TBMM'de bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler Bayram'ın hemen ardından, 16 Aralık'ta başlayacak.
Bütçe üzerinde CHP adına geçen yıl İstanbul Milletvekili
İlhan Kesici söz almış ve etkili olmuştu.
Anlaşılıyor ki bu yıl da Kesici konuşacak.
Türban-çarşaf ve laikliğin tarifi ile ilgili yeni açılımının tartışması süredursun, CHP bütçe görüşmelerinde yeni bir açılıma daha hazırlanıyor.
Taşın altına sokmak CHP'nin yeni açılımı,
"krizde elini taşın altına hükümetle birlikte sokmak" üzerine...
Bu açılımı Meclis kürsüsünde de dile getireceğini söyleyen Kesici, sohbetimize şöyle başladı:
"Bu işlerin en iyisi olduğu söylenenler dahi krizden nasıl çıkılacağına ilişkin formül üretebilmiş değil. ABD'de, burnundan kıl aldırmayan Bush bile seçim daha belli olmadan çözümü için muhalefetle işbirliğine gitti." Kesici, benzer durumun Batı Avrupa ülkelerinde de görüldüğünü belirtti.
IMF'nin geçen yılki verilerine göre
"kırılganlığı en yüksek ekonomiler" arasında
Türkiye'nin birinci sırada gösterildiğini anımsattı.
IMF Raporu'ndan bazı verileri sıralayıp devam etti:
"Dünyada kriz olmasaydı da Türkiye'de sıkıntı yaşanacaktı. Bunun tüm verileri zaten mevcuttu." Tek derdimiz çarşaf mı? Kesici,
"Türkiye'de hane halkı kredi kartı taksitli satış borçlarının 4 milyar dolardan, 80 milyar dolara çıktığı bir süreçte, ekonomideki daralmanın tüm kesimleri kapsayacağını" da vurguladı.
İşin çok ciddi bir noktada olduğunun altını çizip şu tepkiyi verdi:
"Bu işler varken, kriz her birimizi etkisi altına alacakken çarşafla mı uğraşacağız? Tek derdimiz çarşaf, türban mı olacak?" Bu süreçte
"her şeyin, hem de hemen yapılması gerektiğini" belirten İlhan Kesici şunları söyledi:
"Kriz sadece hükümeti vurup, muhalefeti pas geçmeyecek. Bu krizin altında hepimiz kalacağız. Bu iş her kesim tarafından çok ciddiye alınmalı. Eğer tek başına bu işin sorumluluğunu bir tarafa yıkarsak veya başkalarıyla paylaşmazsak dalganın altından hiçbirimiz çıkamayız." Genişletilmiş ESK Eski DPT Müsteşarı, CHP milletvekili Kesici,
"İşin ciddiyetinin herkes farkına varmalı" deyip hükümetten beklentilerini şöyle sıraladı:
"Tüm tarafların bir arada olduğu Ekonomik ve Sosyal Konsey'in yapısı genişletilmeli. Kamu, işçi, işveren ve hükümetin bir araya geldiği Konsey, kriz süresince, Genişletilmiş Ekonomik ve Sosyal Konsey'e dönüştürülmeli. Konseye muhalefet partileri ve ekonomik diğer aktörler de katılmalı. Biz katkı vermeye, hükümet ile birlikte bu krizde elimizi taşın altına sokmaya hazırız." Bütün dünyayı saran krizin sonuçlarının ne getireceğinin kestirilemediği bir süreçte herhangi bir kişinin dahi,
"Bana ne, ne halleri varsa görsünler" deme hakkının olmadığını da vurgulayan Kesici, sözlerini şöyle tamamladı:
"İmece, bizim kültürümüzde var. Gelin bu krize birlikte çözüm arayalım. Yoksa hepimiz batacağız. Ben büyüğüm diye dolaşanlar dahi batacak..." Kesici'nin çağrısına hükümetten ne yanıt gelir, kestirmek zor.
Ancak, dün bir fabrikanın daha batıp, 1800 işçisinin kapı önünde kaldığı bir süreçte muhalefet sorumluluğu içinde bir çağrı.
Bırakın getireceği desteği, ekonomideki iyileştirmeye yönelik hiçbir katkısı olmasa dahi böyle bir girişimin piyasada yaratacağı moral güç yeter...
Dileriz, çağrısı karşılık bulur...
Yayın tarihi: 28 Kasım 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/28//haber,B8FB5320E3524A12B52055FC0D5D8D8A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.