| 1 Şubat 2009, Pazar |
''Uygun televizyon programları çocukları sosyalleştiriyor''
Giriş Saati : 01.02.2009 12:08
Güncelleme : 01.02.2009 21:04
Güncelleme : 01.02.2009 21:04
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hurigül Eken, televizyon, radyo gibi iletişim araçlarındaki uygun içerikli yayınların, beyindeki hücrelerde gerekli uyarılmayı sağlayarak çocuğun zihinsel ve sosyal gelişmesine katkı sağladığını söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Eken, televizyon ve internetin, çocuklar üzerinde olumlu etkilerinin de bulunduğunu belirtti.
Televizyon, bilgisayar gibi teknolojik araçların bilinçsizce kullanılması sonucu oluşan olumsuzluklardan tamamiyle teknolojiyi suçlamanın yanlış bir tutum olacağını ifade eden Yrd. Doç. Dr.Eken, şöyle dedi:
''Muhakkak birilerini suçlamak gerekliyse öncelikle çocukların televizyonu en çok izlediği saat aralarında gelişigüzel program yerleştiren televizyon kanal ve programcılarını, kendi ev işlerini daha rahat ve çabuk bitirmek için televizyonu adeta dadı ya da çocuk bakıcısı gibi görüp çocuğunu televizyon önüne bırakıp uzun süre yanına uğramayan ebeveynleri sıralamak gerekir.''
Çocuğun muhatap bırakıldığı kitle iletişim araçlarının özellikle de televizyon ve bilgisayarın kontrol edilebildiği oranda faydalı olduğunu savunan Yrd. Doç. Dr. Eken, hiçbir seçim ve sınırın olmadığı bilinçsiz bir kullanımın, çocuk üzerinde sosyal, fiziksel ve ruhsal anlamda çok yönlü bir tahribata yol açabileceğini bildirdi.
Yrd. Doç. Dr. Eken, özellikle televizyonda eğitici programların çocuğun hayal dünyasını olumlu yönde geliştirebildiğini belirterek, ''Çocukların beynindeki sinir hücreleri ne kadar çok uyarılırsa o kadar gelişiyor. Televizyon, radyo gibi iletişim araçlarındaki çocuğun yaşına uygun yayınlar beyindeki hücrelerde gerekli uyarılmayı sağlayarak çocuğun zihinsel ve sosyal gelişmesine katkı sağlıyor'' diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Eken, küçüklere yönelik uygun içerikli televizyon yayınlarının, çocukların anlatım gücünü, sosyalleşmesini ve kendisini ifade edebilme yeteneğini artırabildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Bu konuda yapılan bazı araştırmalar, uygun içerikli televizyon programlarının, çocukların farklı kültürleri tanımalarını sağlayarak, konuşma yeteneklerini geliştirdiğini ortaya koymuştur. Ama burada programların bilinçli ve eğitici olması çok önemli. Çocuklara yaşlarına göre uygun programlar izlettirilmeli. Mutlaka televizyon ve internet için bir süre sınırı konulmalı.''
''TELEVİZYON ÇOCUK BAKICISI OLARAK KULLANILMAMALI''
Televizyon, bilgisayar gibi teknolojik araçların bilinçsizce kullanılması sonucu oluşan olumsuzluklardan tamamiyle teknolojiyi suçlamanın yanlış bir tutum olacağını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Hurigül Eken, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Birçok anne, küçük yaştaki çocuğunu televizyonla baş başa bırakıp mutfağa gidiyor. Bunun sonucunda da çocuk uzun bir süre istediği programları sınırsız şekilde herhangi bir engellemeyle karşılaşmadan izleyebiliyor. Tabii bu gibi durumlar çocukların gelişiminde olumsuz etkilere neden olabiliyor. Bu açıdan anne babaya büyük görev düşüyor. Anne ve babalar bu konuda bilinçli ve eğitimli olmalı.''
Yrd. Doç. Dr. Eken, ayrıca ebeveynlerin, televizyonu çocuklarıyla birlikte izlemeye gayret etmesi ve programda verilen mesajları çocuğuna yorumlaması gerektiğini bildirdi.
Hurigül Eken, çocukların uzun süre televizyon başında kalmasının da sakıncalı olabildiğini, bu nedenle ailelerin çocuklarını sıkmadan, ikna yöntemiyle televizyon izleme sürelerinde kısıtlamaya gitmesi gerektiğini söyledi.
