Bir millet dinleniyor

"İstirahat" manasında değil dinlenmek; tamamen "istihbarat".
Hale bakın.
İki büyük "özel cep telefonu operatörü şirket"in patronları "Jandarma İstihbarat"çı bir zamanlar General'in odasına varmışlar.
Bir kere; General Ersöz, hem Uzan'ı hem Karamehmet'i kaydetmiş.
Kayıtları daha üstündeki general de dinleyebilsin diye.

Ama buradaki esas rezalet kokularından biri şu:
Jandarma veya herhangi bir istihbarat örgütünün, telefon operatörlerinden, haksız, hukuksuz "dinleme ve kayıt" talebinde de bulunabilme ihtimali.
Çünkü "dinlenip kayda alınan" patronlara iletilen taleplere, takas türü ifadelere, patronların şirketlerindeki gazetecilerle ilişkilere bakılırsa, arada "yakınlık hukuku" var.
Çünkü Paşam, biliriz ki bizde sadece kamu kuruluşları değil, "hür teşebbüs" özel sektörün "hürriyet" kavrayışı da içten pazarlıklı, dıştan kumandalı, hürriyetlerin özüne ve esasına saygıda kusurlu olabilir.

Şu anda, zaten Anayasa mahkemelik de olmuş biçimde, başta hükümetin dahli, ayrıca çok sayıda kurum tarafından "hukuksuz ya da zorlama hukukla" yaygın dinleme ve kayıt olduğu kuşkusu (ve kanısı) var.
Siz buna bir de, "özel sektör"ün, yüz binlerce telefonu işleten şirketlerin üstüne düşen kuşkuyu (ve artık kamuoyuna açıklama yapma zorunluluğunu) ekleyin!

Bu kafi derecede vahim bir tablo.
Ama ille matrak bir şey ararsanız...
Dinlenen telefonları işleten şirketlerin patronlarını odasında kayda alan ve telefon dinleten general de dinlenmiş!
Ama bir millet dinlene dinlene yorgun düştü!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın