kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Aralık 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Emlak Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Bursa'nın tarihi ahşap evleri onarılıyor.

Kaplanlar için kültür zamanı

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
10.12.2008
Bursa'daydık, malum. Bu konuda birkaç şey daha yazmak istiyorum. Orada bana o klasik "Festivaller Türk sinemasına ne katıyor?" sorusunu soran birkaç kameraya da söylediğim gibi, Türk sineması öylesine bir patlama içinde ki, artık festivallerin sinemamıza değil, sinemamızın o festivale ve o kente katkısından söz etme zamanı geldi. Daha genel bir çerçevede, Anadolu'nun o kabına sığmayan, büyük atılım içindeki kentlerinin, ünlü deyimle 'Anadolu kaplanları'nın artık ekonominin yanı sıra kültürü de benimsemesi ve kentlerine kültür aracılığıyla kimlik ve kişilik kazandırması zamanı geldi.
İşte Bursa bunu yapıyor.
Yalnızca film festivalini kastetmiyorum. Ama ayrıca bu kentte gördüğüm büyük kültürel uyanıştan söz ediyorum. Birbiri ardına açılan müzeler, özel koleksiyonlarını teşhire açan köklü aileler, onarılan tarihsel mekânlar ve ahşap evler. Ve bir mimar olarak bayıldığım, o erken Osmanlı döneminin birbirinden güzel küçük, mücevher gibi camileri... Orada bana verilen Bursa Araştırmaları-Kent Tarihi ve Kültürü dergisinin başında, yine geçen hafta sözünü ettiğim çok değerli müzeci Ahmet Erdönmez var. İçindeki yazıları zevkle okurken, bir kentin kültürel ve tarihsel mirasına sahip çıkmasının önemini bir kez daha kavradım. Darısı diğer Anadolu kaplanlarının başına...