'Tanrım Beni Başkan Yarat'!

Önümüzdeki yerel seçimlerde belde belediyelerin kaldırılıp yeniden seçime sokulması nedeniyle sayı biraz karışsa da yaklaşık 3 bin belediye başkanını seçeceğiz.
Bu 3 bin koltuk için seçime katılan partilerin tümü dikkate alınınca Türkiye çapında neredeyse 20 bini aşkın insan başkan olma hayali peşinde.
Peki, bu hayal nasıl gerçeğe dönüşecek?
Doğrusu son dönemlerde birkaç üniversitede yerel yönetimler dersi verilse de henüz seçimleri etkileyecek "bir belediyecilik okulu" mezunlarından söz etmek pek mümkün değil. Aynı şekilde gelişmiş bir yerel seçim stratejisi de uygulanmıyor.
Bu nedenle yerel seçim yarışı, daha çok siyasi partiler ekseninde, liderler arasında sürüyor ve sürecek gibi görünüyor.
Bu da başkan adaylarının işini biraz olsun kolaylaştırıyor.
Ama yine de seçmenin gönlünü kazanmak ve bir fark yaratmak için başkan adaylarının yeni bir şeyler yapması gerekiyor.
Bunun için, ya bir ajansla anlaşıp "dünya tecrübesi" satın alacaklar ya da "merdiven altı bir matbaanın yaratıcılığına" kendilerini teslim ederek geleneksel seçim kampanyası yürütecekler.
Herkesin olanaklar ölçüsünde birini seçme hakkı var.
Ama bir başkan adayı neyi seçerse seçsin, bir süredir elimde tuttuğum, "Tanrım Beni Başkan Yarat" kitabını okumasında yarar var.
Biliyorum bizde birçok belediye başkan adayı kendisinin doğuştan başkan olduğuna ve olacağına inanıyor. Ama o inansa bile artık seçmen inanmıyor.
Çünkü seçmen artık o eski seçmen değil.
AB ile ilişkiler, küresel dünyayla kucaklaşma kentlerde seçmenin yeni yaklaşımlar istediğini gösteriyor.
Bunun için de başkanlar seçilmek için, seçmenin ne istediğine bakmak zorunda.
Genç araştırmacı Yavuz Saltık, işte bu düşüncelerden yola çıkarak "Tanrım Beni Başkan Yarat" kitabını kaleme aldı.
O kitabın bir yerinde şöyle diyor:
"Başkanların büyük kısmı bu büyülü makama gelebilmek için 'Tanrım beni başkan yarat' duasını ne kadar sık tekrarlarsa tekrarlasınlar bu işin duayla olmayacağını bilmek gerekir."
Kitapta araştırmacı Dr. İbrahim Uslu 'nun kaleme aldığı "Can Çekişen Paradigma, Klasik Belediyeciliğin Sonu" başlıklı iki makale, belediyecilikte nereye geldiğimizi özlü biçimde anlatıyor.
Ama sadece bunlar yok kitapta. "Bir belediye başkanı seçime kendisini nasıl hazırlamalı?", "Seçim günü ne yapmalı?" ve "Teşkilatla iyi geçinmenin faydaları nelerdir?" gibi onlarca farklı noktaya dikkat çekiliyor.
Seçim sürecinin hızlandığı bugünlerde başkanlar biraz okumaya vakit ayırırlarsa eminim ilginç ayrıntılar yakalayacaklar.

Bunlar da belediyecilikte ilkler
- Türkiye'de Toplam Kalite Yönetimi'ni belediyecilikte ilk uygulayan Kocaeli Değirmendere Belediyesi oldu.
- Türkiye'nin ilk "katılımcı bütçe"sini Çanakkale Belediyesi hayata geçirdi.
- Türkiye'de e-imzayı uygulayan ilk belediye Fatih Belediyesi oldu.
- Yönetişim Modeli ile yönetilen ilk belediye Bahçeşehir Belediyesi oldu.
- Balıkesir'in Manyas ilçesine bağlı Salur beldesinde 80 yaşındaki Mehmet Kayahan bağımsız belediye başkanı oldu.
- Kastamonu'nun İhsangazi ilçesinde 77 yaşındaki Numan Omuzluoğlu, üst üste 40 yıldır belediye başkanı seçilerek rekor kırdı.
- 28 yaşındaki Nuran Atlı 28 Mart seçimlerinde Mardin Mazıdağı'nda Türkiye'nin en genç belediye başkanı seçildi.
- Ersisli Sadiye Hanım 1930'da, bugün Artvin ili Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya (Eski adı Ersis) beldesinde Belediye Başkanı seçilerek, Türkiye'nin ilk kadın belediye başkanı oldu ve iki yıl bu görevi yürüttü.
- Türkiye'de kadın adları olan pek çok yerleşim yeri var. Ama bunlardan en ilginci Malatya merkeze bağlı bir belde olan Hanımınçifliği Belediyesi'dir.
- Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver BM Genel Kurulu'nda konuşma yapan ilk Türk belediye başkanı oldu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın