Partilerin
"içişleri"ne karışamam elbette.
Benimkisi sadece sarı matrak bir hikâye.
Teveccüh Hüseyin Sarı, AKP'den Balıkesir Erdek Belediye Başkanı.
Dayısı da Adalet Partisi ve ANAP'tan aynı ilçede belediye başkanlığı yapmış.
Sarı bu dönemde de,
"siyasi ve ideolojik mutabakat" içinde olduğu AKP'den başkan adayı olmak istedi.
Aday adaylığını açıkladı. Ama bilirsiniz, zaten partilerde yerel örgütlerden ziyade merkezin kararı gerekir.
AKP'de buna
"Başbakan'ın teveccühü" diyorlar.
O
"cüh" Erdek'te
Sarı olana değil başka bir
Hüseyin'e gitti.
Zaten eski belediye başkanlarından AKP Milletvekili
Cemal Öztaylan ile gergin olan
Sarı kızdı, kızardı.
Kılıç CHP bu kıdemli, şirin tatil beldesinde belediye başkan adayını belirlemişti.
Yerel örgüt desteğine sahip olduğu söylenen Emekli Hakim
Sakine Kılıç (
Kılıçdaroğlu değil!) CHP Erdek adayı olmuştu.
Ankara Derken, kimi
"yerel" iddiaya göre, okyanuslardan ziyade hep Erdek kıyılarında çivilemeyi tercih etmiş merhum büyük işadamının dünyayı daha çok gezen bir yakını da devreye girdi...
Sarı'nın Ankara'dan beklediği teveccüh,
"laik ve sosyal demokrat altı oklu bir şekil" de geldi.
AKP'den verilmeyen adaylık CHP'den layık görülmüştü.
CHP'nin belirlenmiş adayı ise devre dışı bırakılmıştı.
CHP ilçe örgütü buna büyük tepki gösterdi.
"Adayımız Sakine Kılıç. Sarı'ya oy vermeyiz" dedi.
Öyle ya, karşılarındaki manzara ya şuydu ya da şu:
a) Sosyal demokrat Sarı.b) Sarı sosyal demokrat. Yollar Belediye Başkanı, aileden sağ ve muhafazakâr siyasetçi, büyük teorik ve pratik tutarlılık içindeki koyu sarı CHP'li
Sarı, Erdek tarihinde dönüm noktası olan
"siyasi, ideolojik, ahlaki, etik" kararını nasıl verdiğini, siyaset tarihi ve siyaset bilimi içtihadına girecek şekilde şöyle açıkladı:
1. Başbakan'dan görev bekledim. 2. Başbakan görev vermeyince benim için iki yol vardı: a) Görevi bırakmak; b) CHP veya MHP'den aday olmak. 3. İki partiden de teklif aldım. 4. CHP'yi seçtim çünkü Ulu Önder Atatürk'ün partisidir. O karar bu kadar işte!
Taban Hikâyeyi anlatırken biraz
"tabanın nabzı"nı da tutmak istedim.
Sarı'nın koyu sarı muhafazakâr demokratlıktan koyu sarı sosyal demokratlığa transferini ikna edici biçimde izah eden Erdekli bir demokratın görüşüne rastladım.
Kendisinin soyadı
Yağcıoğlu. Vallahi, hakikaten öyle. Soyadının siyasi duruşuyla ilgisi yok.
"Yağcıoğlu" bir nezaketle diyor ki:
"AK Parti Erdek'te seçimleri kazanmak istemediği için muhterem başkanım Sayın Hüseyin Sarı Beyefendi Hazretleri ile yollarını ayırmışlardır. Çünkü bir türlü tekke ve zaviyeler Erdek'te oluşamamıştır. İçki satışları artmıştır. Denize bikini ve mayolarla girilmektedir. Çok muhterem başkanım Sarı Beyefendi de gerekeni yapmışlar, partiden istifa etmişlerdir. Yeni bir Sarı dönemi başlayacaktır. Kendilerine hayırlı olmasını diliyor, ellerinden öpüyor, emirlerini bekliyorum, hürmetler efendim." Sinek Memleketin her köşesinde olduğu gibi, Erdek'te de buna
demokrasi deniyor.
Bakın
Erdek küçük olabilir ama hikâyede büyük iktidar, büyük muhalefet, büyük sermaye,
"Büyük Önder" ve büyük miktarda yağ ile epeyce kolesterol da mevcut.
Koca ülkede bir ilçe küçük olabilir ama sinek de öyledir!
Sarı sıcak bir demokrasi işte.Muhafazakârı da sosyal demokratı da sarılıktan muzdarip.
Not: Mesela, CHP'nin
"tersane, işçi ve ölüm bölgesi" Tuzla adayı da, ANAP'tan gelme, MHP ve AKP'den dev gibi kadro kurabilen
"tam bir sosyal demokrat" olarak temayüz ediyor!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 10 Şubat 2009, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/10//talu.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.