| 17 Ocak 2009, Cumartesi |
Hatipoğlu, oyunculuk yapmak için teklif aldığını ve bu tekliflere olumlu baktığını söylüyor.
İLİŞKİLİ HABERLER
Yakışıklı yarışmacı UNICEF'in ilgisini çekti
SONAT BAHAR
15.01.2009
Var Mısın Yok Musun'la kendine birçok hayran edinen Hakan Hatipoğlu, web sitesi ile binlerce fiziksel engelliye ulaşıp, onlara arkadaşlık ortamı sağlıyor. Hatipoğlu'nun bu çabası UNICEF'in de gözünden kaçmamış..
Türkiye Hakan Hatipoğlu'nu, Var Mısın, Yok Musun isimli yarışma programıyla tanıdı.
Ekrandaki yakışıklı, akıllı, iyi eğitimli bu genç bir anda kendine birçok kesimden hayran edindi. Ama Hatipoğlu'nun görünenin ötesinde bir misyonu var.
Kurduğu arkadaşlık sitesi ile binlerce fiziksel engelliye ulaşıp, onlara arkadaşlık ortamı sağlıyor, onlar için buluşmalar ayarlıyor. Bu röportaj insanların içinden geçen ama dile getirmeye çekindiği soruya cevap bulabilmek için yani sağlıklı, yakışıklı ve sosyal bir adamın niye engellilerle ilgilendiğini anlayabilmek için yaptık. İşte sebepleri...
- www.senistersen.com diye bir internet siteniz var. Yarışmada farklı olup öne çıkmak için mi kurdunuz bu siteyi?
-Hayır, yarışmaya başvurmadan çok önce kurmuştum. Engelli bir arkadaşım yok, ailemde engelli biri yok. Babam önerdi, 'Bu kadar facebook'a giriyorsun, hiç engelliler için bir arkadaşlık ortamı yok mu?' dedi. Bir şey yapmalıyım derken çıktı bu site. Ben iyilik yapıp suya atayım istedim, kimsenin beni görmesi, takdir etmesi gibi bir gayem yoktu. Bu yarışma için geliştirilmiş stratejik bir plan değildi. 'Siteyi kurayım, yarışmaya katılayım, herkes beni tanısın,' diye düşünmedim.
-Neden mevcut derneklere ya da sivil toplum kuruluşlarına katılmak yerine kendinize ait bir site kurdunuz?
-Açıkçası derneklerle yan yana durmayı istemedim. Ben bu işi çok amatör bir ruhla yaptım. Hayatımdaki her şeyde amatör bir ruh vardır. Elimde hazır bir yazılım vardı onu kullandım, ünlülerle iletişime geçtim. Onları bu siteye topladım. Engelliler için dernek ve kuruluşlar tarafından ortamlar kurulmuş ama bazı iç çekişmelerden dolayı dağılmış her şey. Ben tüm bunlardan uzak, herhangi bir kâr amacı gütmeden, para toplamadan bir ortam yarattım. Bu sitede kral engellilerdir. Bu sitede kendilerinin engelli olduğunu söylemek bir gurur meselesi oldu. Çok samimi, keyifli bir ortam oluştu.
-Sitenin amacı ne?
-İki amacı var engelliler açısından; bu insanlar zamanlarının büyük çoğunluğunu evde geçiriyor. Birinci amaç; bu insanların da sosyal hayatta arkadaşları, sevgilileri olması. İkincisi de bir iş sahibi olabilmeleri. İş imkânlarından haberdar ediyoruz. Maddi bir amacı yok. Ben cebimden çok para harcadım, çok iyi bir spor arabaya binebilirdim siteye harcadığım parayla. Kimseden bir maddi beklentim olmadı. Bir senedir rahat uyuyorum, arkadaşlarım eğlenmeye giderken, ben engelli arkadaşlarla buluşuyorum. Sizin de sorgulayacağınız herhangi bir sebep yok arkasında.
-Bu kadar büyüyeceğini düşünüyor muydunuz?
-Aslında büyük bir sorun bu, geniş bir kitleyi de ilgilendiriyor. Ben siteye sponsor olmaları için markalara gittiğimde 'Engelliye sponsor olursam markam da engelli durur,' cevabını aldım. Sponsor aramaktan vazgeçtim.