(AA)
Yrd. Doç. Dr. Eken, televizyon ve internetin, çocuklar üzerinde olumlu etkilerinin de bulunduğunu belirtti.
Televizyon, bilgisayar gibi teknolojik araçların bilinçsizce kullanılması sonucu oluşan olumsuzluklardan tamamiyle teknolojiyi suçlamanın yanlış bir tutum olacağını ifade eden Yrd. Doç. Dr.Eken, şöyle dedi:
''Muhakkak birilerini suçlamak gerekliyse öncelikle çocukların televizyonu en çok izlediği saat aralarında gelişigüzel program yerleştiren televizyon kanal ve programcılarını, kendi ev işlerini daha rahat ve çabuk bitirmek için televizyonu adeta dadı ya da çocuk bakıcısı gibi görüp çocuğunu televizyon önüne bırakıp uzun süre yanına uğramayan ebeveynleri sıralamak gerekir.''
Çocuğun muhatap bırakıldığı kitle iletişim araçlarının özellikle de televizyon ve bilgisayarın kontrol edilebildiği oranda faydalı olduğunu savunan Yrd. Doç. Dr. Eken, hiçbir seçim ve sınırın olmadığı bilinçsiz bir kullanımın, çocuk üzerinde sosyal, fiziksel ve ruhsal anlamda çok yönlü bir tahribata yol açabileceğini bildirdi.
Yrd. Doç. Dr. Eken, özellikle televizyonda eğitici programların çocuğun hayal dünyasını olumlu yönde geliştirebildiğini belirterek, ''Çocukların beynindeki sinir hücreleri ne kadar çok uyarılırsa o kadar gelişiyor. Televizyon, radyo gibi iletişim araçlarındaki çocuğun yaşına uygun yayınlar beyindeki hücrelerde gerekli uyarılmayı sağlayarak çocuğun zihinsel ve sosyal gelişmesine katkı sağlıyor'' diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Eken, küçüklere yönelik uygun içerikli televizyon yayınlarının, çocukların anlatım gücünü, sosyalleşmesini ve kendisini ifade edebilme yeteneğini artırabildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Bu konuda yapılan bazı araştırmalar, uygun içerikli televizyon programlarının, çocukların farklı kültürleri tanımalarını sağlayarak, konuşma yeteneklerini geliştirdiğini ortaya koymuştur. Ama burada programların bilinçli ve eğitici olması çok önemli. Çocuklara yaşlarına göre uygun programlar izlettirilmeli. Mutlaka televizyon ve internet için bir süre sınırı konulmalı.''
''TELEVİZYON ÇOCUK BAKICISI OLARAK KULLANILMAMALI''
Televizyon, bilgisayar gibi teknolojik araçların bilinçsizce kullanılması sonucu oluşan olumsuzluklardan tamamiyle teknolojiyi suçlamanın yanlış bir tutum olacağını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Hurigül Eken, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Birçok anne, küçük yaştaki çocuğunu televizyonla baş başa bırakıp mutfağa gidiyor. Bunun sonucunda da çocuk uzun bir süre istediği programları sınırsız şekilde herhangi bir engellemeyle karşılaşmadan izleyebiliyor. Tabii bu gibi durumlar çocukların gelişiminde olumsuz etkilere neden olabiliyor. Bu açıdan anne babaya büyük görev düşüyor. Anne ve babalar bu konuda bilinçli ve eğitimli olmalı.''
Yrd. Doç. Dr. Eken, ayrıca ebeveynlerin, televizyonu çocuklarıyla birlikte izlemeye gayret etmesi ve programda verilen mesajları çocuğuna yorumlaması gerektiğini bildirdi.
Hurigül Eken, çocukların uzun süre televizyon başında kalmasının da sakıncalı olabildiğini, bu nedenle ailelerin çocuklarını sıkmadan, ikna yöntemiyle televizyon izleme sürelerinde kısıtlamaya gitmesi gerektiğini söyledi.
(AA)
Yayın tarihi: 1 Şubat 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/01//haber,F7888918C26649908ED1DEB4A82DEEC8.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Yaşam Haberleri
Diğer Yaşam Haberleri
KÜLTÜR-SANAT
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|