kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Aralık 2008, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"1.25'lik faiz indirimi yetmez nakit lazım"

Giriş Saati : 19.12.2008 10:59
Güncelleme : 19.12.2008 20:28
Yeni Haber
İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Merkez Bankası'nın faizleri 1.25 puan indirmesinin olumlu ama geç atılmış ve yetersiz bir adım olduğunu belirterek, "Bu oran en az 2.5 puanlık şok bir indirim olmalıydı. Bütün dünyada faiz oranları sıfıra giderken Merkez Bankası daha da indirim yapmalı" dedi.

Demirtaş, faiz indiriminin tek başına yeterli olmadığını da kaydederken piyasalara acil olarak likidite sağlanmasını isteyerek, bunun "Yılsonuna hem vatandaşların hem de reel sektörün umutlu ve mutlu girmesini" sağlayacağını söyledi.

Demirtaş, yazılı açıklamasında, gelişmiş ekonomilerden gelişmekte olan ekonomilere kadar neredeyse bütün dünya ülkelerinin küresel finans krizi karşısında, son aylarda faiz indirimi yarışına girdiğini, krize karşı en önemli silahın faiz indirimi haline geldiğini söyledi. Demirtaş, "Faiz indirimi yarışı öyle bir boyuta vardı ki dünya ekonomi tarihinde çok nadir olarak görülen sıfır faiz devri başladı. Aralık ayı içinde Avrupa Merkez Bankası faizi 75 baz puan düşürdü. İngiltere 100 baz puan, İsveç 175 baz puan, Güney Kore Kore 100 baz puan indirdi. ABD'de faiz oranı oran yüzde 0 - 0.25, Japonya'da 0.30, İngiltere 2.00, İsveç 2.00 puan seviyesine indi. Avrupa Merkez Bankası"nın oranı da yüzde 2.50. Ekonomisi bizden kötü Güney Afrika'nın bile oranı bizden düşük" dedi.


GEÇ KALINMIŞ BİR KARAR

Krizin başından bu yana İTO'nun ve pek çok kuruluşun, iş dünyasının ısrarla faiz indirimi istediğini hatırlatan Demirtaş, Merkez Bankası'nın geç de olsa iş dünyasının sesini duyduğunu söyledi. Demirtaş, "Ekonomide yavaşlamayı dikkate alan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, kısa vadeli faiz oranlarını 1.25 puan birden indirdi. Böylece borçlanma faiz oranı yüzde 15'e, borç verme faiz oranı yüzde 17.50'ye indi. Ama bu indirime rağmen ülkemizdeki faiz oranları hala daha çok yüksek kalıyor. Pek çok ülke ekonomilerini resesyondan kurtarmak için yüzde sıfır faiz oranına doğru yaklaşırken, yüzde sıfır faiz oranının bu küresel ortamda doğal bir sonuç olduğunu düşünülürken, bizim faiz oranımız hala çift basamaklı sayılarda ve dünyada en yüksek faizini ödeyen ülkelerden birisiyiz. Bu nedenle Merkez Bankası'nın geç kalınmış kararı da beklentilerimizi karşılamıyor. Bu indirim en az 2.5 puanlık şok bir oran olmalıydı. Bundan sonra da Merkez Bankası'nın hızla indirimlere devam etmesini, tek rakamlara inmesini istiyoruz" diye konuştu.


LİKİTİDE SAĞLAYIN

Bu karardan sonra ikinci el devlet kağıtlarının piyasa faizlerinin daha da düşebileceğini böylece devlet kağıtları bulunduran bankaların bilançolarında iyileşmiş bir görüntü oluşturacağını kaydeden Demirtaş, "Ama indirimin reel sektöre, piyasalara yansıması hemen olmayacaktır. Olumlu yansıma 6-9 ayı bile bulabilir. Bu nedenle faiz indirimleri ile birlikte piyasaya bol miktarda likidite sürülmesi gerekiyor" diye konuştu. Demirtaş, şunları kaydetti:

"Bu likidite sunumunun çeşitli yöntemleri olabilir. ABD, Japonya, İngiltere gibi bir paket ile olabilir, bu ülkelerdeki gibi vatandaşlara ek vergi iadesi, düşük gelirlilere direkt nakit desteği verilmesi olabilir. Bankaların piyasalara, reel sektöre daha düşük maliyetli kredi vermesi ve Hükümetin Cansuyu Projesi gibi projelerin büyütülmesi yoluyla olabilir. Daha çok KOBİ'ye kaynak aktarılırken, büyük istihdam sağlayan büyük işletmelere de düşük faizli nakit sağlanması olabilir. Mutlaka bu yöntemler veya başka yollarla piyasaya likidite sağlanmalı ki giderek kendini hissettiren resesyon tehlikesinden kurtulalım. Eğer bu likidite akışı sağlanırsa piyasalarda canlanma olur, hem reel sektör hem de vatandaşlar yeni yıla mutlu ve umutlu girebilir. Hükümetin bu adımları atarak tüm ülkeye mutlu yıllar demesini ve 2009'a umutlu bakabilmemizi sağlamasını bekliyoruz."

ANKA