Ayda 1000 lira için bu güzel şeye kimseyi ortak etmenin bir anlamı yok. Bu benim ve ailemin projesi. Bu zamana kadar 50 bin TL'nin üzerinde para harcadım site için. Ama hiç koymadı. Şu krizde 50 bin liram olsa 'ohhh' derim ama yine de çok rahat uyuyorum, çok mutluyum. Hayatta kalıcı olmak isteğim vardı bu site onu sağlayacak.
-UNICEF'in dikkatini nasıl çektiniz?
-Yarışmanın bu noktada etkisi oldu sanırım. Oradaki samimiyeti, ortamı, arkadaşlığı, yapılanları gördükten sonra, nasıl bir katkı sağlayabiliriz diye bir yaklaşımları oldu. Bunların hepsi şu an plan aşamasında. UNICEF'in bundan sonra engelliler için yapacağı projelerin içinde yer alacağım. Kenya ve Afganistan'a gideceğim ama yarışmadan çıkmayı bekliyorum. Hem gözlem yapacağım hem de orası için neler yapılabileceğini araştıracağım.
-Site buluşmaları nasıl oluyor?
-İlk buluşmamızı mart ayında yaptık, daha 2-3 bin üyemiz vardı o zamanlar.
Üsküdar'da buluşma ayarladık, onları bir araya toplamak çok zordur, ulaşım açısından ayrıca psikolojik sorunlar olur.
Dernekler toplantı yapar 50 kişiyi zor toplar, biz ilk buluşmamızda 400 kişiydik. Biz de şaşırdık. Öyle hikâyeler var ki; Tuzla'da Ersin diye bir çocuk var daha mahalleden dışarı çıkmamıştı, önce Üsküdar buluşmasına geldi, iki ay sonra İzmir'e gittik. Bu insanın doğum gününe Edirne'den, Tekirdağ'dan 13 kişi geldi, hayatında pasta kesmemişti Ersin. Biz bir şeye vesile olduk ama artık o site kendi gerçeğini yaşıyor. Güzel olan da bu. Nisanda da bir düğünümüz olacak. Site sayesinde tanışan iki arkadaşımız evleniyor, düğünü de ben yapacağım. Bir de sağlıklı bir erkek arkadaşımız, siteden bir engelli kız arkadaşımıza aşık oldu, şu an birlikteler.
Ekrandaki yakışıklı, akıllı, iyi eğitimli bu genç bir anda kendine birçok kesimden hayran edindi. Ama Hatipoğlu'nun görünenin ötesinde bir misyonu var.
Kurduğu arkadaşlık sitesi ile binlerce fiziksel engelliye ulaşıp, onlara arkadaşlık ortamı sağlıyor, onlar için buluşmalar ayarlıyor. Bu röportaj insanların içinden geçen ama dile getirmeye çekindiği soruya cevap bulabilmek için yani sağlıklı, yakışıklı ve sosyal bir adamın niye engellilerle ilgilendiğini anlayabilmek için yaptık. İşte sebepleri...
- www.senistersen.com diye bir internet siteniz var. Yarışmada farklı olup öne çıkmak için mi kurdunuz bu siteyi?
-Hayır, yarışmaya başvurmadan çok önce kurmuştum. Engelli bir arkadaşım yok, ailemde engelli biri yok. Babam önerdi, 'Bu kadar facebook'a giriyorsun, hiç engelliler için bir arkadaşlık ortamı yok mu?' dedi. Bir şey yapmalıyım derken çıktı bu site. Ben iyilik yapıp suya atayım istedim, kimsenin beni görmesi, takdir etmesi gibi bir gayem yoktu. Bu yarışma için geliştirilmiş stratejik bir plan değildi. 'Siteyi kurayım, yarışmaya katılayım, herkes beni tanısın,' diye düşünmedim.
-Neden mevcut derneklere ya da sivil toplum kuruluşlarına katılmak yerine kendinize ait bir site kurdunuz?
