Bir haftayı aşkın süredir NewYork'tayım.
1960'lardan beri yakından bildiğim, alıştığım eski Amerika'yı yeniden anlamaya çalışıyorum.
Bir gerçeğin farkına vardım.
Özellikle 2'nci Dünya Savaşı sonrasında Amerikalılar, ekonomileri, kültürleri, dinamizmleri ile dünyayı değiştirdiler.
Daha ötesi var mı?
Sovyetler Birliği'ni silah atmadan yenip bitirdiler.
Dünyanın her evindeki ekrana bir Amerikan dizisi, her köşesindeki cebe dolar hesaplı bir kredi kartı koydular.
Tüm dünyayı yenilediler.
Ama bu sırada Amerika eskidi ve Amerikalılar bunun farkına varmadılar.
Çin'i bile değiştirip yenilediler. Shangay'ın gökdelenlerinin yanında
New York'unkiler cüce kalıyor şimdi.
İstanbul'un Atatürk Havalimanı,
New York'un Kennedy Havalimanı'ndan daha ileri, daha modern.
Geride kalan bir hafta içinde geçirdiğim bir operasyon dolayısıyla,
New York'un dünyaca ün yapmış tıp merkezlerinden birinde iki gece geçirdim.
Virtüöz doktorlar ve ekip çalışması mükemmeldi.
Obama'dan beklenen Ama o virtüöz doktorlardan hiçbiri Amerika doğumlu değildi.
Buna karşı hastanede genel hizmetleri yürütenlerin tümü kara deriliydi ve hepsi de Amerikalıydı.
Ayrıca İstanbul'daki hastaneler daha yeni, daha iyi donanımlı ve daha iyi bakımlıydı.
Şimdi Obama ile Amerika kendini de değiştirip yenilemenin denemesini yapıyor.
Ama çok zor bu iş.
Obama'nın takımına seçtiği insanların büyük çoğunluğu eskilerden oluşmakta.
Amerika dünyaya kapitalizmi öğretti. Amerikan ideolojisi sayesinde iflası olmayan kapitalizmin, cehennemi olmayan Katolikliğe benzeyeceğini komünist ülkeler bile öğrendiler ve kapitalizmi seçtiler.
Şimdi ise Amerika, otomotiv şirketlerini iflastan kurtarıyor.
İçten patlamalı motorun icat edildiği günden beri otomobil denilince akla gelen Amerikan markaları, Amerikan hükümetinin kendilerine vereceği 1520 milyar dolarla ayakta kalacaklarını zannediyorlar.
Sadece derinin rengi mi? İşin garibi Obama da bunu böyle zannediyor.
Obama'nın derisinin rengi dışında şu ana kadar Amerikan toplumuna eskisinden farklı hangi söylemin egemen olduğunu pek bulabildiğimi söyleyemem.
Hatta şu Amerikan kaynaklı global kriz olmasaydı, Obama'nın seçilmesinin de pek mümkün olamayacağını söyleyebilirim.
Çünkü Amerikalılar eskidiklerini farkında değiller.
Oysa toplumların özgürlük ve çoğulculuk içinde de eskiyebileceklerinin bir örneği Amerika.
Bütün dünyada marjinal sayılan olgular Amerika'da ana akımları oluşturduğu için son yüzyılda Amerika hem dünyayı geçti hem de değiştirdi.
Bugün ise Amerika bir başkanın derisinin rengini değiştirmekten öteye nasıl marjinalleşilebileceğinin yolunu bulamadı.
Otomobil şirketlerini değiştirmeye yürekleri yok ama Obama'nın Amerika'yı değiştirmesini bekliyorlar.Bakalım bu hikâyenin devamı nasıl gelecek?
Yayın tarihi: 11 Aralık 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/11//barlas.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.