hepsi bu!
* Hiç kimse melek değil. Ben de değilim. Herkes hata yapar! Ben de yaptım. Üstelik bir kere değil, birçok kere... Ama hayatım boyunca hiç kimseye 'çamur' atmadım! Hatam ne kadar kötü olursa olsun, bir başkasını karalayarak kendimi aklama yolunu seçmedim. Adil olmak bir erdemdir. Sen adil değilsin!
* Binlerce kez ayrılmak istedim, 'Aşığım sana' dedin. 'Bırakamazsın beni, bırakmam seni' dedin. Yani bugün 'çamur' dediğin gibi... 'Bir tek benimsin unutma' dedin. Yine bugün 'çamur' dediğin o kadın benim... 'İmam nikahı kıyalım' dediğin kadın da bendim.
* Eğer bana biraz insan gibi davransaydın, ben belki susmayı ve hiç konuşmamayı tercih ederdim. Yanlışlar ve hatalar yapmış biri olabilirim ama böyle bir durumda kimsenin canının yanmasını isteyebilecek biri de değilim. Demek ki o kadar çok canım yanmış ki, artık acıyı hissetmemişim...
* Madem söyleyip kurtulmayı düşündün, neden bunca zaman söylemek yerine devam ettin. Neden benden ayrılmayı tercih etmedin? Neden her 'Bitti...' dediğimde, gidip kurtulmadın? 'Ben istemedim, bu kadın beni kışkırttı' diyebilir misin?
* Bir yeri tamir ederken ve bir diğerini feda ederken sorarlar adama 'Yaşarken mutluydun da şimdi mi pişman oldun?' diye! İlişkimiz basına yansımamış olsaydı, bu ilişkiye devam etmeyecek miydin, etmiyor muydun? En azından kendine dürüst ol; eşini ilk defa benimle mi aldattın? İlk defa mı yakalandın?

Herkes eşit yaralandı
* Yıllarını paylaştığın hem en iyi dostun, hem en iyi arkadaşın, hem de hayatındaki en önemli kadını kaybetmek ne kadar üzücü anlıyorum... Ama birini kurtarmak için bir başkasını öldüremezsin! Beni de ilgilendiren meselede sadece kendini düşünerek hareket edemezsin!
* Gerçeği yaşamak bir yalanı yaşamaktan daha iyidir. Bu hikayede herkes eşit yaralandı. Başta ailem, herkesten ve özelikle senin 'yol arkadaşından', duygularıma kapılıp sana 'hayır' diyemediğim için özür dilerim. Böyle olsun istemezdim. Ama sen de benden özür dilemelisin!