-Açıkçası derneklerle yan yana durmayı istemedim. Ben bu işi çok amatör bir ruhla yaptım. Hayatımdaki her şeyde amatör bir ruh vardır. Elimde hazır bir yazılım vardı onu kullandım, ünlülerle iletişime geçtim. Onları bu siteye topladım. Engelliler için dernek ve kuruluşlar tarafından ortamlar kurulmuş ama bazı iç çekişmelerden dolayı dağılmış her şey. Ben tüm bunlardan uzak, herhangi bir kâr amacı gütmeden, para toplamadan bir ortam yarattım. Bu sitede kral engellilerdir. Bu sitede kendilerinin engelli olduğunu söylemek bir gurur meselesi oldu. Çok samimi, keyifli bir ortam oluştu.
-Sitenin amacı ne?
-İki amacı var engelliler açısından; bu insanlar zamanlarının büyük çoğunluğunu evde geçiriyor. Birinci amaç; bu insanların da sosyal hayatta arkadaşları, sevgilileri olması. İkincisi de bir iş sahibi olabilmeleri. İş imkânlarından haberdar ediyoruz. Maddi bir amacı yok. Ben cebimden çok para harcadım, çok iyi bir spor arabaya binebilirdim siteye harcadığım parayla. Kimseden bir maddi beklentim olmadı. Bir senedir rahat uyuyorum, arkadaşlarım eğlenmeye giderken, ben engelli arkadaşlarla buluşuyorum. Sizin de sorgulayacağınız herhangi bir sebep yok arkasında.
-Bu kadar büyüyeceğini düşünüyor muydunuz?
-Aslında büyük bir sorun bu, geniş bir kitleyi de ilgilendiriyor. Ben siteye sponsor olmaları için markalara gittiğimde 'Engelliye sponsor olursam markam da engelli durur,' cevabını aldım. Sponsor aramaktan vazgeçtim.
Ayda 1000 lira için bu güzel şeye kimseyi ortak etmenin bir anlamı yok. Bu benim ve ailemin projesi. Bu zamana kadar 50 bin TL'nin üzerinde para harcadım site için. Ama hiç koymadı. Şu krizde 50 bin liram olsa 'ohhh' derim ama yine de çok rahat uyuyorum, çok mutluyum. Hayatta kalıcı olmak isteğim vardı bu site onu sağlayacak.
-UNICEF'in dikkatini nasıl çektiniz?
-Yarışmanın bu noktada etkisi oldu sanırım. Oradaki samimiyeti, ortamı, arkadaşlığı, yapılanları gördükten sonra, nasıl bir katkı sağlayabiliriz diye bir yaklaşımları oldu. Bunların hepsi şu an plan aşamasında. UNICEF'in bundan sonra engelliler için yapacağı projelerin içinde yer alacağım. Kenya ve Afganistan'a gideceğim ama yarışmadan çıkmayı bekliyorum. Hem gözlem yapacağım hem de orası için neler yapılabileceğini araştıracağım.
-Site buluşmaları nasıl oluyor?
-İlk buluşmamızı mart ayında yaptık, daha 2-3 bin üyemiz vardı o zamanlar.
Üsküdar'da buluşma ayarladık, onları bir araya toplamak çok zordur, ulaşım açısından ayrıca psikolojik sorunlar olur.
Dernekler toplantı yapar 50 kişiyi zor toplar, biz ilk buluşmamızda 400 kişiydik. Biz de şaşırdık. Öyle hikâyeler var ki; Tuzla'da Ersin diye bir çocuk var daha mahalleden dışarı çıkmamıştı, önce Üsküdar buluşmasına geldi, iki ay sonra İzmir'e gittik. Bu insanın doğum gününe Edirne'den, Tekirdağ'dan 13 kişi geldi, hayatında pasta kesmemişti Ersin. Biz bir şeye vesile olduk ama artık o site kendi gerçeğini yaşıyor. Güzel olan da bu. Nisanda da bir düğünümüz olacak. Site sayesinde tanışan iki arkadaşımız evleniyor, düğünü de ben yapacağım. Bir de sağlıklı bir erkek arkadaşımız, siteden bir engelli kız arkadaşımıza aşık oldu, şu an birlikteler.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 17 Ocak 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/17/ct/haber,9AD2F5E6D1F04F83A43BBB1CDCDD161A.html
Tüm hakları saklıdır.
Güncel Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|